"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/2527 E., 2023/2057 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Simav 1. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2022/423 E., 2023/395 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın dava dilekçesi ile özetle; davalının olur olmaz kıskançlıkları ve kendisine şiddet uygulamaya başladığını, davalının 15-20 gün önce evin önündeki bir düğüne gittiklerini davalı düğünde kendisini gördüğünde "sizin ne işiniz var bu düğünde, boşanana kadar evden dışarı çıkmayacaksın" dediğini, kendisini balkondan atmak istediğini belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına, 500.00 TL iştirak nafakasına, 25.000,00 TL maddî 25.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1.İlk Derece Mahkemesinin15.10.2019 tarihli, 2018/521 Esas 2019/364 Karar sayılı kararı ile davalının davacıya şiddet uyguladığının, tehditlerde bulunduğunun sabit olduğu, davalının davacıya oranla daha fazla kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafladın 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, kadın yararına aylık 700 TL tedbir nafakasının kararın kesinleşmesine müteakip yoksulluk nafakası olarak devamına, velâyetlerinin davacı anneye tevdine, ortak çocuklar ile davalı babaları arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuklar yararına ayrı ayrı 500,00'er TL tedbir nafakasının dava tarihinden itibaren davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kararın kesinleşmesine müteakip iştirak nafakası olarak devamına, 8.000,00.TL maddî, 10.000,00.TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş, davalı erkek vekili, davanın kabulü yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Bölge Adliye Mahkemesinin 03.06.2022 tarihli kararı ile davalı erkeğin istinaf talebinin kabulüne, diğer istinaf nedenleri bu aşamada incelenmeksizin İlk Derece Mahkemesinin kararının tamamının kaldırılmasına, dava dilekçesi davalıya usulüne uygun şekilde tebliğ edilerek, dilekçeler aşamasının ve yargılamanın diğer aşamalarının eksiksiz tamamlanması, tarafların tüm talepleri hakkında ve talepler aşılmadan, yeniden inceleme yapılarak usulüne uygun şekilde tarafların bütün iddia ve savunmaları eksiksiz değerlendirilerek, delilleri tartışılarak, hangi delillere itibar edildiği, hangi delillere neden itibar edilmediği, iddia edilen hangi vakıaların ne şekilde sabit görüldüğü ve hangi beyanlara itibar edildiği de açıklanmak suretiyle, "tam kusur", "eşit kusur", "ağır kusur", "daha az kusur" ayrımına gidilerek, yargısal denetime elverişli, gerekçeli ve gerekçe ile hüküm fıkrası arasında çelişki oluşturmayacak ve kaldırılan tüm hususlar yönünden usuli kazanılmış haklar gözetilerek, denetlenebilir şekilde karar verilmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı kadının müşterek evden darp sonucu ayrıldığının sabit olduğu bu sebeple bu hususun davacıya kusur olarak izafe edilemeyeceği, davalı erkeğin davacıyı darp ettiğinin ve davalının kıskanç olduğunun sabit olduğu tüm dosya kapsamında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak nitelikte ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizliğin olduğunun mevcut ve sabit olduğu ,evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davacı kadının kusursuz, davalı kocanın ise tam kusurlu bulunduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafladın 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, kadın yararına aylık 700,00 TL tedbir nafakasının kararın kesinleşmesine müteakip yoksulluk nafakası olarak devamına, velâyetlerinin davacı anneye tevdine, ortak çocuklar ile davalı babaları arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuklar yararına ayrı ayrı 500,00'er TL tedbir nafakasının dava tarihinden itibaren davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kararın kesinleşmesine müteakip iştirak nafakası olarak devamına, 8.000,00 TL maddî 10.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; hükmün tamamı yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri ile re'sen bakılacak kamu düzenini ilgilendiren hususlar dikkate alındığında, İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığından davalının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili; davanın kabulünün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma ve fer'ileri istemine ilişkin davada taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, boşanma davasının kabulü kararının yerinde olup olmadığı, kadın yararına nafaka ile tazminat şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı, noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 182 nci, 324 üncü, 327 nci, 328 inci, 329 uncu, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.