"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1094 E., 2023/2435 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Beyşehir 1. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2020/88 E., 2022/79 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı- karşı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı- karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların aralarında evlendikleri günden bu yana geçimsizlik olduğunu, kadının eşine ve ortak çocuğa karşı ilgisiz olduğunu, erkeğe karşı kadınlık görevini yerine getirmediğini, son tartışmadan sonra kadının evi terk ettiğini belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin iddialarının asılsız olduğunu, erkeğin eşi ve ortak çocukla ilgilenmediğini, kadını aldattığını, evin iaşe ve giderleri ile ilgilenmediğini, son tartışmalarında kadına ve ortak çocuğa yumruk attığını, olayın ardından kadını evden kovduğunu, erkeğin annesinin kadına iftira atmasına karşın erkeğin eşinin yanında olmadığını, evlendikten 15-20 gün sonra eski eşine borcunu ödemek için kadından 4 adet bilezik aldığını ve geri ödemediğini, kadının aldığı eşyaların erkekte kaldığını belirterek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk için aylık 1.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasna, kadın lehine aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata, ziynet ve eşyalarının kadına verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; erkeğin, kadını darp ettiği, aile ve ortak konutun giderlerini karşılamayarak kadına ekonomik şiddet uyguladığı, ortak çocuğun otizmli olması sebebiyle bakımının daha zor olmasına rağmen bu konuda kadına destek olmayarak evlilik birliğinin kendisine yüklemiş olduğu sorumluluklardan kaçındığı, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine, çocuk için aylık 600,00 TL ve aylık 900,00 TL iştirak nafakasına, kadın lehine aylık 400,00 TL tedbir ve aylık 600,00 TL yoksulluk nafakası ile 25.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminata, 24.11.2021 tarihli kararla kadının eşya ve ziynet alacağı talebinin bu dosyadan tefrikine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- karşı davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı- karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğe yüklenen kusurların erkeğin istinafı olmaması nedeniyle kesinleştiği, aleyhe istinaf yasağı gereği kadına kusur yüklenemeyeceği, erkeğin kesinleşen kusurlarının yanında güven sarsıcı davranışta bulunma ve kadının babasına gel kızını götür deme kusurlarını da işlediği, gerçekleşen olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle kadının kusur belirlenmesine yönelik istinafının kısmen kabulüne, kusura ilişkin gerekçenin düzeltilmesine, kadın ve çocuk lehine hükmedilen tedbir nafakalarının, iştirak ve yoksulluk nafakalarının az olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihinden itibaren çocuk için aylık 1.000,00 TL, kadın için aylık 1.500,00 TL tedbir nafakasına, çocuk için aylık 1.000,00 TL iştirak, kadın için aylık 1.500,00 TL yoksulluk nafakasına, tarafların evlilikte geçen süreleri, tespit edilen kusurları ile ekonomik sosyal durumlarına göre tazminat miktarlarının düşük olduğu gerekçesiyle kadın lehine 35.000,00 TL maddî ve 35.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- karşı davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı- karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; iştirak nafakasının ve tazminatların miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, iştirak nafakasının ve tazminatların miktarı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun’un 174 üncü maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3.Değerlendirme
1.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece, 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı görülmüş ve bozmayı gerektirmiştir.
2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı- karşı davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddelerinde düzenlenen hakkaniyet kuralları dikkate alınarak 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının iştirak nafakası ile kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarları yönünden davalı- karşı davacı kadın yararına BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
31.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.