Logo

2. Hukuk Dairesi2024/3323 E. 2025/593 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, erkeğin sadakatsizlik iddiasının ispatı için sunulan telefon HTS kayıtlarının yeterli incelemeye tabi tutulup tutulmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, erkeğin delil olarak sunduğu HTS kayıtlarının bilirkişi incelemesinden geçirilerek, sık görüşülen numaraların tespiti ve bu numaraların kime ait olduğunun araştırılması suretiyle, tanık beyanları ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmeyerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/915 E., 2024/138 K.

DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma - Tedbir Nafakası

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara Batı 8. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/908 E., 2023/246 K.

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek vekili tarafından kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, velâyet, kadın lehine hükmedilen tazminatların esası ve miktarı, tedbir, iştirak, yoksulluk nafakası miktarı, birleşen bağımsız tedbir nafakasının esası ve miktarı, yargılama gideri ve vekâlet ücreti yönünden; davalı-davacı kadın vekili tarafından ise erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tazminat miktarları, tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakası miktarları yönünden temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü:

1.Davacı- davalı erkeğin birleşen bağımsız tedbir nafakası davasına ilişkin temyiz dilekçesinin incelenmesinde;

Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Davalı-davacı kadının birleşen bağımsız tedbir nafakasın talebinin kabul edilen kısmı yönünden temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Dosya içeriğine göre birleşen bağımsız tedbir nafakası davasında hüküm altına alınan ve temyize konu edilen toplam miktar, Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olarak belirlenen tutarın altında kalmaktadır. Bu nedenle davacı-davalı erkek vekilinin birleşen bağımsız tedbir nafakası davasına yönelik temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar vermek gerekir.

2.Davalı -davacı kadın vekilinin tüm, davacı-davalı erkek vekilinin reddedilen yön dışında kalan diğer yönlerden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tektkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü;

Somut olayda davacı-davalı erkeğin delil olarak dayandığı kadına ait telefon görüşmelerine ilişkin HTS kayıtlarının dosyaya celp edildiği ancak kadının celp edilen telefon HTS görüşme kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmadığı, davacı-davalı erkeğin davalı-davacı kadın hakkındaki sadakatsizlik iddialarının yeterince araştırılmadığı anlaşılmıştır. O halde mahkemece, bu telefon kayıtlarına ilişkin bilirkişi incelemesi yaptırılarak, sık görüşme yapılan numaraların tespit edilmesi halinde bu numaraların kimlere ait olduğunun ilgili yerlerden sorulmak suretiyle gelecek cevaba göre, tanık beyanları ve tüm deliller birlikle değerlendirilerek, erkeğin iddiaları konusunda değerlendirme yapılarak bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davacı-davalı erkek vekilinin birleşen bağımsız tedbir nafakası davasının kabul edilen kısmına yönelik temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,

2.Davalı -davacı kadın vekilinin tüm, davacı -davalı erkek vekilinin reddedilen yön dışında diğer temyiz itirazları yönünden;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda (2) numaralı paragrafta açıklandığı üzere BOZULMASINA, bozma sebebine göre boşanma davaları hakkında yeniden hüküm kurulması gerekli hale geldiğinden taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,

Temyiz peşin harcının istek halinde yatıranlara iadesine,

Dosyanın ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,21.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.Başkan