Logo

2. Hukuk Dairesi2024/3353 E. 2024/4129 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Bozma kararına uyularak verilen hükümde, kadına hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarının yeterli olup olmadığı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur oranları, paranın alım gücü ve kişilik haklarına yapılan saldırı dikkate alınarak, kadına hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarının az olduğu ve hakkaniyete uygun olmadığı gözetilerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/768 E., 2023/298 K.

KARAR : Bozmaya uyularak hüküm tesisi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı boşanma davalarında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının, kadın lehine hükmedilen tazminatlar, yoksulluk ve çocuk lehine iştirak nafakasının az olduğu gerekçesiyle, bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; kadın lehine hükmedilen tazminatlar, yoksulluk ve iştirak nafakasının miktarı artırılarak karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının, müvekkilinin anne ve babasının sesini kayıt altına alarak üçüncü kişilere dedikodu mahiyetinde bu kayıtlardan bahsettiği, aşırı kıskanç olduğu, ortak çocuk ile ilgilenmediğini iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin kadını aldattığı, fiziksel şiddet uyguladığı, hakaret ettiği, müvekkili ile ilgilenmediği, haber vermeksizin yurt dışına çıkış yaptığı, eşinden habersiz e tuttuğu, müşterek konuta zaman zaman uğramadığını iddia ederek; tüm bu nedenlerle asıl davanın reddine, karşı davasının kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin annesine verilmesine, kendisi için aylık 5.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, ortak çocuk için aylık 2.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile kadın lehine yasal faizi ile birlikte 500.000,00 TL maddî, 500.000,00 TL manevî tazminata, hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 24.09.2020 tarihli ve 2019/410 Esas, 2020/384 Karar sayılı kararıyla; "...davalı kadının davacı erkeğin anne babasının sesini kayıt altına alarak üçüncü kişilere dedikodu mahiyetinde bu kayıtlardan bahsettiği; davacı karşı davalı erkeğin ise davalı karşı davacı kadını aldattığı, şiddet uyguladığı, hakaret ettiği, davalı karşı davacı eş ile ilgilenmediği, haber vermeksizin yurtdışına çıkış yaptığı, ... adlı semtte eşinden habersiz ev tuttuğu, müşterek konuta zaman zaman uğramadığı hususları mahkememiz nezdinde sübut bulunduğundan kadının kocaya nazaran daha az kusurlu olduğu." gerekçesiyle; her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk yararına aylık 500,00 TL tedbir 16.01.2020 tarihi itibariyle aylık 1.000,00 TL'ye yükseltilmesine ve kararın kesinleşmesinden sonra aylık 1.000,00 TL iştirak nafakası ile kadın yararına aylık 700,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile kadın yararına karar kesinleşmesinden itibaren başlayacak yasal faizi ile 30.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı- davalı erkek ; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, velâyet , nafakalar ve tazminatlar yönünden davalı-davacı kadın vekili ise erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 07.04.2022 tarihli ve 2021/225 Esas, 2022/ 778 Karar sayılı kararıyla; kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle istinaf başvurularının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı -davalı erkek kadının davasının kabulü ve ferileri yönünden davalı-davacı kadın vekili tarafından erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakaların ve tazminatların miktarı yönlerinden temyiz isteminde bulunulmuştur.

2.Dairenin 10.10.2022 tarihli ve 2022/5622 Esas,2022/7863 Karar sayılı kararı ile; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarı ile tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, nafakanın niteliği ve günün ekonomik koşullarına göre kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ve çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakası miktarının az olduğu gerekçesiyle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına ve bozmanın kapsamı dışındaki temyize konu hükümlerin onanmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma kararına uyularak çocuk için aylık 2.500,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 5.000,00 TL yoksulluk nafakası ile 120.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminatın, tazminatlara kesinleşme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte, erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkek aleyhine hükmedilen tazminatlar ve yoksulluk ve iştirak nafakası miktarının erkeğin ekonomik durumuna göre fazla olduğunu belirterek; tazminatlar ile yoksulluk ve iştirak nafakasının miktarı yönünden temyize başvurmuştur.

2.Davalı-davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; tazminatlar ve yoksulluk nafakası ve iştirak nafakasının miktarının az olduğu yönünden temyize başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, bozma kararına uyulmasına karar veren Bölge Adliye Mahkemesi'nin bozmanın amacına uygun karar verip vermediği, bozmanın kapsamı dışında kalan hususlar kesinleşmiş olmakla, kadın lehine hükmedilen tazminatlar ve yoksulluk nafakasının miktarının hakkaniyete uygun olup olmadığı ve bozma sonrası yapılan istinaf yargılaması için kadın lehine vekâlet ücretine hükmedilip hükmedilmeyeceği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 174 üncü, 175 inci ve 330 uncu maddeleri. 6098 sayılı Türk Boçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla davacı- davalı erkek vekilinin tüm, davalı- davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat az olup bozma ilâmının amacına uygun bulunmamıştır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri dikkate alınarak daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatın miktarı yönünden BOZULMASINA,

2.Davalı erkek vekilinin tüm, davacı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz eden ...'ye iadesine,

Aşağıda yazılı temyiz karar harcının temyiz eden ...'a yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,30.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.