Logo

2. Hukuk Dairesi2024/338 E. 2024/2550 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasının fer'ileri olan maddi ve manevi tazminat miktarının belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü ve kişilik haklarına yapılan saldırı değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesince hükmedilen tazminat miktarında bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1763 E., 2023/3094 K.

KARAR : Bozmaya uyularak hüküm tesisi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kısmen bozulmasına, kısmen onanmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; tarafların zina ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk için aylık 4.000,00 TL iştirak nafakası ile kadın için aylık 4.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 200.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminata ve ziynet eşyalarının iadesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap ve ikinci cevap dilekçesinde özetle; erkek hakkındaki iddiaların doğru olmadığını belirterek boşanma ve ziynet alacağı davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 11.03.2019 tarih ve 2017/156 Esas, 2019/97 Karar sayılı kararıyla; tarafların 1998 yılında evlendikleri, erkeğin başka kadından 2002 doğumlu çocuğu olduğu ve bu çocuğu 2007 yılında tanıdığı, erkeğin kadının sadakatsizliği çok önceleri öğrendiğini ispatlayamadığı; boşanmaya sebebiyet veren ve gerçekleşen olaylarda sadakatsiz olan, eşini ihmal eden ve onunla ilgilenmeyen erkeğin tam kusurlu olduğu, kadın lehine tazminatlar ile yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesinin yasal koşullarının bulunduğu, ortak çocuk ergin olduğundan velâyet ve iştirak nafakası talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığı ve kadının ziynet alacağı davasını kısmen ispatladığı gerekçesiyle; boşanma davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadının ortak çocuğun velâyeti ve iştirak nafakası talebinin reddine, aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakası ve 35.000,00 TL maddî, 35.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine, ziynet alacağı davasının kısmen kabulü ile kararda belirtilen ziynetlerin aynen iadesine, aynen iadenin mümkün olmaması halinde bedelinin kadına ödenmesine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili tarafından zinaya dayalı dava hakkında hüküm kurulmaması, tazminatlar ile yoksulluk nafakasının miktarı ve reddedilen ziynet alacağı talepleri yönünden, davalı erkek vekili tarafından ise kusur belirlemesi, tazminatlar, yoksulluk nafakası, yargılama giderleri ve vekâlet ücreti ve kabul edilen ziynet alacağı talepleri yönlerinden istinaf başvurusunda bulunulması üzerine; Bölge Adliye Mahkemesinin 30.12.2020 tarih ve 2019/1770 Esas, 2020/1922 Karar sayılı kararı ile, kadının zinaya dayalı davası hakkında hüküm kurulmamış olması nedeniyle, İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılarak dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, sair istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 09.03.2021 tarihli ve 2021/46 Esas, 2021/144 Karar kararı ile, kadının zina eylemini affettiği, zinanın temadi ettiğinin de ispatlanamadığı, eşini ve çocuğunu ihmal eden, sık sık iş bahanesiyle evden uzaklaşan ve evlilik dışı çocuğunun annesi ile görüşerek güven sarsıcı davranan erkeğin tam kusurlu olduğu, kadın lehine tazminatlar ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin yasal koşullarının oluştuğu ve ziynet alacağı davasının kısmen ispatlandığı gerekçesiyle; kadının zinaya dayalı davasının reddine, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadının velâyet ve iştirak nafakası talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, aylık 1000,00 TL yoksulluk nafakası ile 35.000,00 TL maddî, 35.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine, ziynet alacağı davasının kısmen kabulü ile kararda belirtilen ziynet bedelinin erkekten alınarak kadına ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 04.03.2022 tarihli ve 2021/3101 Esas, 2022/431 Karar sayılı kararıyla; kadın lehine hükmedilen tazminatların az olduğu gerekçesiyle; İlk Derece Mahkemesinin tazminatlara ilişkin hükmünün kaldırılmasına, 70.000,00 TL maddî ve 70.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine, kadının sair, erkeğin ise bütün istinaf itirazlarının esastan reddine; ziynet alacağı davasının iş bu dosyadan tefrik edilmesine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

I. Bozma Kararı

1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairenin 12.09.2022 tarihli ve 2022/4917 Esas, 2022/6862 Karar sayılı bozma ilâmında; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminatın az olduğu gerekçesiyle; tazminatların miktarı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın yararına bozulmasına ve bozmanın kapsamı dışındaki temyize konu bölümlerin onanmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, kadın lehine hükmedilen tazminatların az olduğu gerekçesiyle bozma ilâmına uyulmasına karar verilerek kadının tazminat talebinin kısmen kabulü ile 150.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınıp kadına verilmesine karar verilmiştir.

II. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 13.04.2023 tarihli ve 2023/1599 Esas-2023/1831Karar sayılı bozma ilâmında; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminatın az olduğu gerekçesiyle; tazminatların miktarı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın yararına bozulmasına ve bozmanın kapsamı dışındaki temyize konu bölümlerin onanmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, kadın lehine hükmedilen tazminatların az olduğu gerekçesiyle bozma ilâmına uyulmasına karar verilerek kadının tazminat talebinin kısmen kabulü ile 200.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınıp kadına verilmesine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur ve tazminatlar yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında görülen 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve fer'îleri istemine ilişkin bozmaya uygun karar verilip verilmediği, kadın yararına tazminat şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 174 üncü maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun inceleme ve araştırma yapılmış olduğu kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı erkek vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,17.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.