"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/212 E., 2024/369 K.
KARAR : Esastan ret
TEMYİZ EDEN: Davacı-davalı erkek
İLK DERECE MAHKEMESİ: Adana 4. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/219 E., 2021/581 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın ve karşı davanın kabulüne ve boşanmanın fer'ilerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı erkek vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; davalının kahvaltısını hazırlamadığı, yemek yapmadığı, müşterek haneden kovduğu, köyde bulunan ailesini ziyarete gelmediği, erkeğin kök ailesini köylü olduğu için beğenmediği kendisine ve ailesine hakaret içeren sözler söylediğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin kadına sürekli psikolojik şiddet uyguladığı, erkeğin akrabalarının yönlendirmesi ile hareket ettiği, kadının kök ailesinin kadına emekli olması için isteğe bağlı sigortasını başlatmak istediğinde "onun garantisi benim aklını kurcalamayın" diyerek emekli olmasına engel olduğu biriken parayı erkeğin aldığı, erkeğin kadını ev işlerini yapan bir hizmetçi yerine koyduğu, davacının kadınlığına, anneliğine laf ettiği, çalışmasına izin vermediği gibi "senin bir mesleğin yok sen ne işe yararsın ki kendini nimetten mi sanıyorsun ben ne dersem o, ben ne alırsam onu yersiniz" şeklinde psikolojik şiddet uyguladığı, kadına fiziksel şiddet uyguladığı, kadını ve müşterek çocukları müşterek haneden kovduğunu iddia ederek erkeğin davasının reddini istemiş, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; taraflar arasında uzun süredir devam eden anlaşmazlıklar bulunduğu, davalı-karşı davacının, davacı-karşı davalının anne ve babası ile kardeşlerinin müşterek haneye gelmesini istemediği, köylü olduğu için eşini beğenmediği, davacı-karşı davalının ailesini ziyaret etmediği, bu nedenle taraflar arasında tartışma yaşandığı, davacı-karşı davalının eşine şiddet uyguladığı, bu olaydan sonra evlilik birliğinin devam ettiği, davalı- karşı davacının eşinin annesinin hastalığında ziyaret etmediği, ilgilenmediği, davacı-karşı davalının da ilgilenmesini istemediği, davacı-karşı davalının annesinin vefatını eşi ve çocuklarına haber vermediği, davalı-karşı davacının çocuklarla birlikte cenazeye katıldığı, 2019 yılında taraflar arasında yaşanan tartışmadan sonra davalı-karşı davacının eşine mesaj göndererek evden gitmesini istediği, davacı-karşı davalının müşterek evden ayrılarak ailesinin yanına gittiği, taraflar bir süre ayrı yaşadıktan sonra çocukların araya girmesi ile davacı-karşı davalının eve döndüğü, davalı-karşı davalının davacı-karşı davalının amcası ve kız kardeşine eşiyle boşanmak istediğini bir kaç kez söylediği, davacı-karşı davalının amcasının müşterek çocukların üniversite giderlerine maddî olarak yardımcı olduğu, çocukları öğrenci evine kalmak istemeleri nedeniyle sorun yaşandığı, amcanın maddî yardımda bulunmak istemediği, en son 2020 yılının Mayıs ayında davacı-karşı davalı ile müşterek çocuk Beril arasında tartışma çıktığı, davacı-karşı davalının kızına ve davalı-karşı davalı eşine şiddet uyguladığı, "siktir olun gidin" diyerek müşterek evden kovduğu, davalı- karşı davacı ve çocuklar evden gitmeyince davacı-karşı davalının eşyalarını toplayarak evden ayrıldığı, bu olaydan sonra tarafların bir araya gelmedikleri ayrı yaşadıkları, davacı-karşı davalının eşine ve kızına şiddet uygulaması, "siktir olun gidin" diyerek evden kovması nedeniyle ağır kusurlu olduğu, davalı-karşı davacının da eşinden boşanacağını söylemesi, eşinin ailesini ziyaret etmemesi, eşinin annesinin hastalığı ile ilgilenmemesi , davacı-karşı davalının da annesi ile ilgilenmesini istememesi nedeniyle daha az kusurlu olduğu, evlilik birliğinin devamında tarafların bakımından korunmaya değer bir yarar kalmadığı, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği, gerekçesi ile; asıl davanın ve karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci-ikinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 700,00 TL tedbir ve 800,00 TL yoksulluk nafakasına ve kadın yararına 25.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı-davalı erkek istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi kadın lehine hükmedilen nafaka ve tazminatlar yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. Davalı-davacı kadın vekili katılma yoluyla sunduğu istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi kadın lehine hükmedilen nafaka ve tazminatların miktarı yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-davalı erkek temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen nafaka ve tazminatlar yönlünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede geçimsizliğe sebebiyet veren kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına nafaka ve tazminat takdirinin ve miktarlarının isabetli olup olmadığı, noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanunu’nun 190 ıncı 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un, 4 üncü, 6 ıncı, 166 ıncı, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 176 ıncı, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
24.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.