Logo

2. Hukuk Dairesi2024/3469 E. 2024/4097 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kesinleşen boşanma hükmü sonrasında hükmedilen yoksulluk nafakası ve maddi-manevi tazminat miktarlarının uygunluğu ile kesinleşen yönlerin temyiz incelemesinde değerlendirilip değerlendirilemeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bozma ilamıyla kesinleşen hususlar dışında kalan ve bozmaya uyularak hükmedilen nafaka ve tazminat miktarlarının belirlenmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı ve kesinleşen hususların tekrar incelenemeyeceği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1951 E., 2024/99 K.

KARAR : Başvurunun kabulü ile yeniden hüküm kurma

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan yönlerden onanmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; başvurunun kabulü ile yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalının sürekli olarak müvekkiline ağza alınmayacak şekilde hakaretler ettiğini, ilgisiz ve sorumsuz davrandığını, davalının müvekkilini ve ailesini fakir olduğu için hep küçümsediğini, aynı tavrı davalının annesinin de gösterdiğini, davalının ağır hakaretler ettiğini, cebimden para çalan hırsız kadın gibi ağır ithamlarda bulunduğunu, müvekkilinin sabır göstermeye devam ettiğini, erkeğin psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığını, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, müvekkili için aylık 10.000,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesine, karar kesinleştikten sonra yoksulluk nafakası olarak davalıdan alınmasına, 500.000,00 TL maddî, 500.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde belirtilen iddiaların gerçek dışı olduğunu, kadının birlik görevlerini yerine getirmediğini, aksine davacının müvekkiline psikolojik şiddet uyguladığını, kadının ilgisiz olduğunu, kendisine ve ailesine karşı sorumsuz davrandığını, temizlik ve yemek yapmadığını, müvekkiline ve ailesine hakaret ettiğni belirterek; asıl davanın reddine, karşı davalarının kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 1.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 16.07.2019 tarihli ve 2017/776 Esas, 2019/631 Karar sayılı kararıyla; davalı-davacı erkeğin eşine küfür ettiği, hakaret ettiği, iffetsizlikle ve hırsızlıkla suçladığı, eşinin ailesinin katıldığı etkinliklere eşi ile katılmadığı, davacı-davalı kadının eşine saygılı davrandığı, eşinin önceki evliliğinden olan çocuğu ile ve ailesi ile yakından ilgilendiği erkeğin tam kusurlu olduğu, davacı-davalı kadın vekili tarafından açılan asıl davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, davacı-davalı kadın için takdir edilen 1.500,00 TL tedbir ve 1.500,00 TL yoksulluk nafakasına, davacı-davalı kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile; 90.000,00 TL maddî, 70.000,00 TL manevî tazminatın davalı-davacıdan alınarak davacı-davalıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karşı davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı-davacı erkek vekili her iki dava yönünden, davacı-davalı kadın vekili kusur tespiti ve hükmedilen nafaka ile maddî ve manevî tazminat miktarı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

1.Bölge Adliye Mahkemesinin 22.09.2022 tarihli ve 2020/1820 Esas, 2022/1249 Karar sayılı kararıyla; davalı-davacı erkeğe yüklenen kusurların yanında erkeğin ayrıca ortak çocukların yanında davacı-davalıdan boşanacağını söylediği, araba anahtarlarının kaybından dolayı davacı-davalıyı suçladığı, davacı-davalının terörist olduğu yönünde konuştuğu, annesinin davacı-davalıya karşı olan olumsuz sözlerine engel olmadığı, davacı-davalının ailesine iyi davranmadığı gerekçesi ile kadının kusur tespitine yönelik istinaf talebinin kısmen kabulüne, tarafların kusur oranları değişmemekle birlikte İlk Derece Mahkemesi karar gerekçesinin gerçekleşen kusurlu davranışlar yönünden düzeltilmesine, kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakası miktarının az olduğu gerekçesi ile kadının bu yönlerden istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak, kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ve tazminat miktarlarının arttırılarak 120.000,00 TL maddî, 80.000,00 TL manevî tazminat, 2.000,00 TL yoksulluk nafakasına karar verilmesine, erkeğin tüm, kadının diğer istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.

2.Bölge Adliye Mahkemesinin 24.11.2022 tarihli ek kararı ile, davacı-davalı vekilinin lehine vekâlet ücretine hükmedilmesine yönelik tamamlama talebinin istinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığı gerekçesi ile reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı-davacı erkek vekili her iki dava yönünden, davacı-davalı kadın vekili kusur tespiti ve hükmedilen nafaka ile maddî-manevî tazminat miktarı ile 24.11.2022 tarihinde verilen vekâlet ücretine hükmedilmemesine yönelik ek karar yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 14.09.2023 tarihli 2023/940 Esas 2023/4016 Karar sayılı ilamı ile; davacı-davalı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakasının az olduğu gerekçesi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına, davalı-davacı erkeğin tüm, davacı-davalı kadının sair temyiz itirazlarının reddi ile hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin onanmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tarafların kusur dereceleri, ekonomik ve sosyal durumu, davacı-davalı kadının boşanma ile yoksulluğa düşmesi, mevcut ve beklenen menfaatlerinin zedelenmesi, kişilik haklarının ihlal edilmesi karşısında davacı-davalı kadın lehine yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminata karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu ancak miktarların hakkaniyet gereğince az olduğu gerekçesi ile davacı-davalı kadının yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatın miktarına ilişkin istinaf taleplerinin kısmen kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının bunlara ilişkin kısmının kaldırılmasına, davacı-davalının yoksulluk nafakası talebinin kısmen kabulüne, boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren geçerli olmak üzere aylık 5.000,00 TL yoksulluk nafakasının davalı-davacıdan alınarak davacı-davalıya verilmesine, davacı-davalının maddî ve manevî tazminat taleplerinin kısmen kabulüne, 300.000,00 TL maddî, 250.000,00 TL manevî tazminatın boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizleri ile birlikte davalı-davacıdan alınarak davacı-davalıya verilmesine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davalı-davacı erkek vekili; her iki dava ve fer'îleri yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Davacı-davalı kadın vekili; tazminat ve nafaka miktarları ile vekâlet ücreti yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kesinleşen yönlerin incelenip incelenemeyeceği, kadın yararına hükmedilen nafaka ile maddî ve manevî tazminat miktarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun`un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 175 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,30.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.