"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/794 E., 2023/2055 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Lüleburgaz Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/257 E., 2021/725 K.
Taraflar arasındaki aile konutunu olduğunu tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı ... tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının eşinin 05.04.2021 tarihinde vefat ettiğini, eşinin vefatıyla birlikte mirasçı olarak davacı ve ortak çocukları olan davalılar kaldığı, davacının 1/2 hissesine kendisinin, diğer 1/2 hissesine de vefat eden eşi ...'ın malik olduğunu, davaya konu ... Mah. ... Cad. Mevkiindeki 177 Ada 33 Parsel'de bulunan 30/7 numaralı aile konutunda, murisin taşınmazı edindiği 05.04.1994 tarihinden bu yana, evlilikleri süresince ortak hayatı paylaştıklarını, davacının eşinin ölümüyle birlikte aile konutunun da ölen eşinin geriye kalan diğer malvarlığıyla birlikte terekeye dahil olduğunu, davanın kabulü ile; davacının halen oturduğu ve 1/2 hissesi vefat eden eşin terekesine dahil yukarıda bilgileri bulunan taşınmazın, murisin sağlığında aile konutu olarak kullanıldığının tespitine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalılardan ..., ..., ... ve ... cevap dilekçelerinde özetle; davacının annesi olduğunu, 05.04.2021 tarihinde vefat eden babaları ... ile aile konutu olduğunun tespiti istenen ve 1/2 hissesi davacıya ait bulunan davaya konu ... Mah. ... Cad. Mevkiindeki 177 Ada 33 Parsel'de bulunan 30/7 numaralı meskende, davacının murisin taşınmazı edindiği 05.04.1994 tarihinden bu yana, evlilikleri süresince ortak hayatı paylaştıklarını, davayı ve davacının iddialarını kabul ettiklerini davacının halen oturduğu ve 1/2 hissesi vefat eden babalarının terekesine dahil olan, yukarıda bilgileri bulunan taşınmazın, murisin sağlığında aile konutu olarak kullanıldığının tespitine karar verilmesini, davanın açılmasına sebep olmadıkları için aleyhlerine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; bu kapsamda dava dilekçesi kapsamında dava konusu edilen taşınmazın tapu kayıtları istenildiği, gelen tapu kayıtlarında dava konusu taşınmazın 05.04.1994 tarihinde muris ... adına kaydedildiği, 21.05.2004 tarihinde ise taşınmazın 1/2 hissesinin Davacı ... adına ipka edildiği, nüfus müdürlüğüne yazılan müzekkere cevabında muris ile davacının ikamet adresinin 01.01.2007 tarihinden günümüze deyin dava konusu taşınmaz olduğu tespit edildiği, İlçe Seçim Kurulu'na yazılan müzekkere cevabında davacı ile murisin adreslerinin yine dava konusu taşınmaz olduğu, dava kapsamında keşif yapıldığı, dava konusu taşınmaza gidildiği ve taşınmazda davacının oturduğunun tespit edildiği, keşif mahallinde dinlenen tanıklar da dava konusu taşınmazda oturun kişiler olup dava konusu taşınmazda uzun yıllardır davacı ile muris Nihat'ın yaşadığını beyan ettikleri, toplanan tüm delilerin değerlendirilmesi neticesinde davacı ile murisin evlilik birliği süresince dava konusu yerde oturdukları ve burayı aile konutu olarak kullandıkları tespit edildiğinden davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulduğu, davayı kabul edenler aleyhine 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 312 inci maddesi kapsamında yargılama gideri hükmedilmediği gerekçesiyle davanın kabulü ile, Muris ... ile davacı ... adına 1/2 hisse oranı ile Kırklareli ili Lüleburgaz ilçesi Kocasinan Mahallesi 177 ada 33 parsel zemin kat 7 nolu bağımsız bölümde kayıtlı mesken niteliğindeki gayrimenkulün 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 240 ıncı ve 652 inci maddeleri kapsamında aile konutu olduğunun tespitine, davacı tarafından yatırılan yargılama giderinden sarf edilen 705,00 TL'nin davalı ...'dan alınarak davacıya verilmesine, davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma ve 59,30 TL peşin harç olmak üzere toplamda 118,60 TL harcın davalı ...'dan alınarak davacıya verilmesine, davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca maktu 5.100,00 TL vekâlet ücretinin 2.550,00 TL'lik kısmının tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen, kalan 2.550,00 TL kısmının ise davalı ...'dan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı ... istinaf dilekçesinde özetle; Mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının annesi olduğunu, dava konusu taşınmazda annesinin ikamet ettiğini, taşınmazda annesinin toplam 3/4 hissesinin olduğunu, davacının tüm hissedarların zımni rızası ile taşınmazda ikamet ettiğini, bu nedenle davacının bu davayı açmasında hukuki menfaati olmadığını, öncelikle davanın hukuki menfaat yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, davanın kabul edilmesi halinde ise, tespit niteliğindeki davada yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davalılara yüklenmesinin doğru olmadığını belirterek, Mahkeme kararının kaldırılmasına, talebi doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, 4721 sayılı Kanun'un 652 inci maddesinde; eşlerden birinin ölümü halinde tereke malları arasında ev eşyası veya eşlerin birlikte yaşadıkları konut varsa; sağ kalan eşin bunlar üzerinde miras hakkına mahsuben kendisine mülkiyet hakkı tanınmasını isteyebileceği hükme bağlamıştır. Bu nedenle davacının dava konusu taşınmazın aile konutu olduğunun tespitini istemekte hukuki yararı bulunduğu, somut olayda; dava konusu taşınmaza ait tapu kaydı, keşif mahalinde dinlenen davacı tanık beyanları, Lüleburgaz İlçe Seçim Kurulu Başkanlığı ile Lüleburgaz Nüfus Müdürlüğü müzekkere cevapları birlikte değerlendirildiğinde, davacı ile murisin dava konusu taşınmazda ikamet ettiği ve taşınmazın aile konutu olduğu, murisin vefatından sonra da taşınmazın davacı tarafından kullanılmaya devam edildiği anlaşılmakla, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya uygun olduğu, davalılar ..., ..., ... ve ... süresi içinde sundukları cevap dilekçelerinde açılan davayı kabul ettiklerini beyan etikleri, davalılar ..., ..., ... ve ...'nın cevap dilekçelerinde davayı kabul ettiklerini beyan etmeleri ve dava açılmasına hal ve davranışları ile sebebiyet vermemeleri nedeniyle yargılama giderlerinden sorumlu tutulmamalarının doğru olduğu, ön inceleme tutanağı imzalanmadan önce kabul beyanında bulunduklarından AAÜT'nin 6 ncı maddesi gereğince vekalet ücretinin yarısından sorumlu tutulmaları da yerinde olduğu , davalı ..., süresi içinde cevap dilekçesi sunmadığı gibi, duruşmalara da katılmadığı, bu nedenle yargılama gideri ile vekâlet ücretinin tamamından sorumlu tutulmasında yanlışlık bulunmadığı gerekçesi ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı ... temyiz dilekçesinde özetle; mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının annesi olduğunu, dava konusu taşınmazda annesinin ikamet ettiğini, taşınmazda annesinin toplam 3/4 hissesinin olduğunu, davacının tüm hissedarların zımni rızası ile taşınmazda ikamet ettiğini, bu nedenle davacının bu davayı açmasında hukuki menfaati olmadığını, öncelikle davanın hukuki menfaat yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, davanın kabul edilmesi halinde ise, tespit niteliğindeki davada yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davalılara yüklenmesinin doğru olmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davanın kabulünün, hükmedilen yargılama gideri ve vekalet ücretinin dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanunu’nun 190 ıncı, 194 üncü, 312 inci, 326 ıncı ve 332 inci maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ıncı, 420 ıncı ve 652 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı ... temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.