"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/746 E., 2024/121 K.
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/214 E., 2022/153 K.
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın vekili tarafından kusur belirlemesi, aleyhe hükmedilen vekâlet ücreti, lehine hükmedilen vekâlet ücreti ve kişisel ilişki tesisi yönünden, davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından ise kusur belirlemesi, asıl davanın kabulü, kabul edilen nafaka ve tazminatlar ile reddedilen tazminatlar yönünden temyiz edilmiş olup, kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, davalı- karşı davacı erkek vekilinin tüm, davacı-karşı davalı kadın vekilinin aşağıdaki paragraflar kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Velâyet ve kişisel ilişki düzenlenirken; göz önünde tutulması gereken ... ilke, çocuğun üstün yararıdır. Çocuğun üstün yararı belirlenirken; onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir. Ana ve babanın yararları; boşanmadaki kusurları, ahlaki değer yargıları, sosyal konumları gibi durumları, çocuğun üstün yararını etkilemediği ölçüde göz önünde tutulur. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 12 nci ve Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesinin 3 üncü ve 6 ncı maddeleri idrak çağındaki çocukların kendilerini ilgilendiren konularda görüşünün alınması ve görüşlerine gereken önemin verilmesini öngörmektedir. Çocukların üstün yararı gerektirdiği takdirde, görüşlerinin aksine karar verilmesi mümkündür. Somut olayda, İlk Derece Mahkemesince ortak çocuğun velayetinin anneye verilmesine, ortak çocuk 11.12.2018 doğumlu Berkay Yiğit ile baba arasında, ortak çocuğun 5 yaşını doldurmadığı nedenle her ayın 1.ve 3. Cumartesi günleri, dini bayramların 2. günü saat 10.00’da yanına alıp aynı gün saat 18.00'de teslim etmek, suretiyle kişisel ilişki tesisine karar verildiği anlaşılmıştır. Davacı-karşı davalı tarafça kişisel ilişki süreleri, davalı-karşı davacı erkek vekilince velayet ve kişisel ilişki süreleri yönünden istinaf incelemesi talep edilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince davacı- karşı davalı kadının kişisel ilişkiye yönelik istinaf itirazının esastan reddine, davalı- karşı davacı erkeğin kişisel ilişki konusundaki istinaf talebinin kabulüne, düzenlenen kişisel ilişkinin süresi babalık duygularının tatmini, çocukla baba arasında bağın oluşması bakımından yetersiz olduğu gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesi kararının buna ilişkin kısmının kaldırılmasına, ortak çocuk ile davalı- karşı davacı baba arasında her ayın 1. ve 3. haftası Cumartesi günü saat 10.00'dan Pazar günü saat 18.00'e kadar, ... ve Kurban Bayramlarının 2. günü saat 10.00'dan 3. günü saat 18.00'e kadar, her yıl Milli Eğitim Bakanlığı tarafından belirlenen okul yarıyıl tatilinin başladığı hafta Pazartesi günü saat 10.00'dan takip eden Pazar günü saat 18.00'e kadar, her yıl 01 Temmuz günü saat 10.00'dan 31 Temmuz günü saat 18.00'e kadar kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir. Davacı- karşı davalı taraf istinaf ve temyiz dilekçesinde, erkeğin kadın ve ortak çocuğu öldürmekle, zarar vermekle tedhit ettiğini, hakaretler ettiğini, erkeğin ortak çocukla bağ kurmadığını, çocuğun babayı tanımadığını iddia ederek yatılı kişisel ilişki tesis edilmiş olması yönünden itirazda bulunmuş, istinaf dilekçesi ekinde mesaj kayıtlarını sunmuştur. Dosya kapsamından ortak çocuk ile baba arasında kişisel ilişki tesisine yönelik rapor alınmadığı, yeterli araştırmanın yapılmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle davacı- karşı davalı kadının temyiz dilekçesindeki iddiaları da nazara alınarak Mahkemece psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacıdan oluşan Adli Destek görevlisi uzmanlardan, her iki ebeveyn ve çocuk ile görüşmek suretiyle inceleme ve rapor istenip toplanan diğer delillerle birlikte değerlendirilerek, kişisel ilişki konusunda bir karar verilmesi gerekirken; bu hususta eksik incelemeyle hüküm tesisi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda (2) numaralı paragrafta belirtildiği üzere kişisel ilişki tesisi yönünden BOZULMASINA,
2.Yukarıda (1) numaralı paragrafta belirtildiği üzere davalı-karşı davacı erkek vekilinin tüm, davacı-karşı davalı kadın vekilinin ise sair temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden ...'a yükletilmesine,
Peşin alınan harcın istek halinde yatıran ...'ya iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.