"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1949 E., 2024/353 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Aydın 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/1272 E., 2021/302 K.
Taraflar arasındaki ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı taraf vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Muğla 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/565 Esas - 2010/277 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, kadına ait olan düğün takılarının evlilik birliği sona erdiğinde müvekkiline iade edilmediğini, Aydın ve Erzurum ilinde iki düğün yapıldığını, düğünün ardından tüm takıların davalı tarafından müvekkilinin rızası hilafına elinden alındığını ve müvekkiline iade edilmediğini, düğünde müvekkiline 36 adet çeyrek altın, 30 gramlık 12 adet adana burması, 2 tane 60 gramlık kelepçeli adana burması, 1 adet 22 ayar 10 gram freng-lepra bilezik, 2 adet 22 ayar 15 gram bilezik, 1 adet 22 ayar 12 gramlık bilezik takıldığını, nişanında ise 1 adet çeyrek altın, 2 adet 22 ayar 60 gramlık bilezik, 12 tane 22 ayar 30 gram bilezik, 2 adet 22 ayar 15 gramlık bilezik, 3 adet 22 ayar 13 gramlık bilezik takıldığını, nişanda takılan takıların müvekkilinde mevcut olduğunu, ancak davalı tarafından düğünün ertesi günü bozdurulduğunu, müvekkiline geri ödenmediğini, tarafların evliliklerinin 4 yıl sürdüğünü, bir çocukla müvekkilini terk ederek yalnız bıraktığını beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla düğünde takılan 36 adet çeyrek altın, 30 gramlık 12 adet adana burması, 1 adet 22 ayar 10 gram freng-lepra bilezik, 2 adet 22 ayar 15 gram bilezik, 1 adet 22 ayar 12 gramlık bilezik ile nişanda takılan 1 adet çeyrek altın, 2 adet 22 ayar 60 gramlık bilezik, 12 tane 22 ayar 30 gramlık bilezik, 2 adet 22 ayar 15 gramlık bilezik, 3 adet 22 ayar 13 gramlık bileziğin aynen iadesine, ziynetlerin bulunmaması halinde dava tarihindeki bedellerinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davacı vekili 05.11.2020 tarihli ıslah dilekçesinde; bilirkişi raporuna gööre dava tarihi itibariyle düğünde damada takılan takıların 3.160,00 TL, düğünde geline takılan takıların 94.848,00 TL, nişanda takılan takıların da 26.676,00 TL olduğunu belirterek,dava değerini 124.684,00 TL'ye yükseltip bakiye harcı yatırmıştır.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; tarafların 2004 yılında evlendiklerini, 2010 yılında boşandıklarını, kadının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, takıların müvekkili tarafından alındığına ilişkin iddiaların gerçek dışı olduğunu, müvekkilinin takıların ne miktarı ile ne de nerede bulunduğu ile asla ilgilenmediğini, davacının ziynetlerin eşi tarafından kendisinden alınıp bir daha iade edilmediğinin ispat yükü altında olduğunu, ziynet eşyalarını niteliği gereği, kadının ortak konuttan ayrılırken yanında götürmesinin hayatın olağan akışına uygun düşeceğini, huzurdaki davayı boşanmanın üzerinden 8 yıl geçtikten sonra açtığını, iyi niyet kurallarına aykırı olduğunu, davacı bu davayı açmada kötü niyetli olduğunu belirterek dayanaksız davanın öncelikle zamanaşımı nedeniyle, olmadığı takdirde iddia olunan cins ve miktar ziynetin davacının yedinde bulunması nedeni ile reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosya ya sunulan fotoğraflarda sadece düğünde takılan altınların tespit edildiği nişanda takılan ziynetlerle ilgili herhangi bir görüntü olmadığı davalının altın miktarı konusunda kabulü olmadığı hatta cevap dilekçesinde itirazı olduğu, davacı tanığı ... "Davalı ... Ç. Samsun ... Toki'de bulunan evini 2004 yılında bana satacağı için 20.000,00 TL ona banka kanalı ile göndermiştim. 2004 yılı Eylül ayında düğünden sonra evi satmaktan vazgeçtiğini söyledi. Ödediğim parayı, düğünde takılan altınları bozdurarak bana geri ödeyeceğini söyledi. Söyledikten kısa bir süre sonra 20.000,00 TL'yi bana banka kanalı ile gönderdi " beyanı ve diğer davacı tanık beyanlarından davalının kendi üzerine kayıtlı evin satışı için aldığı peşin parayı evi satmaktan vazgeçtiğinden aldığı peşinatı iade etmek için bozdurduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davacı tarafın ziynet altın alacağı talebinin kısmen kabulü ile 22 ayar Adana Burması 12 adet bilezik (tanesi 30 gram olmak üzere toplam:360gram), 1 adet 22 ayar Freng modeli bilezik ( toplam:10gram), 2 adet 22 ayan bilezik (tanesi 15 gram olmak üzere toplam 30 gram), 1 adet 22 ayar bilezik (toplam 12 gram) ve 30 adet çeyrek altın oluşan ziynetin davalıdan alınarak davacıya iadesine, belirtilen altınların iadesi yapılmadığı takdirde bedeli olan 94.848,00 TL ziynet altın alacağının (75.000,00 TL sine dava tarihinden 19.848,00 TL’sine ise ıslah tarihi olan 05.11.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte )davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili; hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, davanın kabul edilen kısmı yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olması gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ( 6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, davanın kabul edilen kısmı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadın tarafından açılan ziynet alacağı davasında davanın kısmen kabulünün doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 26 ncı, 190 ıncı, 323 üncü, 326 ncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6 ncı, 220 nci, 222 nci ve 226 ncı maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
01.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.