"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1916 E., 2023/2285 K.
KARAR : Davanın reddi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; bozmaya uyularak hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalının sık sık ortak konuttan ayrılıp kızının evine gittiğini, birlik görevlerini yerine getirmediğini, müvekkiline küfür ve hakaret ettiğini, tehdit ettiğini, fiziksel şiddete kalkıştığını belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davacının müvekkiline küfür ettiğini, fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, harçlık vermemek suretiyle ekonomik şiddet uyguladığını, müvekkilini aşağıladığını, hizmetçisi gibi gördüğünü, davacı ve çocuklarının müvekkilini istemediğini, davacının çocuklarının da müvekkilini aşağıladığını belirterek davanın reddine, aksi halde müvekkili lehine aylık 2.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yasal faiziyle birlikte 500.000,00 TL maddî ve 500.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı erkeğin davalı kadının kızının evine gitmesini istediği, davalıya kışın az yakıt parası olması için kızının yanında kalmasını söylediği, davalı kadına harçlık vermediği, çocuklarının kadının üzerine geldiği ancak davacının sessiz kaldığı, davalı kadına şiddet uyguladığı, evlilik birliğinin temelinden çöktüğü, birliğin temelinden çökmesinde davacı erkeğin tam kusurlu olduğu, davalı kadının bir kusurunun ispatlanmadığı gerekçesiyle davanın reddine, davalı kadın lehine aylık 300,00 TL tedbir nafakasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 02.11.2022 tarihli kararı ile davalı kadının sık sık ortak konuttan kızının evine gidip orada kalma, birlik görevlerini yerine getirmeme, erkeğe küfür ve hakaret etme kusurlarını işlediği, erkeğe yüklenen kadını az yakıt parası vermek için kızının yanına göndermesi kusurunun hatalı olduğu, erkeğin kendi tanıklarının görgüye dayalı beyanlarının yanında kadının tanığı ...'in de kadının sık sık evden ayrılmasından bahsettiği, yine erkeğe yüklenen kadına fiziksel şiddet uygulama kusurunun hatalı olduğu, tanık ...'nin beyanına göre fiziksel şiddetin tek bir olaydan ibaret olup tarafların bu olaydan sonra barışmaları nedeniyle vakıanın af kapsamında kaldığı, erkeğe yüklenen diğer kusurların sabit olduğu, erkeğin bu kusurlarının yanında kadına küfretme kusurunu da işlediği, gerçekleşen olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu, ortada evlilik birliğini temelinden sarsan birliğin devamına imkan vermeyen bir geçimsizliğin mevcut ve sabit olduğu, tarafların boşanmalarına karar verilmesi gerekirken davanın reddinin isabetli olmadığı gerekçesiyle erkeğin davanın reddine yönelik istinaf talebinin kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, eşit kusurlu olduklarından tarafların tazminat taleplerinin reddine, kadın boşanmakla yoksulluğa düşeceğinden kadın lehine aylık 600,00 TL yoksulluk nafakasına, tedbir nafakası miktarı uygun olduğundan kadının tedbir nafakasının miktarına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine oy çocukluğu ile karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairenin 01.06.2023 tarihli ve 2022/11445 Esas ve 2023/2857 Karar sayılı bozma ilâmında; mevcut olaylara göre evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında kusurun tamamen davacıda olduğunu, davalıya atfı kabil bir kusurun gerçekleşmediğini, davanın reddi gerekirken kabul edilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle kararının bozulmasına, bozma sebebine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, uyulan bozma ilamı doğrultusunda davacı erkeğin kabul edilen kusurlu davranışları karşısında davalı kadına atfı kabil hiçbir kusurun gerçekleşmediği, dinlenen davacı tanıklarının beyanlarının sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak soyut izahlardan ibaret olup hükme esas alınamayacağı, mevcut duruma göre evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı ancak bu sonuca ulaşılmasında kusurun tamamen davacıda olduğu anlaşıldığından ve boşanmaya karar verilebilmesi için karşı tarafın az da olsa kusurunun ispatlanması gerektiğinden davanın reddine karar verilmiş, İlk Derece Mahkemesince kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir nafakasına hükmedildiği, ama miktarının düşük olduğundan tarafların ekonomik ve sosyal durumu, nafaka alacaklısının yaşı ve ihtiyaçları gözetilerek kadın lehine aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasına karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının kusurlu olduğunu, hakaret ettiğini, davanın kabulü gerektiğini belirterek kararını tümü yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında görülen 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve fer'îleri istemine ilişkin davada uyulan bozma ilamına uygun karar verilip verilmediği, davanın kabulü şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği ve kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü 6 ncı, 166 ncı ve 169 uncu maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı erkek vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,17.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.