"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/2898 E., 2024/161 K.
KARAR : Bozmaya uyularak hüküm tesisi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın için hükmedilen tazminatların miktarları yönlerinden bozulmasına, sair yönlerden kararın onanmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; tazminat hakkında hüküm kurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin alkol aldığında kadına ve çocuklarına aşağılayıcı muamelede bulunduğunu, hakaret ettiğini, kadını ve çocuklarını defalarca evden kovduğunu, en son 20.08.2017 tarihinde gece yarısı alkollü olarak eve geldiğini ve bir gün önce eşi ve çocukları evde yokken anahtarı olmadığından eve girememesi nedeniyle evden kovduğunu, onlara sinkaflı sözlerle küfür ve hakarette bulunup ölümle tehdit ettiğini, bu olaydan sonra kendisi ve küçük çocuğu için İzmir 4. Aile Mahkemesinin 2017/319 D.İş dosyasından koruma kararı aldığını, evlilik birliğinin üzerine yüklediği sorumlulukları yerine getirmediğini, kadına ve çocuklarına sözlü ve fiziksel şiddet uyguladığını, sadakat yükümlülüğüne de aykırı davrandığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, çocuk ve kadın yararına ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Dava dilekçesi davalı erkeğe 15.05.2019 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı erkek tarafından süresi içinde cevap sunulmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 22.10.2020 tarih ve 2019/295 Esas, 2020/178 Karar sayısı belirtilen kararı ile; kadının 20.08.2017 tarihinde erkek tarafından evden kovulduğu ve kendisine siktirin gidin şeklinde söylemlerde bulunduğu iddiasının Gaziemir Polis merkezi tarafından yapılan soruşturma dosyasında ortak çocukları olan ....'nin beyanı da dikkate alınarak ispatlandığı, kadının soruşturma dosyasında şikayetçi olmadığını beyan etmiş ise de bu şikayetten vazgeçmenin affetme anlamında olmadığı, erkeğin ceza almamasına yönelik şikayetten vazgeçildiğinin soruşturma ifadesinden anlaşıldığı, kadının diğer iddialarının ise tanık da bildirilmediği için mevcut delil durumu itibariyle ispatlanamadığı dolayısıyla yalnızca erkeğin kadına küfür ederek evden kovulduğu hususunun ispatlanabildiği, erkeğin yaşanan olay nedeniyle tam kusurlu olduğu, kadına yönelik sözlü şiddet uyguladığı gibi aile yükümlülüklerini yerine getirmeyerek eşini ve çocuğunu evden kovduğu, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin kusurlu olduğu; kadının işyerinden kendi hatası nedeniyle kovulduğu, kira geliri olan bir taşınmazının bulunduğu ve kendi evinde oturduğu, erkeğin de kira geliri olan iki evi olduğu ancak kendisinin kirada oturduğu ayrıca emekli maaşının olduğu, tarafların gelirlerinin birbirine denk olduğu; kadının karakoldaki şikayetinden vazgeçtiği bu nedenle kişilik haklarının zedelendiğinin kabul edilemeyeceği gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına, çocuk ergin olduğundan velâyet konusunda karar verilmesine yer olmadığına, ortak çocuk yararına ergin olduğu tarihe kadar aylık 600,00 TL tedbir nafakasına, kadının yoksulluk ve tedbir nafakası ile manevî tazminat talebinin reddine, kadın yararına 30.000,00 TL maddî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 05.12.2022 tarihli ve 2021/45 E., 2022/2096 K. sayılı kararıyla; erkeğin sürekli alkol kullandığını, alkol nedeni ile kadına ve çocuklara kötü davrandığını, hakaret ettiğini iddia edildiği, eldeki dosyada tanık ismi bildirmeyerek, dava dilekçesine eklediği şikayet tutanaklarına delil olarak dayandığı, Mahkemece dava dilekçesine ekli şikayet tutanaklarından tarafların ortak çocuğu ...'ın beyanı hükme esas alınarak, erkeğin kadın ve çocuğu evden kovduğu, hakaret ettiği kabul edildiği ancak gerekçesi gösterilmeden ...'ın erkeğin sürekli alkol kullandığı ve alkol kullandıktan sora kendisine ve annesine kötü davrandığı yönündeki beyanı dikkate alınmadığı, erkeğin ortak çocuğun beyanlarının hükme esas alınmasına itiraz etmediği, erkeğin Mahkemece kabul edilen ve kesinleşen kusurlu davranışlar dışında sürekli evlilik birliğinin temelinden sarsacak boyutta alkol kullandığının da kabulünün de gerektiği; boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına geçimine, malların yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorunda olduğu; Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere kadının erkek hakkında şikayetçi olmadığı, Mahkeme kusur belirlemesine ilişkin gerekçesinde kadının şikayetçi olmamasının af niteliğinde olmayıp, erkeğin ceza almasını engellemeye yönelik olduğunu belirttiği ancak manevî tazminatın reddine ilişkin gerekçesinde kadının şikayetinden vazgeçmesi nedeniyle kişilik haklarının saldırıya uğradığından bahsedilemeyeceği kabul ederek kararın kendi içerisinde çelişki oluşturduğu; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının kusurunun bulunmadığı sabit olduğu ancak kadının kira ödemediği, adına kayıtlı bir taşınmazdan kira gelirinin olduğu, hisseli dahi olsa kira geliri elde edeceği ya da satarak gelir elde edeceği taşınmazların bulunduğu, erkeğin ise, emekli maaşı dışında 2 adet taşınmazı bulunup, bu taşınmazlardan kira geliri elde etmekle birlikte kendisinin de kirada oturduğu, böylece tarafların gelirlerinin birbirine eşit kabul edilmesi gerektiği gerekçesi ile kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kusurun gerekçesinin düzeltilmesine, kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir nafakasına, kadın yararına 30.000,00 TL manevî tazminata; kadın vekilinin diğer itirazlarına konu istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairenin 08.11.2023 tarihli ve 2023/1740 Esas, 2023/5297 Karar sayılı kararı ile; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat miktarının az olduğu gerekçesiyle temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının maddî ve manevî tazminat miktarları yönünden davacı kadın yararına bozulmasına, kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin onanmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Yargıtay denetiminden de geçerek kesinleşen kusur belirlemesine göre; davalı erkeğin "siktirin gidin" dediği, böylece davacıya yönelik sözlü şiddet uyguladığı gibi aile yükümlülüklerini yerine getirmeyerek davacı kadın ve ortak çocuğu evden kovduğu, evlilik birliğini temelinden sarsacak boyutta sürekli olarak alkol kullandığı, böylece boşanmaya neden olan olaylarda, davalı erkeğin, tamamen kusurlu olduğu , tarafIarın tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat ve 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51 inci maddeleri hükmü dikkate alınarak kadın için 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde; tazminatların miktarları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, tazminatların miktarları noktasında noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi. 6098 sayılı Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu, anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı erkek vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,29.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.