Logo

2. Hukuk Dairesi2024/3760 E. 2025/943 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında kusur belirlemesi, maddi-manevi tazminat ve yoksulluk nafakası miktarına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Erkeğin kadına karşı süreklilik arz eden küfür ve hakaretlerinin evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında daha ağır kusurlu olduğunu gösterdiği ve kadının kişilik haklarına zarar verdiği gözetilerek, kusur belirlemesi, reddedilen maddi-manevi tazminat talebi ve yoksulluk nafakası miktarı yönünden bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/360 E., 2024/383 K.

DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Nevşehir Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/540 E., 2023/1291 K.

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek vekili tarafından kadının kabul edilen birleşen davası, kusur belirlemesi ve nafakalar yönünden; davalı-davacı kadın vekili tarafından ise kusur belirlemesi, tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakası miktarı ve reddedilen tazminat talepleri yönünden temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

1-Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre davacı-davalı erkek vekilinin tüm, davalı-davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Taraflarca karşılıklı açılan boşanma davalarının yapılan yargılaması sonucunda İlk Derece Mahkemesince boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu kabul edilerek her iki davanın da kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiş, verilen karar taraflarca istinaf edilmekle Bölge Adliye Mahkemesince yapılan istinaf incelemesi sonucunda, kadının iştirak ve yoksulluk nafakasının miktarına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, erkeğin tüm, kadının sair istinaf itirazlarının ise esastan reddine karar verilmiş, hüküm taraflarca yukarıda sınırlandırıldığı şekilde temyiz edilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince her ne kadar boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu kabul edilmiş ise de dosya kapsamından erkeğe kusur olarak yüklenen "kadına küfür ve hakaret etme" vakıasının süreklilik arzettiği anlaşılmaktadır. Bu durumda Mahkemece taraflara yüklenen ve gerçekleşen diğer kusurlu davranışlar hep birlikte değerlendirildiğinde evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet veren olaylarda erkeğin kadına nazaran daha ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu tarafların eşit kusurlu olduğunun kabulü doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.

3.Yukarıda (2) numaralı paragrafta açıklandığı üzere; boşanmaya sebebiyet veren vakıalarda davacı-davalı erkek ağır kusurlu olup, bu kusurlu davranışlar aynı zamanda davalı-davacı kadının kişilik haklarına zarar verici niteliktedir. 4721 sayılı TMK 174/1-2 madde koşulları somut olayda kadın yararına oluşmuştur. O halde Mahkemece tarafların ekonomik ve sosyal durumları, kusurun ağırlığı ve hakkaniyet kuralları gözetilerek kadın yararına uygun miktarlarda maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken yanılgılı kusur belirlemesine bağlı olarak bu taleplerin reddi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

4.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davalı-davacı kadın yararına hükmolunan yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.

KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, kadının reddedilen maddi ve manevi tazminat talebi ile yoksulluk nafakası miktarı yönünden kadın yararına BOZULMASINA,

2.Davacı-davalı erkek vekilinin tüm, davalı -davacı kadın vekilinin ise diğer temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden ...'a yükletilmesine,Peşin alınan harcın istek halinde yatıran Mutlu Hülya'ya geri verilmesine,Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,04.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.