"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1762 E., 2023/2627 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/146 E., 2022/135 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve ferilerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; sonradan verilen dilekçe ile incelemenin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, süresinde verilen temyiz dilekçesinde duruşma isteğinin bulunmadığı anlaşılmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 365 inci maddesinin ikinci fıkrası atfıyla aynı Kanun'un 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası uyarınca duruşma isteğinin reddine, temyiz dilekçesinin kabulü ile incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin ekonomik durumu ile yanlış beyanda bulunduğunu, batmak üzere olan şirket hissesini kadın adına devrettiğini, sonrasında kadının bu borçları ödemek zorunda kaldığını, haciz geldiğini, erkeğin sadakatsiz olduğunu, yatakları ayırdığını, birlik görevlerini yerine getirmediğini, borçlar bittikten sonra şirket kurarak kişisel gelir elde ettiğini gizlediğini iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 161 inci maddesi olmadığı takdirde 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine her bir çocuk yararına aylık 5.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 3.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 300.000,00 TL manevî, 200.000,00 TL maddî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, erkeğin ekonomik durumu her kötüye gittiğinde boşanma davası açtığını, ailesine karşı rencide edici sözler söylediğini, birlik görevlerini yerine getirmediğini, yatakları ayıranın kadın olduğunu ileri sürerek kadının davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadın tanığı erkeğin bir başka kadınla bir aparta gidip gece geç saatlerde çıktığının gördüğünü beyan etti, bir kadın ve bir erkeğin apart bir otele yiyeceklerle gelip gece geç saatlerde otelden ayrılmasının hayatın olağan akışına aykırı olup zinaya karine teşkil ettiği; kadın tarafından özel ve genel sebepli boşanma davasının birlikte açıldığı, özel sebebin ispatlandığı bu nedenle genel sebebe dayalı boşanma talebinin reddine karar verilmesinin gerektiği gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 161 inci maddesi gereğince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, her bir çocuk yararına ayrı ayrı aylık 750,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 600,00 TL yoksulluk nafakası ile kadın yararına 20.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminata, kadının evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin zinasının sabit olduğu, hükmedilen tazminat ve nafaka miktarlarının az olduğunu ileri sürerek kararın tazminat ve nafaka miktarları yönünden kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; aşamalardaki beyanlarını tekrarlamakla birlikte, hukuka aykırı delilin hükme esas alınmasının mümkün olmadığını, ispatın soyut kaldığını, davanın reddine karar verilmesinin gerektiğini, delillerin toplanılmadığını ileri sürerek kararın tümü yönünden kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmediği, davanın kabulü ile hukuksal sebebin tespitinin doğru olduğu; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaatler dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat miktarlarının az olduğu; ortak çocukların yaşı ve ihtiyaçlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocuklar ... ve ... yararına takdir edilen iştirak nafaka miktarlarının az olduğu gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin ikinci alt bendi gereğince davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle; her bir çocuk yararına ayrı ayrı aylık 2.500,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.500,00 TL yoksulluk nafakasına, kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte kadın yararına 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata; davalı erkek vekilinin tüm, davacı kadın vekilinin diğer itirazlarına konu istinaf başvurularının 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin birinci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; istinaf başvuru dilekçesini tekrarlamakla birlikte, kusur belirlemesi, kadının davasının kabulünün, kadın yararına tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğunu, hükmedilen tazminat ve nafaka miktarlarının yüksek olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönlerden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, zina eyleminin ispatlanıp ispatlanmadığı, kadının davasının kabulüne karar verilmesinin doğru olup olmadığı ile tazminat ve yoksulluk koşullarının oluşup oluşmadığı ile miktarlarının uygun olup olmadığı, iştirak nafaka miktarının yüksek olup olmadığı ile eksik inceleme yapılıp yapılmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı ve 161 inci maddesi, 174 üncü ve 175 inci maddeleri,182 nci ve 330 uncu maddeleri, 6100 sayılı Kanun’un 190 ıncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.