"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/68 E., 2024/163 K.
KARAR : Bozma ilamına uyularak yeniden esas hakkında hüküm kurulması
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden esas hakkında karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine, 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminatın davalı-davacıdan alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı kadın vekili karşı dava dilekçesinde özetle; tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine, çocuklar lehine ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL, müvekkili lehine aylık 1.500,00 TL nafakaya hükmedilmesine, 200.000,00 TL manevî tazminatın davacı-karşı davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 26.03.2019 tarihli ve 2016/745 Esas, 2019/242 Karar sayılı kararıyla; tarafların geçinemedikleri, kavga ve tartışmalarının olduğu, aralarında ruhen ve fikren uyuşmazlığın yaşandığı, uzun süredir fiili olarak ayrı yaşadıkları, tarafların her ikisininde evlilik kurumunda bulunması şart ve devamı için gerekli olan karşılıklı saygı, anlayış ve güven duygularını tesis edemedikleri, evliliği güç ve prestij çekişmesine soktukları, tarafların eşit kusuru ile geçimsizliğin oluştuğu, kadının çalıştığı, boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği gerekçesi ile her iki davanı kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına tarafların ortak çocuklarının velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, velâyetleri anneye bırakılan çocuklar için takdir olan tedbir nafakalarının karar kesinleşinceye kadar devamına, yargılama esnasında ergin olmuş olan çocuk için takdir olan tedbir nafakasının kaldırılmasına, velâyetleri anneye bırakılan çocuklar için kararın kesinleşme tarihinden itibaren aylık 400,00'er TL iştirak nafakasının babadan alınarak velâyeten anneye ödenmesine, kadın lehine takdir olunan tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, kadının yoksulluk nafakası talebinin ve manevî tazminat taleplerinin reddine, erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına davalı-karşı davacı kadın vekili kusur belirlemesi, asıl davanın kabulü, tedbir ve iştirak nafakası miktarı, yoksulluk nafakası ile manevî tazminatın reddi yönlerden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 22.02.2022 tarihli ve 2020/1454 Esas, 2022/282 Karar sayılı kararıyla; davacı-karşı davalı erkeğin çok öncesinde sadakatsiz davranışlarının olduğu ancak evliliğinin sonrasında da uzun yıllar devam ettiği, tarafların anlaşamadıkları, sürekli tartıştıkları, tartışmalar sırasında erkeğin kadına "...seni istemiyorum..." dediği, ortak eve gelmediği zamanlar olduğu, böylelikle evlilik birliğinin sona ermesinde davacı-davalının tam kusurlu olduğu gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesi karar gerekçesinin boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin tam kusurlu, kadının kusursuz olduğu şeklinde düzeltilmesine, asıl davanın reddine, ortak çocuk ... için tahsilde tekerrüre neden olmamak kaydı ile asıl dava tarihinden itibaren boşanma kararının kesinleştiği tarihine kadar aylık 400,00 TL tedbir nafakasının, boşanma kararının kesinleştiği tarihten ergin olduğu tarihe kadar aylık 500,00 TL iştirak nafakasının davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, ortak çocuk ... için tahsilde tekerrüre neden olmamak kaydı ile asıl dava tarihinden itibaren boşanma kararının kesinleştiği tarihe kadar aylık 400,00 TL tedbir nafakasının, boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren aylık 500,00 TL iştirak nafakasının davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya verilmesine, davalı-karşı davacı kadın lehine 20.000,00 TL manevî tazminat verilmesine, davalı-karşı davacının diğer istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı hüküm davalı-karşı davacı kadın, kusur belirlemesi, manevî tazminatın ve nafakaların miktarı ile maddî tazminata hükmedilmemesi yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairenin 15.11.2022 tarihli kararı ile tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı-karşı davacı kadın yararına takdir edilen manevî tazminatın ve ortak çocuk 2010 doğumlu ...'nin ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakasının az olduğundan bahisle hükmün bozulmasına, sair yönlerden hükmün onanmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı-karşı davacının ortak çocuk ... için hükmedilen iştirak nafakası ile manevî tazminata yönelik istinaf talebinin kısmen kabulüne, tarafların ekonomik ve sosyal durumu, kusur dereceleri, ortak çocuk ...'nin ihtiyaçları, davalı-karşı davacı kadının kişilik haklarının ihlal edilmesi karşısında ortak çocuk 16.06.2010 doğumlu ... lehine boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren geçerli olmak üzere aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasına, davalı-davacı kadın lehine 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1.Bozmaya uyularak Bölge Adliye Mahkemesince verilen karara karşı, süresi içinde davalı-karşı davacı kadın vekili erkeğin davası ve kusur belirlemesi, manevî tazminatın ve iştirak nafakasının miktarı, maddî tazminat ile yoksulluk nafakasının reddi yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairenin 23.11.2023 tarihli kararı ile kadın yararına hükmolunan manevî tazminat miktarının az olduğu gerekçesi ile bozulmasına, diğer temyiz itirazlarının reddi ile bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerin onanmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, İlk Derece Mahkemesi kararının manevî tazminata ilişkin kısmının kaldırılmasına, tarafların ekonomik ve sosyal durumu, kusur dereceleri, kadının kişilik haklarının ihlal edilmesi karşısında kadın yararına 120.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-karşı davacı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; belirlenen ve gerçekleşen kusurlara göre hükmedilen tazminat miktarının hakkaniyete aykırı olduğunu ileri sürerek; manevî tazminat miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadın yararına hükmedilen manevî tazminat miktarının dosya kapsamına, bozmanın amacına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 174 üncü maddesi; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesi, 370 inci ve 371 inci maddeleri; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu, anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı-karşı davacı kadın vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,24.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.