"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
SAYISI : 2023/1072 E., 2023/1593 K.
DAVA TARİHİ : 27.07.2018
KARAR : Kısmen kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakasının miktarının az olduğu gerekçesiyle ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu hükümlerin onanmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakasının miktarı artırılarak karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; erkeğin sinirli olduğunu, herkese bağırıp hakaret ederek korkutmaya çalıştığını, kadının akrabaları ile küs olduğunu, psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığını, kötü davrandığını, eziyet ettiğini, kadının sağlık sorunları olmasına rağmen onu cinselliğe zorladığını, ortak çocuklardan Ersin'in eve gelmesini istemediğini, eşini evden kovduğunu, evin ihtiyaçları için para bırakmadığını, çocukları dövüp baskı altına aldığını, baba olarak sorumlulukları yerine getirmediğini, yeğeninin söz töreninden gelen kadına kapıyı açmadığını ve evlilik boyunca ortak konuttaki her şeye davalının karar verdiğini belirterek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; kadının eşinden yetişkin ortak çocuklara para vermesini istediğini, eşine değer vermediğini, herkesi eşinden üstün gördüğünü, kardeşleri ile birlikte erkeğe cephe aldığını, ailesinin erkeğe hakaret ettiğini, eşinin rızası olmadan BAĞKUR'dan kaydını sildirip primleri oğluna verdiğini ve yatağını beş yıldır ayırdığını ileri sürerek davanın reddine hükmedilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 09.03.2021 tarihli ve 2018/630 Esas, 2021/613 Karar sayılı kararıyla; erkeğin sinirli ve baskın bir karakter olduğu, evlilikte hep kendi sözünün geçmesini istediği için kadını baskıladığı, hor gördüğü, "şerefsiz" diye hitap ettiği, tartıştıklarında kadına kötü davrandığı, eziyet ettiği, kadının sağlık sorunları olduğunu bildiği halde onu cinsel birlikteliğe zorladığı, fiziksel şiddet uyguladığı, eşinin akrabalarıyla kavga ettiği ve küs olduğu, kadının da akrabalarıyla görüşmesini istemediği, kadının çocuklarıyla görüşmesine ve çocuklarını koruyup kollamasına kızdığı, taraflar arasında en son yaşanan olayda kadının yeğeninin nişan töreninden gelen eşini eve almadığı, fiili ayrılıkta maddî destek sağlamadığı, kadının yıllardır psikolojik baskı ve fiziksel şiddete maruz kaldığı ve boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, kadın yararına takdir edilen aylık 900,00 TL tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren aylık 1.000,00 TL'ye çıkarılmasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakası ile 30.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili nafakaların ve tazminatların miktarı ve davalı erkek vekili tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı erkek vekili 29.07.2022 tarihli dilekçesiyle boşanma hükmüne yönelik istinaf talebinden feragat etmiştir.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 19.10.2022 tarihli ve 2021/875 Esas, 2022/1563 Karar sayılı kararıyla; davalı erkek vekilinin boşanma hükmüne yönelik istinaf başvurusunun feragat nedeniyle reddine ve erkeğin diğer, kadının ise tüm istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili nafakaların ve tazminatların miktarı; davalı erkek vekili kusur belirlemesi, tazminatlar ve yoksulluk nafakası yönlerinden temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairenin 20.06.2023 tarihli kararı ile; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarının ve tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası miktarının az olduğu gerekçesiyle; tazminatlar ve yoksulluk nafakasının miktarı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu hükümlerin onanmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma kararına uyulmasına karar verilerek kadın yararına bir önceki kararda aylık 900,00 TL olarak hükmedilen yoksulluk nafakasının karar tarihi itibariyle aylık 2.000,00 TL'ye çıkarılmasına ve kadın yararına 75.000,00 TL maddî, 75.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadın yararına hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile tazminat miktarlarının az olduğunu ileri sürerek kesinleşen yönler ve tazminatlar ile yoksulluk nafakasının miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; yoksulluk nafakası ve tazminat miktarlarının hakkaniyete aykırı olduğunu ileri sürerek tazminatlar ile yoksulluk nafakasının miktarları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası ile tazminatların miktarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 174 üncü ve 175 inci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla davalı erkek vekilinin tüm, davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
2.İlk Derece Mahkemesinin Dairenin bozma kararı öncesi verdiği kararda kadın yararına aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiş ve karar yoksulluk nafakası miktarının az olduğu gerekçesiyle bozulmuştur. Bozma sonrası verilen kararda bozma kararına uyulmasına karar verilerek "kadın yararına bozma öncesi kararda aylık 900,00 TL olarak hükmedilen yoksulluk nafakasının karar tarihinden itibaren aylık 2.000,00 TL'ye çıkarılmasına" hükmedilmiştir. İlk Derece Mahkemesinin bozma öncesi kararında kadın yararına aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmesine rağmen, bozma sonrası verilen kararda bir önceki kararda aylık 900,00 TL nafakaya hükmedilmiş olduğu belirtilerek maddi hata yapıldığı gibi; boşanma hükmünün kesinleşmesiyle birlikte muaccel hale gelen yoksulluk nafakasına, boşanma hükmünün kesinleşme tarihinden itibaren hükmedilecek yerde, karar tarihinden itibaren hükmedilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
3.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat az olup bozma ilâmının amacına uygun bulunmamıştır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri dikkate alınarak daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatın miktarı yönünden BOZULMASINA,
2.Davalı erkek vekilinin tüm, davacı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine,
Peşin alınan harcın istek halinde yatıran davacıya geri verilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
13.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.