Logo

2. Hukuk Dairesi2024/3879 E. 2024/5717 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Babaanne tarafından açılan torunla kişisel ilişki kurulması davasında kurulan kişisel ilişkinin çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların iddia ve savunmaları, deliller, uygulanabilir hukuk kuralları, hukuki ilişkinin nitelendirilmesi, dava şartları, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve yasaya uygun bulunan ilk derece mahkemesi kararı ve onu onayan bölge adliye mahkemesi kararının temyiz itirazları yerinde bulunmadığından onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1974 E., 2024/258 K.

KARAR : Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Savaştepe Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2022/85 E., 2023/47 K.

Taraflar arasındaki çocukla kişisel ilişki kurulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;davalının, davacının ölen oğlu ...'un eski eşi olduğunu, Savaştepe Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2015/64 Esas, 2015/84 Karar sayılı kararı ile boşandıklarını, ... isminde ortak çocukları olduğunu, küçüğün velâyetinin davalıya verildiğini, davalının, davacıyı torunu ile görüştürmediğini bildirerek, davacı ile torunu arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 2015 yılında ... ile boşandıklarını, velâyetin kendisine verildiğini, ...'un kızı ile ne kendisi ne de ailesinin arasında duygusal bağ kurulmasını sağlamadığını, aile bağının kurulmamasının sorumlusunun babanın çocukla ilgilenmemesi olduğunu, görüş günlerinde ailesi ile çocuğumu görüştürüp bağ kurabilme imkanı varken böyle bir çabasının olmadığını, karşı yanın çocukla bağ kurmaktan ziyade ...'un vefatından sonra da sürekli olarak kendisini rahatsız etmeye devam etmediğini, Kurban Bayramında müsait olmadığını dile getirmesine rağmen davacı, kızı ve torununun eve geldiklerini, tartışma yaşandığını ve hakaret ettiklerini, ne oğlu sağ iken ne de vefatından sonra kızının maddî manevî ihtiyaçları ile ilgilenmeyen davacının çocukla bağ kurmasının da çocuğun psikolojisini olumsuz etkileyeceğini, karşı yanın açmış olduğu çocukla kişisel ilişki kurulması talebinde çocuğun menfaatine bir talep olmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı ile davacının oğlu ...'ın 16.04.2015 tarihinde boşandıkları, ortak çocukları ...'ın velâyetinin davalı anneye verildiği, davaya konu kişisel ilişki kurulması istenen küçüğün yaklaşık 10 yıldır annesi ile birlikte Savaştepe'de yaşadığı, baba ...'ın hayatta iken kızı ... ile sınırlı olsa da kişisel ilişkisini sürdürdüğü, küçüğün davacı babaanne ile kişisel ilişkisinin kopuk olduğu, babaannesine karşı olumsuz duygulanım içerisinde olduğu, bu durumun spesifik bir temeli olmadığı, annesinin davacıya olumsuz yönelik tutum ve yaklaşımından fikri ve duygusal olarak etkilendiği, davacının torununa karşı özlem ve şefkat beslemekte olduğu, küçüğün davacı ile kişisel ilişki kurmasının çocuğun psiko-sosyal gelişimini olumsuz etkilemeyeceği, kişilik gelişiminde olumsuz rol oynamayacağı, yine davacı ile torunu ... arasında kişisel ilişki kurulmasının aile bağının kopmaması, davacı açısından torun sevgisinin tadılması ve özlem giderilmesi, küçük açısından da bir sevgi ortamında büyümesi ve gelişmesini sağlayacağı gibi hısımlık bağlarının da kuvvetlenmesini sağlayacağı anlaşıldığından ve tüm bunların çocuğun fiziksel, bilişsel ve psikososyal gelişimi açısından üstün yararına olacağı kanaatine varıldığından davanın kabulü ile davacı ile torunu arasında takdiren her ayın 2. Cumartesi günü sabah saat 10.00'dan aynı gün akşam saat 18.00'e kadar, dini bayramların 2. günü sabah saat 10.00'dan aynı gün akşam saat 18.00'e kadar olacak şekilde (yatısız) kişisel ilişki tesisine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı istinaf dilekçesiyle; kararın hukuka aykırı olduğunu, çocuğun fikirlerine önem verilmediğini, çocuğun davacı ile görüşmek istemediğini, çocuğun öğrenci olup yaşananların akademik başarısını etkilediğini, mahkeme masraflarını ödeyecek durumunun olmadığını ileri sürerek davanın kabulü, yargılama gideri ve vekâlet ücreti yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, davanın kabulü yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı babaanne tarafından torunla kişisel ilişki kurulması davası neticesinde mahkemece kurulan kişisel ilişkinin çocuğun üstün menfaatine uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 325 inci maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 3 üncü maddesi, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 9 uncu ve 12 nci maddesi, Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesi 3 üncü, 4 üncü ve 6 ncı maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.