"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2008 E., 2024/223 K.
KARAR : Başvurunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Sakarya 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/879 E., 2022/845 K.
Taraflar arasındaki ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 1998 yılından bu yana evli olduğunu, tarafların 11.08.2020 tarihinden beri ayrı yaşadıklarını, davalının babasının kendi borçlarını kapatmak için davalıdan habersiz olarak kadına ait ve düğünde takılmış olan 2 metre uzunluğundaki altın zinciri, para karşılığında teminat olarak, bir süre sonra kadına geri getireceğini söyleyerek ziynet eşyalarını istediğini, kadının söz konusu ziynet eşyalarını kayınpederine verdiğini, bu sebeplerle 200 gram set (22 ayar), 2 metre köstek zincir 75 gram (18 ayar), 8 tane çeyrek altın, 10 tane burma bilezik bir tanesi 23 gram (230 gram, 22 ayar), 30 gram mega bilezikten (22 ayar) ibaret düğünde takılan ziynet eşyasının aynen iadesine, aynen iade mümkün değilse bedelinin ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, iddialarını ispatlaması gerektiğini, husumetin kendisine yöneltilemeyeceğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı tarafından dava konusu ziynet eşyalarının bir kısmının kendisine ait olduğu yönünde bir savunmada bulunulmadığı, tanık beyanları ile davalı tarafın babasına ait borç için bu altınların bozdurulduğunun davacı tarafından ispatlanması, ayrıca davalı tarafından bu takıların davacıya bir daha geri verilmemek üzere bağışlandığının ispatlanamaması nedeniyle, altınların alış değeri üzerinden bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiği, her ne kadar davalı tarafından husumet konusunda itirazda bulunulmuş ise de erkeğin ve babasının ziynetler bakımından müteselsil sorumluluğunun bulunduğu, dava konusu uyuşmazlıkta davacının davalı ile birlikte davalının babasına karşı da dava açmasının söz konusu olabileceği gibi, yalnızca davalıya karşı dava açmasının da mümkün olduğu, davalı ve babasının fikir ve eylem birlikteliğinin olmadığı davalı tarafından akla getirilse de, davalının altınları almasa bile, davalının ailesinin altınlar üzerinde hakimiyet kurması halinde davalı eşin sorumlu olduğuna karar verilmesi gerektiğine yönelik Yargıtay kararlarının olduğu, burada 3. kişi olan aile üyesine husumet yöneltilmemiş olsa bile davanın reddedilmemesi gerektiği, bu nedenlerle husumet yönünden davanın reddine ilişkin savunmaya itibar edilmediği, davacı tarafından talep edilen diğer 30 gr. mega bilezik olan takıların, davacıya takıldığına ilişkin bir delil dosyada bulunmaması nedeniyle, bu takılar yönünden de davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabul kısmen reddi ile; bilirkişi raporunda belirtilen 200 gr 22 ayar set takımı(159.000,00 TL), 75 gr.18 ayar pullu köstek zincir(48.000,00 TL), 8 adet çeyrek altın(11.160,00 TL), 22 ayar burma bilezik( 182.850,00 TL) olmak üzere toplam 401.010,00 TL değerindeki altın eşyaların davalı taraftan alınarak davacıya aynen iadesine, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde bedellleri karşılığı olan 401.010,00 TL nin davalı taraftan alınarak (380.000,00 TL'si yönünden harç ikmal tarihi olan 04/01/2022 tarihiden itibaren, bakiye 21.010,00 TL yönünden ıslah tarihi olan 22.09.2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte) davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının ziynetleri davalıdan habersiz olarak davalının babasına verildiğini belirttiğini, davalının hakimiyetinin bulunmadığını, davalının babayla fikir-eylem birliği olmadığını, ayrıca babaya verildiğine ilişkin de görgüye dayalı anlatım bulunmadığını, bilirkişi tespitlerinin de tam olmadığını, Mahkemece yeterli inceleme yapılmadan hatalı karar verildiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmek üzere kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacı tarafından kadının altınlarının davalı erkeğin haberi olmaksızın erkeğin babasına verildiğinin iddia edildiğini, erkeğin bu durumdan haberi olmamasına rağmen ziynet eşyalarından sorumlu tutulmasının hatalı olduğunu, davalının babasının eylem ve fikir birliği içerisinde olmadığını, kadının iddiaları ile tanık beyanlarının örtüşmediğini, davacının hiçbir zaman 2 metre pullu köstek zincire sahip olmadığını, bu zincirin erkeğin annesine ait olduğunu, kadının sadece bu zincirle fotoğraf çektirdiğini, mahkemenin sadece düğün video ve fotoğrafların üzerinden inceleme yapması gerekirken çok sonradan çekilmiş fotoğrafı değerlendirmeye almasının hatalı olduğunu, bileziklerin tamamının burma ve 22 ayar olmadığını, düğün videosunun yeterince incelenmediğini ileri sürerek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan ziynet alacağı davasında husumetin doğru yöneltilip yöneltilmediği, kadının ziynetlerin varlığını ve kendisine iade edilmediğini ispatlayıp ispatlayamadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı, 220 nci, 222 nci, 226 ncı maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun, 190 ıncı, 370 inci maddesi ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
Somut uyuşmazlıkta; davalı erkek ziynetlere ilişkin iddialarını dosya kapsamındaki delillerle ispatlayamamıştır. Ne var ki, cevap dilekçesinde ziynetler hakkındaki iddiaları ile ilgili olarak yemin deliline dayanmıştır. 6100 sayılı Kanun'un 227 nci maddesinin birinci fıkrasına göre, uyuşmazlık konusu vakıanın ispatı için yeminden başka delili olduğunu beyan etmiş olan taraf dahi yemin teklif edebilir. O halde, davalı erkeğe ziynetlerle ilgili iddiaları yönünden diğer tarafa yemin teklif etme hakkının hatırlatılması, karşı tarafın teklif olunan yemini edaya hazır olduğunu bildirmesi halinde, yemin teklif edilen tarafın usulünce yemine davet edilmesi ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, bu hususta eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı erkeğe yemin teklif etme hakkının hatırlatılmaması yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının davalı erkeğe yemin teklif etme hakkının hatırlatılmaması yönünden BOZULMASINA,
İstek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, karardan bir örneğin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.