"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/168 E., 2024/229 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Sakarya 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/520 E., 2023/811 K.
Taraflar arasındaki üçüncü kişiler ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; ... ve ...'nın oğlu, ...'nın kardeşi olan, davalı ...'nın eşinin vefat ettiğini, müteveffa ile davalının birlikteliğinden 2015 doğumlu ... ev 2020 doğumlu ... adında ortak 2 çocukları olduğunu, anne işteyken çocuklara davacı ...'nin baktığını, 4 yaşına gelip kreşe başlayana kadar hem kendi evinde hem de anne ve babasının birlikte yaşadığı evde baktığını, ... kreşe başladıktan sonra kreş çıkışında dedesi ya da halasının aldığını ve kendi evlerine götürerek ...'e baktığını, baba ... vefat ettikten sonra, çocuklar arasında bağ kurulamadığını, davacıların ... ile çoğunlukla evlerinin bahçesine giderek iletişim kurmaya çalıştığını, anne tarafından çocukların kalmalarına izin verilmediğini, çocukların henüz küçük yaşta iken babalarının vefat ettiğini, çocukların bu süreci daha rahat atlatabilmeleri için çocuklar ile kişisel ilişki tesisine karar iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 325 inci maddesi gereğince davasının kabulüne çocuklar ile uygun kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap ve ikinci cevap dilekçesinde özetle; davacıların çocuklar ile görüşebildiklerini, bu konuda mahrum bırakılmadıklarını, fakat çocukların yatılı olarak kalmasına müsaade etmediğini, 7 yaşındaki oğlunun babasının hastalığı ve vefatı yüzünden etkilendiğini, annesinden ayrı zaman geçirmek istemediğini, davacıların davalı ve çocukların ihtiyaç ve gereksinimleriyle ilgilenmediklerini, amaçlarının sadece çocukları yatılı olarak almak istediklerini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davaya konu küçük çocukların babası olan müteveffanın davacı tarafın ölen oğulları olduğu, müteveffanın ölümünden sonra davalı gelinlerinin küçük çocuğu müteveffanın ailesine kısmen gösterdiği, bu nedenle küçük çocuk ile dede, babaanne, hala arasında şahsi ilişki tesisinin kurulması gerektiği, küçük çocuğun yaşı da gözetilerek, çocuğu bedeni ve fikri gelişimini olumsuz etkilemeyecek ve davalı annenin velayet görevini gereği gibi yerine getirmesine engel olmayacak şekilde dede, babaanne, hala ile küçük çocuklar arasında kişisel ilişki düzenlemesinin yapılması gerektiği, kişilerin torunlarını görmek ve onlarla uygun şekilde kişisel ilişki tesisi kurmak, torun sevgisi tatmak ve çocuklara da bu sevgiyi vermek hakları olduğu, küçük çocuğun sağlığını, ahlaki ve bedensel gelişimini tehlikeye düşüreceğine dair bir delil bulunmadığı, çocuğun yaşının oldukça küçük olması, sosyal inceleme raporları da dikkate alınarak yatılı olmayacak biçimde kişisel ilişki kurulmasının gerektiği gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 325 inci maddesi gereğince davanın kabulüne, davacılar ile çocuklar arasında her ayın 1. ve 3. haftası pazar sabahı saat 10.00'dan akşam 17.00'a kadar, dini bayramların 2. günü, sabah saat 10.00'dan akşam saat 17.00'a kadar kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporlarında belirtildiği üzere, ...'in henüz müteveffa babasının yokluğuna alışamadığını, anneye olan bağlılığının babasının vefatından sonra daha da arttığını, ...'in anne ile birlikte olamadığı zamanlarda tedirgin olduğunu ve yoğun kaygı yaşadığını, ...'in ise henüz 4 yaşında olduğundan anneye bağımlı olduğunu, kişisel ilişkinin yargılama sırasında olduğu gibi, her ayın 1. ve 3. pazar günü saat 10.00 – 14.00 olarak belirlenmesinin uygun olduğunu, yargılamaya neden olmamakla vekalet ücretinin kaldırılmasının gerektiğini ileri sürerek kararın tümü yönünden kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, toplanan deliller ve dosya kapsamına göre; İlk Derece Mahkemesinin delil değerlendirmesi ve gerekçesinin doğru olduğu, kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği, İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin birinci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle;istinaf başvuru dilekçesini tekrarlamakla birlikte, kurulan kişisel ilişkinin çocukların yüksek yararına uygun olmadığını sürenin çok olduğunu, yargılamaya sebebiyet vermediğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, torunla ve yeğen ile kişisel ilişki kurulması davasında, çocuklar ile davacılar arasında kurulan kişisel ilişkinin çocukların yüksek yararına uygun olup olmadığı, kişisel ilişkinin süresinin yerinde olup olmadığı ile yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin doğru belirlenip belirlenmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 325 inci maddesi; 6100 sayılı Kanun’un 323 üncü maddesi, 325 inci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi; Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 3 üncü maddesi; Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 9 uncu ve 12 nci maddesi; Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesi 3 üncü, 4 üncü ve 6 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.