"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1701 E., 2023/1689 K.
DAVA TARİHİ : 12.03.2020
KARAR : Bozmaya uyularak hüküm tesisi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı boşanma davalarında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; kadın yararına artırılarak tazminata karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı kadın vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; erkeğin, evlilik süresince evinin ve eşinin ihtiyaçlarını karşılamadığını, evlilik birliğinin kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getirmediğini, sürekli borçlandığını, hakkında icra takibi yapıldığını, alacaklılar tarafından sürekli arandığını, sürekli alkol kullandığını, müvekkiline tehdit ve hakaretlerde bulunduğu için müvekkilinin ailesinin yanında kaldığını, bu süre zarfında müvekkilini aramadığını, evlilik birliği devam ederken müvekkiline ve ailesine karşı da son derece ilgisiz ve alakasız olduğunu iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, belirlenen bu nafakaların her yıl TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmasına, 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; asıl davanın reddini istemiş, tarafların çocukları olmadığını, davacının ise bu husustaki müvekkilinin tedavi için doktora gidilmesi teklif ve devamı hakkındaki girişimlerini hep reddettiğini, kadının 2018 yılının Ekim ayında ailesinin yanına gideceğini söyleyip tekrardan ortak haneye dönmediğini, müvekkilinin eşini defalarca arayıp dönmesi için ikna etmeye çalıştığını ancak sonuç alamadığını, kadının 2018 yılının Ekim ayında Seben'deki ailesinin yanına gideceğini söyleyip bir daha ortak haneye dönmediğini, bundan 3 ay sonra Ocak 2019 tarihinde müvekkilinin çok kötü bir durumla karşılaştığını, müvekkilinin o zamanlar 180 kilo olup büyük sağlık sorunları yaşadığını, mide küçültme ameliyatı olmaya karar verdiğini, eşini Seben de iken aradığını, ameliyata gideceğini, risk taşıdığını, eve dön dediğini, kadının ise " O masada kalkamazsın İnşallah " yanıtını verdiğini, müvekkilinin bu hususta üzüldüğünü ve bir daha da eşini aramadığını, eve dönmesini istemediğini, iddia ederek karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, erkek yararına 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının ameliyat olacak eşine inşallah masada kalırsın, geberirsin şeklindeki beddua eylemi; erkeğin ise, sık sık borçlandığı, eve haciz gelmesine neden olduğu, boşanmaya neden olan olaylarda tarafların eşit kusurlu oldukları, boşanma davası açılınca hakimin davanın devamı süresince, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re'sen alması gerektiği, kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmesinin koşulları oluştuğu, boşanmakla yoksulluğa düşen kadın yararına yoksulluk nafakası koşulları oluştuğu, taraflar yararına 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin koşullarının oluşmadığı, gerekçesi ile asıl ve karşı davanın ayrı ayrı kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereğince boşanmalarına, kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir, 350 TL yoksulluk nafakasına, tarafların tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 15.12.2022 tarihli kararı ile Mahkemece taraflara yüklenen kusur yanında erkeğin, ailesinin yanına ziyaret amaçlı giden kadının eve dönmesini istemediği ve sözlü beyanları ile dönmesini engellediği, boşanmak istediği dikkate alındığında, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının az, erkeğin ise ağır kusurlu olduğu, evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylara tazminat isteyen davacı-karşı davalı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların onun kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği ve boşanma sonucu bu eşin, en azından diğerinin maddî desteğini yitirdiği, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları dikkate alınarak davacı-karşı davalı kadın yararına uygun miktarda maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, tedbir ve yoksulluk nafakası miktarının az olduğu, kadının nafakalara artış talebi konusunda olumlu olumsuz hüküm kurulmadığı, tarafların karşılıklı boşanma davalarının kabulüne karar verilmesinde ve bu nedenle karşılıklı yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesi ile kadının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle Mahkemenin gerekçesinin düzeltilmesine, kadın yararına hükmedilen tedbir nafakasının istinaf karar tarihinden itibaren aylık 600,00 TL olarak belirlenmesine, kesinleşmeden itibaren kadın yararına aylık 600,00 TL yoksulluk nafakasına, nafakanın her yıl TÜİK tarafından açıklanan TÜFE- ÜFE oranlarının yıllık ortalaması uyarınca artırılmasına, kadın yararına 20.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminata, kadının sair erkeğin tüm istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 28.09.2023 tarih, 2023/1215 E.-2023/4331 karar sayılı ilamıyla ; "...Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı-karşı davalı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat azdır. TMK'nun 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile TBK'nun 50 ve 51 inci maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddî (TMK m. 174/1) manevî (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi doğru bulunmadığı "... gerekçesiyle bozularak, tarafların diğer yönlerden temyiz başvurusunun reddine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bozmaya uyan Bölge Adliye Mahkemesince yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararla; Bozma kapsamı dışında kalan kısımların kesinleşmiş olduğundan bu konularda yeniden karar verilmesine yer olmadığına, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına 40.000,00-TL maddî ve 30.000,00-TL manevî tazminata karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı- karşı davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; tazminatların ve nafakaların miktarı, yargılama gideri, vekâlet ücreti yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında görülen 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve fer'ileri istemine ilişkin davada bozmaya uygun karar verilip verilmediği, kadın yararına hükmedilen tazminat miktarları noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 174 üncü maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı-karşı davalı kadın vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.