Logo

2. Hukuk Dairesi2024/407 E. 2024/7612 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların kusur oranlarının belirlenmesi, velayet, nafaka ve tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkeme kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, delillerine, uygulanması gereken hukuk kurallarına, yargılama ve ispat kurallarına ve gerekçelerine göre usul ve hukuka uygun olduğu değerlendirilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/369 E., 2023/1648 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Turgutlu 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/110 E., 2021/1189 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın ve karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf davalı-davacı erkek vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin, davalı-davacının erkeğin sürekli müvekkilini ezmesi, psikolojik şiddet uygulaması, aşağılayıcı ve küçümseyici hakaretlerde bulunması, çok sinirli, geçimsiz, öfkelendiğinde gözü görmeyen bir kişilik yapısına sahip olması, ortak çocuklara ve müvekkiline fiziksel şiddet uygulaması, küçük meselelerden tartışma çıkarması, bu sebeple kendi aile birelyerinin dahi onunla görüşmek istememesi, en son 13.05.2017 tarihinde haber vermeden evden ayrılıp bir daha geri gelmemesi, evden ayrıldıktan sonra evin, ortak çocukların ve müvekkilinin hiçbir maddî ihtiyacını karşılamaması, tehdit etmesi nedeniyle sarsıldığını belirterek, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, 2005 doğumlu ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline tevdii ile, 1999 doğumlu çocuğun halen üniversite eğitimine devam etmesi nedeniyle her biri için aylık 1.000,00'er TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile faizi ile 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin bu aşamaya gelmesinde, davacı-davalının sürekli müvekkilini küçük görmesi, sıklıkla maddî taleplerde bulunması, bu konuda baskı uygulaması, müvekkiline ait aracı zorla elinden alıp sattırması, hakaret ve beddua ederek müvekkili ile olan irtibatını koparması, çocukları babaya karşı doldurup çocukların baba hakkında olumsuz düşünce ve davranışlar geliştirmesine sebebiyet vermesi nedeniyle asıl kusurlu taraf olduğunu belirterek, esas davanın reddine, birleşen karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, müvekkili yararına 25.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; erkeğin eşine ve çocuklarına fiziksel şiddet uyguladığı, evi terk ettiği, kadına hakaret ettiği, kadının da erkeğe küçük düşürücü sözler söylediği, boşanmaya sebep olan olaylarda erkek ağır, kadın az kusurlu olduğu gerekçesi ile esas ve birleşen karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, 2005 doğumlu ortak çocuğun velâyetinin anneye tevdii ile çocuk ile baba arasında kişisel ilişki tesisine, çocuk yararına aylık 250,00 TL tedbir, aylık 400,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir, aylık 450,00 TL yoksulluk nafakası ile 22.000,00 TL maddî, 16.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, 1999 doğumlu ortak çocuk için talep edilen tedbir ve iştirak nafakası hakkında, çocuğun reşit olması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekilleri istinaf dilekçesinde özetle; esas davadaki dava dilekçesinin usulsüz tebliğ edildiği, bahse konu olayların affedildiği, asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat, yoksulluk nafakası ile çocuk yararına verilen iştirak nafakası ve aleyhine verilen tüm yönünden istinaf yoluna başvurmuşlardır.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; esas davadaki dava dilekçesinin usulsüz tebliğ edildiği, bahse konu olayların affedildiği, kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat, yoksulluk nafakası ile çocuk yararına verilen iştirak nafakası ve aleyhine verilen tüm yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının boşanma davasının kabulü, kadın lehine hükmedilen tazminatlar ve yoksulluk nafakası ile çocuk lehine verilen iştirak nafakası noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun’un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı, 174 üncü, 175 inci, 182 nci ve 330 uncu maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekilleri tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.