Logo

2. Hukuk Dairesi2024/417 E. 2024/7432 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı erkeğin, boşanma davasında dava dilekçesinin kendisine usulüne uygun tebliğ edilmediği iddiasıyla savunma hakkının ihlal edildiğini ileri sürerek boşanma kararına itiraz etmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Dava dilekçesinin davalı erkeğe usulüne uygun olarak tebliğ edildiğinin tespit edilmesi ve diğer temyiz sebeplerinin de reddine dair yerel mahkeme kararında hukuka aykırılık bulunmaması gözetilerek, istinaf kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1878 E., 2023/1540 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Tarsus 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/121 E., 2021/446 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı erkeğin başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın dava dilekçesinde özetle; davalı ile 10.09.2002 tarihinde evlendiklerini, bu evlilikten iki ortak çocuklarının bulunduğunu, davalının evlilik hayatları boyunca kadına ve çocuklarına hakaret ettiğini, 2018 yılında kendisini ve çocuklarını aile konutundan kovarak sokağa attığını, bir müddet sonra aile büyüklerinin araya girmesi nedeniyle barıştıklarını, erkeğin barışmanın akabinde sosyal medya üzerinden kadınlarla cinsel ve duygusal olarak mesajlaştığını, erkeğe bu mesajlaşmaların sorulması üzerine 2020 yılı aralık ayında evden taşındığını ancak yaklaşık on gün sonra yanında bulunan kişiler ile ortak konuta gelerek ev eşyalarının çoğunu alarak götürdüğünü beyanla 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun ( 4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi uyarınca boşanmalarına karar verilmesini, ortak çocukların velâyeti ile çocuklar lehine ayrı ayrı aylık 1.000,00'er TL tedbir, iştirak nafakasına hükmedilmesini,100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalının süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; boşanmaya neden olan olaylarda "güven sarsıcı ve sadakatsiz davranışları bulunan, davacı kadına ve ortak çocuklara devamlı olarak hakaret eden, fiili ayrılıktan sonra habersiz olarak eve gelerek ev eşyalarını götüren" davalı erkeğin tam kusurlu, davacı kadının ise kusursuz olduğunun tespiti yapılmak suretiyle; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, tarafların ortak çocukları 12.06.2003 doğumlu ... ile, 07.07.2007 doğumlu ...'in velâyetinin davacı annesine verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine, tarafların ortak çocukları ... yararına dava tarihinden, karar kesinleşinceye kadar tedbir, kararın kesinleşmesine müteakip iştirak nafakası olmak üzere aylık 500,00 TL tedbir-iştirak nafakasının davalıdan alınarak ortak çocuk yararına kullanılmak üzere davacıya velâyeten verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, ortak çocuk ... yararına dava tarihi olan 17.02.2021 tarihinden, ortak çocuğun ergin olduğu 12.06.2021 tarih arası geçerli olmak üzere aylık 500,00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak, ortak çocuk yararına kullanılmak üzere davacıya verilmesine, davacının maddî tazminat talebinin kısmen kabulü ile 10.000,00 TL maddî tazminatın karar kesinleştiği tarihten itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair istemin reddine, davacının manevî tazminat talebinin kısmen kabulü ile 10.000,00 TL manevî tazminatın karar kesinleştiği tarihten itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek tarafından yapılan istinaf başvurusunda özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava dilekçesinin kendisine tebliğ edildiğinin gözükmesine karşın tebligat altındaki imzanın kendisine ait olmadığını, bu hususta kolluk kuvvetlerine başvurduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılarak , yeniden yargılama yapılmasını ve tanıklarının dinlenmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu, dava dilekçesinin davalıya usulüne uygun tebliğ edildiği gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek temyiz başvurusunda özetle; boşanma, velâyet, kusur, nafaka ve tazminatlar yönünden verilen kararların usul ve hukuka aykırı olduğunu, eksik inceleme ile karar verildiğini, dava dilekçesinin usulüne uygun olarak kendisine tebliğ edilmemesi nedeniyle davaya cevap veremediğini belirterek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak ve birliğin devamına imkân vermeyecek derecede bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı kadının boşanma davası ve fer'î taleplerinin kabulünün yerinde olup olmadığı, davalının savunma hakkının ihlal edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası; 169 uncu maddesi, 174 üncü ve 175 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.