"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1874 E., 2024/12 K.
KARAR : Kısmen kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin kararının maddî ve manevî tazminat miktarları yönünden bozulmasına, sair yönlerin ise onanmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; kadın yararına 300.000,00 maddî tazminata, 200.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 161 inci maddesi uyarınca zina sebebi ile boşanmalarına, olmadığı takdirde 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini, kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 300.000,00 TL maddî ve 300.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; asıl davanın reddi ile erkeğin davasının kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, erkek yararına 300.000,00 TL maddî, 300.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 17.11.2016 tarihli kararı ile kadının erkeği hasta yatağında öylece bırakarak Umreye gittiği, kalp krizi geçirdiği ve hastanede olduğu sırada da İnebolu'da bırakarak Umreye gittiği, erkeğin ise evlilik birliği içerisinde başka kadınla ilişkiye girip o birliktelikten çocuk sahibi olduğunun anlaşıldığı belirterek boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu belirtilerek kadının davasının kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesi uyarınca zina nedeniyle tarafların boşanmalarına, erkeğin davasının da kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.250,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 50.000,00 TL maddî ve 40.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesi kararına karşı davacı-karşı davalı kadın vekili erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatların miktarı yönünden, davalı-karşı davacı erkek vekili kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tanıkları ... vefat etmesinden sonra yerine başka bir tanık dinletme taleplerinin kabul edilmemesi, nafakalar ve tazminatlar yönünden istinaf talebinde bulunulmuştur.
2.Bölge Adliye Mahkemesince yapılan inceleme sonucunda, 11.04.2018 tarihli kararı ile eksik inceleme ile hüküm kurulduğundan bahisle, kararının 6100 sayılı Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin,1 inci fıkrasının (a) bendinin (4) üncü alt bendi uyarınca re'sen kaldırılmasına ve mahal mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda başlık kısmında tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının erkeği hasta yatağında öylece bırakarak Umreye gittiği, erkeğin kalp krizi geçirdiği ve hastanede olduğu sırada da kadının yine erkeği İnebolu'da bırakarak Umreye gittiği, kadının erkeğin ailesine karşı mesafeli davrandığı, onlarla iletişim kurmadığı gibi erkeğin de onlardan uzaklaşması için baskı uyguladığı, erkeğin de başka bir kadınla birlikte yaşayarak ondan çocuk sahibi olduğu, zina eyleminin süregeldiği böylelikle erkeğin ağır kusuru, kadının ise daha az kusuru ile evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı belirtilerek boşanmaya sebep olan olaylarda kadının davasının kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesi uyarınca zina nedeniyle tarafların boşanmalarına, erkeğin davasının da kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına kadın yararına aylık 1.250,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 40.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı;
1. Davacı-karşı davalı kadın vekili; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı-karşı davacı erkek vekili; kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ve tazminatlar yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 15.03.2022 tarihli kararı ile istinaf edilmediğinden kadının kabul edilen davasındaki kararın boşanmaya ilişkin bölümünün 04.11.2019 tarihinde kesinleştiği, erkeğin Aliye isimli başka kadından tanıma yoluyla nüfusa kaydettirdiği 04.07.2000 ve 29.06.1996 doğumlu iki çocuğunun olduğunu, başka bir kadın ile birlikte olan, ilgili kadından iki çocuğu olan ve birlikteliğini devam ettiren, zina eylemini gerçekleştiren erkeğin tam kusurlu olduğu, kadına yüklenebilecek herhangi bir kusurun varlığının ispatlanamadığı ve tazminat miktarlarının az olduğu belirtilerek kadının; kusur tespiti, erkeğin kabul edilen davası ve tazminat miktarlarına yönelik istinaf başvurularının 6100 sayılı Kanunu’nun 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi gereğince kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle; erkeğin tam kusurlu olması nedeniyle evlilik birliği boşanma ile sona erdiğinden erkeğin davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve kadın yararına 150.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı-karşı davalı kadın tarafından nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden, davalı-karşı davacı erkek tarafından ise kendi davasında verilen karar verilmesine yer olmadığı kararı kusur belirlemesi ve tazminatlar yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemiz 13.12.2022 tarihli ilamı ile tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı-karşı davalı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakasının ve boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat de dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminatların az olduğundan bahisle hükmün bozulmasına, sair temyiz itirazlarının reddi ile hükmün diğer yönlerden onanmasına karar verilmiştir.
B. İkinci Bozma Kararı
1. Bozmaya uyan Bölge Adliye Mahkemesinin 22.02.2023 tarihli, 2023/87 E., 2023/330 K. sayılı kararı ile Yargıtay bozma ilamına uyularak kadın için 200.000,00 TL maddî ve 150.000,00 TL manevî tazminata, aylık 1.500,00 TL yoksulluk nafakasına karar verilmiştir.Karara karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairenin 28.09.2023 tarihli kararı ile, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat az olduğu, hükmün bozmanın amacına uygun bulunmadığı gerekçesi ile hükmün bozulmasına, erkeğin tüm, kadının sair temyiz itirazlarının reddi ile
bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise onanmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bozmaya uyan Bölge Adliye Mahkemesince yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, evliliğin süresi, beklenen menfaatlerin kapsamı, tazminata esas fiilin ağırlığı ve hakkaniyet kuralları birlikte değerlendirildiğinde, ve özellikle uyulmasına karar verilen bozma ilamı doğrultusunda, kadın yararına 300.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1-Davacı-karşı davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle manevî tazminatın miktarı ile tazminatlara dava tarihinden itibaren faiz yürütülmemesi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2-Davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen maddî ve manevî tazminat yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 174 üncü maddesinin birinci fıkrası ve ikinci fıkrası, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 323 üncü ve 326 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci ve 373 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu, anlaşılmakla; aşağıdaki paragraf kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Bölge Adliye Mahkemesince bozma ilamına uyulduğuna göre, yapılacak iş, bozma ilamı doğrultusunda, yeniden hüküm tesis etmekten ibaret olup, Bölge Adliye Mahkemesinin bozma sonrası kararı istinaf incelemesi niteliğinde de değildir. O halde Bölge Adliye Mahkemesince 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesi uyarınca uyulan bozma ilamı doğrultusunda yeniden hüküm tesis edilmesi gerekirken Dairemizin uyulmasına karar verilen bozma ilamı ile ortadan kalkan önceki kararlara atıf yapılarak, istinaf taleplerinin reddi- kabulü şeklinde hüküm tesisi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın ilgili bentler yönünden düzeltilerek onanması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının REDDİNE,
2.Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasında yer alan "B- Davacı-davalı kadının maddî-manevî tazminat ve yoksulluk nafakasına ilişkin istinaf taleplerinin kabulü ile, Büyükçekmece 4. Aile Mahkemesinin 13.06.2019 tarih 2018/981 Esas 2019/583 sayılı kararının kadın lehine hükmedilen tazminatlara ilişkin 4.ve 5. Bendi ile yoksulluk nafakasına ilişkin 3. bendinin İNFAZDA TEREDDÜT YARATMAMAK ÜZERE BÜTÜNÜYLE KALDIRILMASINA, (Hükme 3.bent olarak yazılmasına) C- Davalı-davacı erkeğin yaptığı istinaf masraflarının üzerinde bırakılmasına, D-Davacı-davalı kadının talebi halinde istinaf harcının kendisine iadesine" cümlelerinin hüküm fıkrasından çıkartılmak sureti ile temyize konu kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Peşin alınan harcın istek halinde yatıranlara geri verilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.