"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/364 E., 2024/459 K.
DAVA TARİHİ : 31.01.2023
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bafra Aile Mahkemesi
SAYISI : 2023/100 E., 2023/865 K.
Taraflar arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine, davacı vekilinin tarafların istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi.
Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmiş ise de; kişisel ilişki kurulmasına yönelik karara ilişkin verilen kararların Yargıtayda duruşmalı olarak inceleneceğine ilişkin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinde hüküm bulunmadığından duruşma isteğinin reddine ve incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile 2012 yılında boşandıklarını, velâyetin anneye verildiğini, baba ile kişisel ilişki kurulduğunu, Mahkeme kararı ile kurulan kişisel ilişki düzenlemesine göre yarı yıl tatilinde bir hafta babasının evinde kaldığını, ancak bu görüşmede davalının çocuğa yönelik bir ebeveynden beklenmeyecek davranışlarda bulunduğunu, çocuğa sürekli olarak annesini kötülediğini, annesine yönelik olarak hakaret içerir konuşmalar yaptığını, senin annen bir orospu, sen orospu çocuğusun dediğini, Mert'in kafasına vurarak boş kafa, aptal diyerek çocuğa fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, davalının Mert'e bilgisayarında çıplak kadın resimleri göstererek bu kadınlar senin annenden güzel, senin annen çirkin, ben bunlarla evleneceğim, senin annen bu kadınlardan olacak şeklinde söylemleri olduğunu, ayrıca senin annenin önceden K. T. isimli evli bir adamla ilişkisi vardı. Annenin okulundaki müdür Y. K. ile de ilişkisi var. diyerek asılsız iddialarda bulunduğunu, Mert'in davalı babası ile olan en son görüşmesinde Mert'in iradesi dışında Samsun Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesine götürüldüğünü, Dr.A. hanıma annem beni tuvalete kapatıyor, beni dövüyor, kafama vuruyor şeklinde ifade vermeye zorladığını, çocuğun babası ile görüşmek istemediğini söylediğini, babası ile yaşadığı olaylar sebebiyle çocuğun psikolojisinin bozulduğunu, destek almaya devam ettiğini iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 323 üncü maddesi gereğince davasının kabulüne kurulan kişisel ilişkinin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının çocuk ile baba arasındaki kişisel ilişkiyi engelleme gayreti içerisinde olduğunu, çocuğun babada kalmak istediğini beyan ettiğini, davacının bu durum sebebiyle adeta çılgına döndüğünü ve bunun üzerine asılsız iddialara başladığını, bu sebeple yıpratma düşüncesiyle davacının davalıya onlarca asılsız iddia ile davalar açtığını, çocuğu uzun süre davalıdan kaçırdığını,çocukla baba arasındaki manevî bağı yok etme gayreti içerisinde olduğunu, Mert'in annesinin yanında gördüğü baskı ve şiddeti psikiyatri Dr.A. hanıma anlattığını, Mert'in de anne ile kalmak istemediğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile yaşı itibarıyla idrak çağında olduğu anlaşılan ortak çocuğun sosyal inceleme raporu ile sabit beyanlarında baba yanında yaşadıkları bazı vakıalar sebebiyle baba ile görüşmek istemediği, babadan uzaklaştığı, her ne kadar çocuk babayı görmek istemese de çocuğun ilerleyen yaşamında üstleneceği rol ve sorumluluklar düşünüldüğünde olumlu bir baba profiline ve bu rolü üstlenecek kişiyle daha çok vakit geçirmeye ihtiyaç duyacağı, baba ve çocuk arasında sosyal inceleme raporundaki tespitler de dikkate alınarak kişisel ilişki tesisinin tamamen kaldırılmasının yerinde olmayacağı, mevcut şartlarda sosyal inceleme raporundaki öneriler doğrultusunda sınırlı şekilde ve yatısız olacak biçimde kişisel ilişki tesis edilmesinin bu aşamada çocuğun yüksek menfaatine olacağı, ayrıca yine sosyal inceleme raporundaki öneriler ışığında ebeveynler ve çocuğu kapsayacak şekilde haklarında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince danışmanlık tedbiri uygulanarak sağlıklı ebeveynlik tutumları, boşanma sonrasında yaşanan çatışmalardan kaynaklı oluşan duygu ve düşüncelerin çocuğa bilinçli ve bilinçsiz şekilde yansıtılmasının çocuk üzerinde bıraktığı olumsuz etki hakkında ebeveynlerin bilinçlendirilmesinin ve farkındalık düzeylerinin artırılmasının, baba ve çocuk arasındaki iletişim sorununun çözümüne katkı sağlayabileceği gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 323 üncü maddesi gereğince davanın kısmen kabulüne, Samsun 3.Aile Mahkemesi 16.01.2013 tarih, 2012/57 Esas ve 2013/24 Karar sayılı İlamı gereğince hükmedilen çocuk ... ile baba ... arasındaki kişisel ilişki tesisinin; "her ayın son haftası cumartesi günleri saat 10.00'dan aynı gün saat 19.00'a kadar, tek haneli yıllarda dini bayramların 2. günü saat 10.00'dan aynı gün saat 19.00'a kadar, çift haneli yıllarda dini bayramların 3. günü saat 10.00'dan aynı gün saat 19.00'a kadar, her yıl temmuz ayının 1. günü saat 10.00'dan 15. günü saat 19.00'a kadar masrafların baba tarafından karşılanması suretiyle çocuğun baba tarafından alınmak suretiyle baba ile çocuk arasında kişisel ilişki tesisine," şeklinde değiştirilmesine ayrıca danışmanlık tedbirinin uygulanmasına; baba ile çocuk arasındaki kişisel ilişkinin tamamen kaldırılması talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; aşamalardaki beyanları tekrarlamakla birlikte çocuğun görüşüne itibar edilmediğini, çocuğun yüksek yararına aykırı olacak şekilde yatılı kişisel ilişki kurulmasının hatalı olduğu ileri sürerek kararın tümü yönünden kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; aşamalardaki beyanlarını tekrarlamakla birlikte, babalık duygularını tatmine elverişli olmayan şekilde kişisel ilişkinin azaltılmasının hatalı olduğunu ileri sürerek kararın tümü yönünden kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile alınan roparda çocuk ...’nın davalı hakkında olumsuz iddialarının olduğu, çocuğun bu iddialar doğrultusunda ÇİM'de ifadesinin alındığının öğrenildiği, söz konusu iddiaların göz ardı edilemeyeceği, çocuğun yaşam güvenliğini ve sağlıklı gelişimini olumsuz etkileyebilecek hususlar olduğu, çocuğun davalı ile görüşmeyi istemediği, davalı hakkında tümden olumlu duyguları reddedip olumsuz durumları kabul ettiği, yaş gelişim dönemi olarak istek ve beklentilerinin dikkate alınabileceği ancak davranışlarında ve görüşlerinde tutarsızlıkların olduğu, bu durumun ebeveynleri arasında çatışma bulunması ve çocuğun çekinik kişilik yapısından kaynaklandığı, çocuğun ergenlik döneminde bulunduğu bu dönemde sağlıklı sosyal ve duyuşsal gelişiminin tamamlanması için baba figürüne ihtiyaç duyulduğu, davalı ile görüşme yapılarak düzenlenen raporda davalının çocuk ile görüşme hususunda motivasyonunun yüksek olduğunun ve çocukla her sene düzenli olarak görüştüğünün belirtildiği, tüm bu durumlar bütüncül bir bakış açısı ile değerlendirildiğinde davalı ile çocuk arasındaki kişisel ilişki tesisinin tümden kaldırılmasına gerek olmadığı, saatli ve yatısız olacak şekilde kişisel ilişki tesis edilebileceği şeklindeki belirlemeler ve kişisel ilişki düzenlemesinin değişen koşullara göre her zaman talep edilebileceği nazara alınarak çocuk ile davalı arasında kişisel ilişki tesisinin saatli ve yatısız olacak şekilde hüküm kurulması çocuğun yüksek menfaatine olacağı gerekçesi ile 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) nci alt bendi gereğince davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle; kararın 1 nolu bendinin kaldırılmasına, yerine aşağıdaki şekilde yeni bent oluşturulmasına, yerine yeni bent oluşturulmasına karar verilen kısımları dışındaki hüküm fıkralarının aynen muhafazasına, "1- Davanın KISMEN KABULÜ İLE; müşterek çocuk ... ile baba ... arasında Samsun 3.Aile Mahkemesinin 2012/57 Esas ve 2013/24 Karar Sayılı İlamı ile kurulan şahsi münasebet tesisinin; "her ayın son haftası cumartesi günleri saat 10.00'dan aynı gün saat 19.00'a kadar, tek haneli yıllarda dini bayramların 2. Günü saat 10.00'dan aynı gün saat 19.00'a kadar, çift haneli yıllarda dini bayramların 3. Günü saat 10.00'dan aynı gün saat 19.00'a kadar masrafların baba tarafından karşılanması suretiyle çocuğun baba tarafından alınıp süre sonunda anneye teslim edilmesi suretiyle baba ile çocuk arasında şahsi münasebet tesisine" şeklinde değiştirilmesine, davacı tarafın kişisel ilişkinin kaldırılması talebinin REDDİNE," davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin diğer itirazlarına konu istinaf başvurularının 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; istinaf başvuru dilekçesini tekrarlamakla birlikte, kişisel ilişkinin sınırlandırılmasının çocuğun yüksek yararına aykırı olduğunu, aynı zamanda ebeveynlik haklarını da ihlal ettiğini, çocuğun sürekli babaya karşı tepkili olmasına neden olacağını, yabancılaşmasına neden olacağını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının tümü yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, açılan kişisel ilişkinin kaldırılması davasında çocuk ile baba arasındaki kişisel ilişkinin yeniden düzenlemesinin çocuğun yüksek yararına aykırı olup olmadığı ile babalık duygularını tatmine elverişli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 323 üncü maddesi. 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü madde, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 3 üncü maddesi. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 9 uncu ve 12 nci maddesi. Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesi 3 üncü, 4 üncü ve 6 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.