"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/164 E., 2024/520 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 6. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/266 E., 2023/862 K.
Taraflar arasındaki kişisel ilişki kurulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, çocukla uygun kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir.
Kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi.
Davalı tarafından temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmiş ise de; kişsel ilişkiye yönelik karara ilişkin verilen kararların Yargıtayda duruşmalı olarak inceleneceğine ilişkin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinde hüküm bulunmadığından duruşma isteğinin reddine ve incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların evlilik dışı birlikteliğinden, ortak çocuk ...’in doğduğunu, müvekkilinin çocuğu tanıdığını, müvekkilinin gemi kaptanı olması sebebiyle en az 6-7 ay denizde olduğunu, davalı ile sağlıklı bir iletişim kurulmadığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 323 üncü maddesi gereğince davasının kabulüne, çocuğu ile kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının çocukla ilgilenmediğini, kürtaj için zorladığını, ortak çocuktan cinsel obje olarak bahsettiğini, mesajda çocuğu görmek istemediğini belirtiğini, çocuğa maddî yardımda bulunmadığını, çocuğun babayı tanımadığını, 2 yaşında olduğunu, öz bakımını yapamayacağınıileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasındaki ilişkiden dünyaya gelen çocuğun baba tarafından tanıma yolu ile tanındığı, tarafların hali hazırda ayrı yaşadıkları, çocukla baba arasında kişisel ilişkinin devamı için bir kişisel ilişki tesisinin gerektiği, her ne kadar davalı cevap dilekçesinde davacının cinsel eğilimleri sebebiyle çocukla tek başına görüştürmek istemediğini beyan edilmiş ise de aşamalarda bu yönde bir beyanda bulunmadığı, alınan Sosyal İnceleme Raporunda böyle bir durumdan bahsetmediği, böyle bir iddiada bulunmadığı, çocuk ile babanın görüşmesini desteklediğinin belirttiği, aşamalarda çocuğa yönelik bir cinsel istismardan bahsetmediklerini beyan ettikleri, düzenlenen 05.07.2022 tarihle sosyal inceleme raporu, dinlenene tanık beyanları ile yine tarafların karşılıklı iddiaları uyarınca tarafların kısıtlanmasını gerektirir bir hususu olup olmadığı yönünde alınan raporlar uyarınca , kısıtlanmalarını gerektirir bir hususu bulunmadığı bildirilmekle, baba ile çocuk arasında kişisel ilişki tesisinin çocuğun her iki ebeveynle birlikte iletişim halinde büyümesi menfaatine olacağı gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 323 üncü maddesi gereğince davanın kabulüne, baba ile çocuk arasında her ayın her ayın 1. ve 3. haftası Cumartesi günü saat 10.00 ile aynı gün saat 14.00 arasında, dini bayramların 1. günü saat 10.00 ile aynı gün saat 14.00 arasında babanın yanında olacak şeklinde kişisel ilişki tesisine, daha öne Mahkemece verilen danışmanlık tedbirinin üç ay süre ile devamına, buna ilişkin kararın Antalya Kepez Sosyal Hizmet İl Müdürlüğüne gönderilmesine, davacı baba ile çocuk arasında davanın kesinleşme tarihine kadar her ayın 1. ve 3. haftası Cumartesi günü saat 10.00 ile aynı gün saat 12.00 arasında tedbiren kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı istinaf dilekçesinde özetle; eksik incelemeyle karar verildiğini, çocuğun gözlemci olmadan uzun süre baba ile ilişki kurmasının çocuğun üstün yararına olmadığını, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin yüklenmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek kararın tümü yönünden kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, çocuğun baba tarafından tanındığı, çocuğun velâyetinin annede olduğu, sosyal inceleme raporunda, baba ile çocuk arasında kişisel ilişki tesisinin çocuğun yararına olacağının mütalaa edildiği çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasının çocuğun menfaatine olduğu, kişisel ilişkinin çocuğun bedensel ve ruhsal gelişimini olumsuz etkileyeceğine dair dosya içerisinde yeterli delil bulunmadığı, uzman aracılığı veya gözetiminde kişisel ilişki tesisi koşullarının oluşmadığı, davanın kabulüne karar verildiğine göre vekâlet ücreti ile yargılama giderlerinin davalıya yüklenmesinin doğru olduğu gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin birinci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı temyiz başvuru dilekçesinde özetle; istinaf başvuru dilekçesini tekrarlamakla birlikte, çocuğun yaşı gereği uzun süreli görüşmenin yüksek yararına aykırı olduğunu, babanın yazdığı mesajların çocukla yalnız görüşmesine sakınca oluşturacağını gösterdiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının tümü yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, çocuk ile baba arasında kurulan kişisel ilişki süresinin ve şeklinin çocuğun yüksek yararına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 323 üncü maddeleri, 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü madde, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 3. maddesi, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 9 uncu ve 12 nci maddesi, Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesi 3 üncü, 4 üncü ve 6 ncı maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.