"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/483 E., 2024/672 K.
KARAR : Bozma ilamına uyularak yeniden esas hakkında hüküm kurulması
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davalarında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının nafakaların miktarı yönünden kısmen bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda;nafakalara karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı kadın vekili dava ve birleşen davaya cevap dilekçesinde; evlendiklerinden bu yana erkeğin ailesi ile yaşadıklarını, erkeğin kız kardeşinin evliliğinde yaşadığı problemler sebebi ile baba evine döndüğünü, görümcesinin kocasının tarafların da yaşadığı eve silahla ateş açtığını, müvekkilinin görümcesinin intihara teşebbüs ettiğini, erkeğin annesinin bütün yaşananlardan müvekkilini sorumlu tutup, müvekkilinin ailesini arayarak "alın kızınızı götürün" demek suretiyle evden kovduğunu, erkeğin ise sessiz kaldığını, erkeğin birlik görevlerini yerine getirmediğini, iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin annelerine verilmesine, çocuklar yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakalarına, 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata, ziynetlerin bedelinin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili cevap ve birleşen dava dilekçesinde; asıl davanın reddini istemiş, kadının müvekkiline karşı sürekli sözel şiddet uyguladığını, maddî durumları kötü olduğu için taraflara kucak açan erkeğin annesinin evinde yaşamak istemediği için evi terk ettiğini, karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin babalarına verilmesine, çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 250,00 TL tedbir ve iştirak, erkek yararına, aylık 250,00 TL yoksulluk nafakasına, 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin bağımsız konut temin etmeyerek eşini ve çocuklarını annesiyle birlikte yaşamaya mecbur bıraktığı, annesinin eşine yönelik olumsuz tutum ve davranışlarına, eşini evden kovmasına sessiz kalarak tepki göstermediği, eşinin yanında durmadığı gerekçesiyle evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğunu, kadına atfı kabil bir kusurun ispat edilemediğini, evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylara tazminat isteyen davacı-davalı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, boşanma sonucu bu eşin, en azından diğerinin maddî desteğini yitirdiği, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları dikkate alınarak davacı-karşı davalı kadın yararına uygun miktarda maddî tazminata hükmedilmesi gerektiği, buna karşın erkeğin eylemlerinin kadının kişilik haklarını ihlal etmediğinden manevî tazminata hükmedilmesinin yasal koşullarının oluşmadığı, ortak çocukların yüksek yararı gereğince velâyetlerinin annelerine verilmesi, babaları ile kişisel ilişki kurulması gerektiği, boşanma davası açılınca hakimin davanın devamı süresince, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re'sen alması gerektiği, çocuklar yararına tedbir nafakasına hükmedilmesinin koşulları oluştuğu ancak tarafların gelir durumları denk olduğundan kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilemeyeceği, boşanmakla yoksulluğa düşen kadın yararına yoksulluk nafakası koşulları oluştuğu, velâyetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu, çocuklar yararına iştirak nafakası koşulları oluştuğu gerekçesi ile birleşen davanın reddine, asıl davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereğince boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin annelerine verilmesine, 11.01.2022 tarihinden geçerli olmak üzere ortak çocuk Hazal yararına aylık 250,00 TL, Hayel yararına aylık 150,00 TL tedbir nafakasına, Hazal yararına aylık 300,00 TL, Hayel yararına aylık 200,00 TL iştirak nafakasına, kadının tedbir nafakası talebinin reddine, kadın yararına aylık 150,00 TL yoksulluk nafakasına, erkeğin nafaka taleplerinin reddine, kadın yararına 15.000,00 TL maddî tazminata, kadının manevî, erkeğin maddî-manevî tazminat taleplerinin reddine, ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı-davalı kadın vekili, kişisel ilişki, çocuklar için hükmedilen tedbir nafakasının başlangıç tarihi, çocukların tedbir ve iştirak nafakası miktarı, kendi lehine tedbir nafakasına hükmedilmemesi, yoksulluk nafakası ve maddî tazminatların miktarı, manevî tazminat talebinin reddi, ziynet ve vekâlet ücreti yönlerinden, davalı-davacı erkek vekili, iki dava yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin17.01.2023 tarihli ve 2022/3227 Esas, 2023/123 Karar sayılı kararıyla; kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmesi gerektiği, çocuklar yararına hükmedilen tedbir nafakalarının başlangıcının dava tarihi olması gerektiği, kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakasının, maddî tazminatın ve çocuklar yararına hükmedilen iştirak nafakasının miktarlarının az olduğu, kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın yararına manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, İlk Derece Mahkemesi kararının diğer yönlerden usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile kadının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle, ortak çocuk Hazal yararına dava tarihinden hükmün kesinleşmesine kadar aylık 250,00 TL, Hayel yararına aylık 150,00 TL tedbir nafakasına, ortak çocuk Hazal yararına aylık 400,00 TL, Hayel yararına aylık 300,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 250,00 TL tedbir, 500,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın yararına 25.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tüm, kadının diğer istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı-davalı kadın vekili; kişisel ilişki, nafaka ve tazminatların miktarı yönlerinden, davalı-davacı erkek vekili; asıl davanın reddi, birleşen davanın kabulü, velâyet, tazminatlar ve nafakalar yönlerinden temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 16.01.2024 tarihli kararı ile tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre, ortak çocuk 07.11.2011 doğumlu Hayel Asmin'in ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakası ve kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakasının az olduğundan bahisle hükmün bozulmasına sair yönlerden hükmün onanmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla;boşanmaya ilişkin hükmün kesinleşmesinden itibaren ortak Hayel Asmin için aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasının davalı-davacı erkekten alınarak çocuk yararına harcanmak üzere davacı-davalı kadına verilmesine, boşanmaya ilişkin hükmün kesinleşmesinden itibaren aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasının davalı-davacı erkekten alınarak davacı-davalı kadına verilmesine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili;kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi, kadının davasının kabulü, tazminatlar yoksulluk ve iştirak nafakaları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, nafakaların miktarının uygun olup olmadığı, kesınleşen yönlerın ıncelenebilip incelenemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 166 ncı, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 182 nci, 323 üncü, 330 uncu, 336 ncı maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri; Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrası, Çocuk Haklarının Kullanılmasına dair Avrupa Sözleşmesi'nin 4 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı-davacı erkek vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının davalı-davacıya yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.