Logo

2. Hukuk Dairesi2024/431 E. 2024/8784 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kusur belirlemesi ve yoksulluk nafakasına hükmedilip hükmedilmeyeceği uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları değerlendirilerek, davalı erkeğin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1418 E., 2023/1652 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Zonguldak 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/495 E., 2022/257 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadın vekili tarafından açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın kadın vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekilince temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalının, ...'ı soba demiri ile kasten yaralayarak ceza aldığının sabit olduğunu, müşterek çocukların da ifadelerinde kadının sık sık şiddete uğradığını beyan ettiklerini, bu sebepten dolayı kadının birçok kez evden kaçmak zorunda kaldığını, davalının alkol problemi olduğunu, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721Sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, müşterek çocukları ...'ın velayetinin annesine verilmesini, 1.500,00 TL yoksulluk nafakası, müşterek çocukları ...'in velayeti kendilerine verilirse müşterek çocukları için 1.000,00 TL iştirak nafakası, kadının çektiği manevi zarar için dava dilekçesinde belirttiği 50.000,00 TL manevi tazminat talep ettiklerini, ayrıca 20.000,00 TL maddi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek cevap dilekçesinde, davacı tarafın iddialarının gerçeği yansıtmadığını, şiddet iddialarının gerçek olmadığını, davacının sadakate aykırı davranışlar sergilediğini, bu nedenle aralarında tartışma çıktığını beyan ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin davacıya verilmesine, çocuk için 750,00 TL iştirak nafakasına, davacının tazminat istemlerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davalının davacıya şiddet uygulamaktan çekinmediği, tanık Mustafa'nın davalının davacıya 2020 yılı Haziran ayında eşine şiddet uyguladığını beyan ettiği, davalının alkol alışkanlığı bulunduğu, tarafların en son tanık ...'in davacının telefonunda başka bir erkekle "aşkım, canım" tarzında mesajlaşmalarını görmesi ve durumdan davalı babasına bahsetmesi üzerine tartıştıkları ve davacının evden ayrıldığı, davacının sosyal inceleme raporu düzenleyen bilirkişiye eşinden çok fazla ilgi görmediğinden sosyal medya üzerinden iki kişi ile konuştuğunu doğruladığı, belirtilen davranışlarının evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet verecek nitelikte olduğu, tarafların yeniden bir araya gelemeyecekleri, evliliğin sona ermesine sebebiyet veren olaylarda davacı kadının sadakate aykırı davranışları sebebiyle ağır kusurlu olduğu, davalının ise eşine şiddet uygulaması ve sık sık alkol alması sebebiyle daha az kusurlu olduğu 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, müşterek çocuk ...'in velayetinin anneye verilmesine, müşterek çocuk ... için aylık 800,00 TL tedbir - iştirak nafakası, kadın için aylık 500,00 TL tedbir nafakası takdirine, maddi manevi tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusurun hatalı belirlendiğini, müvekkili lehine maddi, manevi tazminat ve yoksulluk nafakası takdir edilmediğini, takdir edilen tedbir nafakasının da az olduğunu, müvekkilinin davalının şiddetine maruz kaldığını ve onun sık sık alkol kullandığını, müvekkilinin manevi olarak yıprandığını ve herhangi bir gelirinin de bulunmadığını, bu sebeplerle yerel mahkeme kararının kaldırılması yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, erkeğin eşine fiziksel şiddet uygulaması ve zarar verici alkol kullanımının kabul edildiği, davacı kadının ise, sosyal medyada samimi içerikli yazışmalarının, sadakatsizlik olarak kabul edilerek, davacı kadının daha ağır kusurlu olduğu kabul edilmiş ise de; bu isabetli olmayıp, tarafların sayılan eylemleri, kusur ve yoğunluklarına bağlı olarak eşit kusurlu sayılmalarının daha adil olacağı, bu durumda ev hanımı olan, düzenli bir işi ve geliri bulunmayan boşanmakla yoksulluğa düşeceği gerekçesi ile kadının kusur belirlemesine ve yoksulluk nafakasına yönelik istinaf talebinin kabulü ile ilgili hükümlerin kaldırılarak gerekçenin düzeltilmesine, davacı kadın eş lehine, boşanma kararının kesinleşme tarihinden başlamak kaydı ile, aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasının davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine, kadının fazlaya ilişkin isteminin reddine sair yönlere ilişkin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur tespitinin yanlış olduğunu, yoksulluk nafakasının reddi gerektiğini belirterek kararı;kusur ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi, 175 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.