Logo

2. Hukuk Dairesi2024/4339 E. 2024/5792 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Bozmaya uyan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, Yargıtay'ın önceki bozma kararına uygun olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin bozmaya uygun kararında hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozma kapsamı dışında kalan hususların temyiz incelemesinin mümkün olmadığı gözetilerek, temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/126 E., 2024/238 K.

KARAR : Bozmaya uyulmak suretiyle yeniden hüküm kurma

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi ve tazminatlar yönünden bozulmasına, sair yönlerden onanmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; kadın yararına 25.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı- karşı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı- karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 700,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 25.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı erkek cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, erkek yararına 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının, ortak çocuklarının vefatından sonra köyde yaşayan eşinin yanına gitmediği, bakım ve ihtiyaçları ile ilgilenmediği, kızının çocuğuna bakmak için Ezine'de kaldığı, eşinin kaza geçirdiği bakıma ihtiyacının olduğu zamanda yanında olmadığı, çok kısa bir süre ziyaret amaçlı görmeye gittiği, erkeğin ise eşi ve çocuğuna karşı soğuk davrandığı, evde sadece kendisi yaşıyormuş gibi hareket ettiği, eşine sadece haftalık pazar parası verdiği, başkaca ihtiyaçlarını tam olarak karşılamadığı, başka bir bayan ile çekilmiş fotoğrafını torununa göstermek sureti ile evlilik birliği içerisinde güven sarsıcı davranış sergilediği, böylece evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda tarafların eşit kusurlu oldukları gerekçesiyle asıl ve karşı davanın kabulüne, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasın uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın yararına 17.10.2019 tarihli celsede hükmedilen 200,00 TL tedbir nafakasının kararın kesinleşmesine kadar devamına, kararın kesinleşmesinden itibaren 350,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmesine, tarafların eşit kusurlu olması nedeniyle maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 30.01.2023 tarihli, 2020/2685 E., 2023/130 K. sayılı kararı ile erkeğe güven sarsıcı davranışta bulunma kusuru yüklenmiş ise de kadının dava ve cevaba cevap dilekçelerinde güven sarsıcı davranışta bulunma vakıasına dayanmaması nedeniyle erkeğe bu konuda kusur yüklenmesinin isabetsiz olduğu, tarafların kusur oranı değişmediğinden İlk Derece Mahkemesi karar gerekçesinin düzeltilmesi gerektiği, tarafların kusur dereceleri, ekonomik ve sosyal durumları, kadının ihtiyaçları, boşanmakla yoksulluğa düşmesi nedeniyle kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin isabetli olduğu ancak hükmedilen yoksulluk nafakası miktarının az olduğu gerekçesiyle erkeğin kusur belirlemesine yönelik istinaf taleplerinin kısmen kabulüyle , İlk Derece Mahkemesi karar gerekçesinin yukarıda belirtilen şekilde düzeltilmesine, kadının yoksulluk nafakasına ilişkin istinaf talebinin kısmen kabulüyle İlk Derece Mahkemesinin bu hususa ilişkin hüküm fıkrasının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulması suretiyle kadın yararına aylık 600,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmesine, tarafların sair istinaf başvurularının ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde kadın vekili erkeğin kabul edilen karşı davası, kusur belirlemesi, reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri ile tedbir ve yoksulluk nafakasının miktarı, nafakaların ne zamandan itibaren geçerli olacağının hüküm fıkrasında belirtilmemesi yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairenin 01.11.2023 tarihli kararı ile ".... tarafların kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışlarına göre boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kadına nazaran daha ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekirken yanılgılı kusur değerlendirmesi sonucu tarafların eşit kusurlu olduklarının kabulünün doğru olmadığı, ....kadın yararına uygun miktarda maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerekirken, hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediği" gerekçesiyle kararın bozulmasına, kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin onanmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bozmaya uyan Bölge Adliye Mahkemesince yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadın yararına 25.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- karşı davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı- karşı davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; tedbir ve yoksulluk nafakasının miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, bozmaya uygun karar verilip verilmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı-karşı davalı kadın vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.