Logo

2. Hukuk Dairesi2024/4411 E. 2024/5513 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, çocuklar yararına hükmedilen iştirak nafakasının miktarının Yargıtay'ın bozma kararından sonra yapılan yargılamada ıslah edilerek artırılıp artırılamayacağı.

Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay’ın bozma kararından sonra ilk derece mahkemesinin tahkikata ilişkin bir işlem yapması halinde, tahkikat sona erene kadar ıslah yapılabileceği, ancak bozma kararına uymakla ortaya çıkan hukuki durumun ortadan kaldırılamayacağı gözetilerek, ilk derece mahkemesinin bozma kararına aykırı şekilde ıslah yoluyla iştirak nafakasını artırması usul ve yasaya aykırı görülerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

SAYISI : 2023/517 E., 2024/129 K.

KARAR : Bozma sonrası kısmen kabul yeniden hüküm kurulması

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına; hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise onanmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, kısmen kabul kararı verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle yapılan incelemede Dairece Gebze 4. Aile Mahkemesi kararının bozulmasına; hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise onanmasına, karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, kısmen kabul kararı verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde; tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, müvekkili için 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, ortak çocuk ... için 500,00 TL, anne karnında olan bebek için 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine 50.000,00 TL manevî ve 50.000,00 TL maddî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davacı- karşı davalı vekili 25.09.2023 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde belirttikleri 1.000,00 TL yoksulluk nafakası olarak ortak çocuklardan ... için 500,00 TL ve ... için 500,00 TL iştirak nafakası talep ettiklerini, bu aşamada dava dilekçesindeki miktarları ıslah ederek müvekkili lehine aylık 20.000,00 TL yoksulluk nafakasına, ortak çocuklar ... ve ... için 15.000,00 TL, ... için 15.000,00 TL iştirak nafakasına hükmedilmesini, bu nafakaların dava tarihinden itibaren davalı yandan alınarak müvekkiline ödenmesini talep ve ıslah etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı erkek vekili süresinde verdiği cevap ve karşı dava dilekçesinde; asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, müvekkili lehine 75.000,00 TL maddî ve 75.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 09.03.2020 tarihli ve 2018/29 Esas, 2020/169 Karar sayılı kararıyla kadına ve çocuğa fiziksel şiddet uygulayan, kadına hakaret ederen, kıskanç davranan erkeğin ağır kusurlu; erkeğin önceki eşinden olan çocuklarına kötü davranan ya da kocanın bu çocuklarla ilgilenmesini istemeyen ve sorun çıkartan kadının az kusurlu bulunduğu gerekçesiyle her iki davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine, 08.04.2019 tarihli ara karar ile ortak çocuk ... lehine aylık 150,00 TL olarak hükmedilen ve 07.10.2019 tarihli ara kararı ile aylık 300,00 TL'ye çıkartılan tedbir nafakasının kararın kesinleşmesine kadar devamına, kararın kesinleşmesine müteakip iştirak nafakası olarak devamına; 08.04.2019 tarihli ara karar ile ortak çocuk ... lehine aylık 100,00 TL olarak hükmedilen ve 07.10.2019 tarihli ara kararı ile aylık 150,00 TL'ye çıkartılan tedbir nafakasının kararın kesinleşmesine kadar devamına, kararın kesinleşmesine müteakip aylık 250,00 TL iştirak nafakası olarak devamına; kadın yararına aylık 250,00 TL tedbir ve aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasına; kadın yararına 18.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tazminat taleplerinin ise reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı;

1.Davacı-karşı davalı kadın vekili; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. Davalı-karşı davacı erkek vekili ise kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar, reddedilen tazminat talepleri yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 27.09.2021 tarihli ve 2020/761 Esas, 2021/965 Karar sayılı kararıyla; tarafların istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı-karşı davalı kadın vekili; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka miktarları yönünden; davalı-karşı davacı erkek vekili ise kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar, reddedilen tazminat talepleri yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairenin 04.07.2022 tarihli ve 2022/6181 Esas, 2022/6599 Karar sayılı kararı ile kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminatın az olduğu, ortak çocuklar yararına hükmolunan iştirak nafakalarının az olduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına, tarafların İlk Derece Mahkemesince kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışların yanında, davalı-karşı davacı erkeğin eşini tehdit ettiği ve birlik görevlerini ihmal ettiğinin sabit bulunmasına yine de boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalı-karşı davacı erkeğin ağır kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise onanmasına karar berilmiştir.

B. İkinci Bozma Kararı

1.Bozmaya uyan İlk Derece Mahkemesi 04.01.2023 tarihli kararıyla istinaf ve temyiz edilmeksizin ve bozma kapsamı dışında kalmakla kesinleşen yönler hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 08.04.2019 tarihli ara karar ile ortak çocuk ... lehine aylık 150,00 TL olarak hükmedilen ve 07.10.2019 tarihli ara kararı ile aylık 300,00 TL'ye çıkartılan tedbir nafakasının kararın kesinleşmesine kadar devamına, ortak çocuk ... yararına aylık 900,00 TL iştirak nafakasına; 08.04.2019 tarihli ara karar ile ortak çocuk ... lehine aylık 100,00 TL olarak hükmedilen ve 07.10.2019 tarihli ara kararı ile aylık 150,00 TL'ye çıkartılan tedbir nafakasının kararın kesinleşmesine kadar devamına, ortak çocuk ... yararına aylık 900,00 TL iştirak nafakasına; kadın yararına 35.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiş, karara karşı süresi içinde davacı-karşı davalı kadın vekili; iştirak nafakalarının miktarları, davalı-karşı davacı erkek vekili; iştirak nafakalarının miktarları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Dairemiz 22.03.2023 tarihli ilamı ile davacı-karşı davalı kadının dava dilekçesinde, ortak çocuklar için ayrı ayrı aylık 500,00 TL iştirak nafakasına karar verilmesini talep ettiğini, İlk Derece Mahkemesince ortak çocuklar yararına hükmolunan iştirak nafakalarının az olduğuna dair Dairenin 04.07.2022 tarihli bozma ilamına uyulmakla talep kapsamında uygun miktarda iştirak nafakasına hükmedilmesi gerektiğini ancak talep aşılmak suretiyle ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 900,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini belirterek verilen kararın davalı-karşı davacı erkek yararına bozulmasına, kadının itirazlarının reddine karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bozmaya uyan İlk Derece Mahkemesi (09.02.2024) yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararla; kadın vekilinin, hükmedilen iştirak nafakasına ilişkin temyiz yoluna başvurduğunu, bu bakımdan karşı tarafın usulü müktesep hakkı oluşmadığı kanaatine varıldığını ve ıslah edilen miktar üzerinden kısmen kabul kararı verildiğini, ıslah edilen yoksulluk nafakası miktarı konusunda ise yoksulluk nafakasının 04.07.2022 tarihinde kesinleştiğini ve usulü müktesep hak gereği hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalarak kesinleştiğini belirterek tarafların tespit edilen sosyal ekonomik durumları, ekonomik göstergelerdeki değişim, paranın alım gücü, değişen ekonomik koşullar, nafakanın niteliği ve hakkaniyet ilkesi göz önüne alınarak davacının talebinin kısmen kabulü ile; ortak çocuk 12.05.2010 doğumlu ... lehine hükmedilen aylık 300,00 TL tedbir nafakasının 200,00 TL arttırılarak 500,00 TL olarak kararın kesinleşmesine kadar devamına, kararın kesinleşmesine müteakip nafakanın aylık 2.000,00 TL artırılarak aylık 2.500,00 TL iştirak nafakası olarak devamına, ortak çocuk 26.02.2019 doğumlu ... lehine aylık 150,00 TL tedbir nafakasının 350,00 TL arttırılarak 500,00 TL olarak kararın kesinleşmesine kadar devamına, kararın kesinleşmesine müteakip nafakanın aylık 2.000,00 TL artırılarak aylık 2.500,00 TL iştirak nafakası olarak devamına, davanın boşanma, maddî manevî tazminat, velâyet bakımlarından kesinleştiği anlaşıldığından bu hususlarda hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı- karşı davalı kadın vekili kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek iştirak nafakasının miktarı yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı- karşı davacı erkek vekili kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek iştirak nafakasının miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında çocuklar yararına hükmedilen iştirak nafakasının miktarı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 182 nci ve 330 uncu, 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrası, 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

Islahın zamanı ve şekli, HMK'nin 177. maddesinde düzenlenmiştir. HMK'nin 177/1. maddesinde "Islah, tahkikatın sona ermesine kadar yapılabilir." hükmü yer almakta olup, Yargıtay'ın 04.02.1948 tarihli ve 1944/10 Esas, 1948/3 Karar sayılı, yine 06.05.2016 tarihli ve 2015/1 Esas, 2016/1 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararları gereği uygulama bozmadan sonra ıslah yapılamayacağı ve bozma sonrası ıslah taleplerinin reddi gerektiği şeklinde gerçekleşmiştir.

Bununla birlikte HMK'nin 177. maddesinde yer alan ıslahın zamanı hususunda 22.7.2020 tarihinde yürürlüğe giren 7251 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un 18. maddesi ile açıklayıcı bir düzenleme getirilmiştir. Buna göre; birinci fıkradan sonra gelmek üzere ikinci fıkra olarak "Yargıtayın bozma kararından veya bölge adliye mahkemesinin kaldırma kararından sonra dosya ilk derece mahkemesine gönderildiğinde, ilk derece mahkemesinin tahkikata ilişkin bir işlem yapması hâlinde tahkikat sona erinceye kadar da ıslah yapılabilir. Ancak bozma kararına uymakla ortaya çıkan hukuki durum ortadan kaldırılamaz." hükmü getirilmiştir. Buna göre Mahkemece, 22.03.2023 tarihli bozmadan sonra bozma ilamı doğrultusunda işlem yapılarak karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.

V.KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosya İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

10.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.