Logo

2. Hukuk Dairesi2024/445 E. 2024/7433 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı kadının, davalı erkeğin şiddet uygulamaları nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı iddiasıyla açtığı boşanma davasının reddine ilişkin kararın temyizi.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, davacı tanıklarının beyanlarını yeterli görmeyerek davalı erkeğin şiddet eylemini sabit görmemesine karşın, dosyadaki deliller ve tanık anlatımlarıyla davalı erkeğin fiziksel şiddet uyguladığının anlaşıldığı, bu durumun ortak hayatı temelinden sarsacak derecede geçimsizlik yarattığı ve davacının boşanma talebinde haklı olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/950 E., 2023/1944 K.

KARAR : Başvurunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kozan Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/133 E., 2022/62 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı kadın vekilinin başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 1996 yılında evlendiklerini, bu evlilikten 1998 doğumlu ..., 2004 doğumlu ... isimli iki ortak çocuklarının olduğunu, davalının düzenli işinin bulunmadığını ve evin bakımı, geçimi ile ilgilenmediğini, sürekli sözlü ve fiziki saldırıda bulunduğunu, evdeki eşyalara zarar verdiğini, birçok kez sinkaflı şekilde küfür ettiğini, altı aydır tarafların ayrı yaşadıklarını, davalının; kadının annesinin yanına konuşmaya geldiğinde "kızın niye ayrılmak istiyor, yoksa bir kırığı mı var" diyerek hakaret ettiği iddiasıyla 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına karar verilmesini, davacı lehine aylık 1.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına hükmedilmesini, kadın lehine 40.000,00 TL maddî, 40.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmaktadır.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı ve iddiaları kabul etmediğini, eşini sevdiğini, boşanmak istemediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmaktadır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1.Kozan 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 01.09.2020 tarih, 2019/816 Esas, 2020/543 Karar sayılı kararı ile; 4787 sayılı Aile Mahkemesinin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun 4. maddede Aile Mahkemesinin görevli olduğu dava ve işler düzenlenmiş olup, buna göre, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun Üçüncü Kısım hariç olmak üzere İkinci Kitabı ile 4722 sayılı Türk Medeni Kanunun'un Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanuna göre aile hukukundan doğan dava ve işler, 2675 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanuna göre aile hukukuna ilişkin yabancı mahkeme kararlarının tanıma ve tenfizi ve diğer kanunlardan Aile Mahkemesinin görevli sayıldığı dava ve işlere bakmakla görevlidir. Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü'nün 15.05.2020 tarih ve 32333471/E. 904/10957 sayılı yazısı ile Kozan Aile Mahkemesi'nin 04.05.2020 tarihli Oluru ile kurulduğu ve kurulan mahkeme, Hâkimler ve Savcılar Kurulunca yetki verilecek hâkimin göreve başlaması ile faaliyete geçirileceğinin bildirilerek, Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Sekreterliğinin 21.07.2020 tarih ve 61434595-450/40409 sayılı yazısı ve Hâkimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin 17.07.2020 tarihli ve 702 sayılı kararı ile Kozan Aile Mahkemesi'nin 01.09.2020 tarihinde faaliyete geçirilmesine karar verildiği anlaşılmıştır. Açılan dava boşanma davası olduğundan davaya bakmaya aile mahkemesinin görevli olduğu gerekçesi ile dosyasının görevli ve yetkili Kozan Aile Mahkemesine devredilmesine karar verilmiştir.

2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dinlenen davacı tanıklarının alınan beyanlarında davalının davacıyı darp ettiğini, davacının üzerinde morluklar gördüklerini beyan ettikleri, ancak davacı tanıklarının beyanlarının soyut zaman ve mekan kavramında uzak genel geçer ifadeler olduğu, bu hali ile hükme esas alınamayacağı, diğer taraftan davalı ... olarak dinlenen tarafların ortak çocukları ...'nin alınan beyanlarında "annesi ile babasının boşanmasını istemediğini, babasının annesine şiddet uyguladığını ve hakaret ettiğini görmediğini" beyan ettiği, beyanın alındığı tarihte 16 yaşında olan ...'nin idrak çağında olduğunun kabulünün gerektiği, tarafların müşterek çocuğu olmakla sürekli taraflar ile aynı evde yaşayan davalı ...'nin beyanlarına üstünlük tanınması gerektiğine kanaat edildiği, davacı tanıklarının beyanlarında yer alan ev taşlama olayının iş bu dava tarihinden sonra gerçekleştiği, soruşturma dosyasının incelenmesinde bu dosya üzerinden tarafların uzlaştığı ve KYOK kararı verildiği, bu nedenle bu olaya istinaden davalıya kusur yüklenemeyeceği, davacının davalı aleyhine sunduğu iddialar ile açmış olduğu boşanma davasını ispat edemediği gerekçesi ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayanılan boşanma davasının reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasının kabul edilmesi gerektiği istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile verilen kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; Adana Bölge Adliye Mahkemesi ve İlk Derece Mahkemesince verilen kararların usul ve yasaya aykırı olmakla birlikte evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasının kabul edilmesi gerektiği gerekçesi ile kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun hangi eşten kaynaklandığı, davanın kabulünün gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 194 üncü maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1.Kadın tarafından açılan evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasının yapılan yargılaması sonucunda İlk Derece Mahkemesince "... dinlenen davacı tanıklarının alınan beyanlarında davalının davacıyı darp ettiğini, davacının üzerinde morluklar gördüklerini beyan ettikleri, ancak davacı tanıklarının beyanlarının soyut zaman ve mekan kavramında uzak genel geçer ifadeler olduğu, bu hali ile hükme esas alınamayacağı, diğer taraftan davalı ... olarak dinlenen tarafların müşterek çocukları ...'nin alınan beyanlarında " annesi ile babasının boşanmasını istemediğini, babasının annesine şiddet uyguladığını ve hakaret ettiğini görmediğini" beyan ettiği, beyanın alındığı tarihte 16 yaşında olan ...'nin idrak çağında olduğunun kabulü gerektiği, tarafların müşterek çocuğu olmakla sürekli taraflar ile aynı evde yaşayan davalı ...'nin beyanlarına üstünlük tanınması gerektiği, davacı tanıklarının beyanlarında yer alan ev taşlama olayının iş bu dava tarihinden sonra gerçekleştiği, soruşturma dosyasının incelenmesinde bu dosya üzerinden tarafların uzlaştığı ve takipsizlik kararı verildiği, bu nedenle bu olaya istinaden davalıya kusur yüklenemeyeceği, davacının davalı aleyhine sunduğu iddialar ile açmış olduğu boşanma davasını ispat edemediği..." gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine istinaf incelemesi yapan Bölge Adliye Mahkemesince kararın usul ve kanuna uygun olduğu belirtilerek davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş hüküm davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmiştir.

2.Aksine ciddi, inandırıcı delil ve olaylar bulunmadıkça asıl olan tanıkların gerçeği söylemiş olmalarıdır. Akrabalık veya diğer bir yakınlık başlı başına tanık beyanını değerden düşürücü bir sebep sayılamaz. Somut uyuşmazlıkta davacı kadın tanıkları olan ... A. ile ... A.nın alınan beyanlarında davacı kadının vücudunda morluklar gördüklerini bildirmelerine karşın; Mahkemece davalı erkek tanığı olan tarafların müşterek çocuğu ... S.'nin anne ve babasının boşanmasını istemediğini beyan etmesinin akabinde babasının annesine şiddet uyguladığını görmediğini beyan ettiği ve tanık ... S.'nin beyanlarına itibar edilerek davalının davacı kadına karşı fiziksel şiddet eylemi sabit görülmemiş ve davanın reddine karar verilmiş ise de yapılan soruşturma ve toplanan delillerden davacı tanıkları ... A. ile ... A.'nın olmamışı olmuş gibi ifade ettiğini kabule yeterli delil ve olgu bulunmadığı, tanık anlatımları ile davalı erkeğin davacı kadına fiziksel şiddet uyguladığı anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya karar verilecek yerde yetersiz gerekçe ile davanın reddi doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, karardan bir örneğin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.