Logo

2. Hukuk Dairesi2024/4518 E. 2024/8814 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı erkeğin tasarruf yetkisinin hangi ölçüde sınırlanacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin mal varlığını elden çıkarma girişimleri nedeniyle tasarruf yetkisinin sınırlanması gerekli görülmüş, ancak tüm taşınmazlar üzerindeki tasarruf yasağının ölçülülük ilkesine aykırı olması ve ulaşılmak istenen amaçla orantılı olmaması gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1733 E., 2024/426 K.

DAVA TÜRÜ : Tasarruf Yetkisinin Sınırlanması

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 11. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/585 E., 2021/560 K.

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek vekili tarafından davanın kabulü, reddedilen kısım üzerinden vekâlet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemesi yönünden temyiz edilmiş olup, kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 199 uncu maddesinin birinci fıkrasına göre, ailenin ekonomik varlığının korunması veya evlilik birliğinden doğan malî bir yükümlülüğün yerine getirilmesinin gerektirdiği ölçüde, hâkim eşlerden birinin istemi üzerine belirleyeceği malvarlığı değerleriyle ilgili tasarrufların ancak onun rızasıyla yapılabileceğine karar verebilir. Maddeye göre, tasarruf yetkisinin sınırlanabilmesi için ailenin ekonomik varlığının tehlikede olduğunun veya evlilik birliğinden doğan malî bir yükümlülüğün yerine getirilmesinin gerektiğinin ispatlanması ve sınırlamanın ulaşılmak istenen amaç bakımından gerekli olan ölçüde yapılması gerekmektedir. Bu düzenleme ile yasa, tasarruf yetkisinin sınırlanmasına iki halde gidilebileceğini öngörmüştür. Bunlardan birincisi sınırlanmayı ailenin ekonomik varlığının korunması gerekli kılmalı, ikincisi ise evlilik birliğinden doğan mali bir yükümlülüğün yerine getirilmesinin bunu gerektirmesidir. Her iki halde de yasa, sınırlanmanın ölçülü olmasını aramıştır. Ölçülülük, sınırlanma ile ulaşılmak istenen amaç bakımından sınırlanmanın gerekli ve orantılı olmasını gerekli kılar. Olayda davalı erkeğin mal varlığının bir kısmını elden çıkarma yönünde girişimde bulunduğu toplanan delillerden anlaşıldığına göre, davalının tasarruf yetkisinin sınırlanmasında gereklilik bulunduğu gerçekleşmiştir. Ne var ki sınırlanma ölçülü olmalıdır. Mahkemece davalıya ait tüm taşınmazlar üzerindeki tasarrufun sınırlanmasına karar verilmiştir. Taşınmazların sayı ve nitelikleri dikkate alındığında sınırlanma ile ulaşılmak istenen amaç bakımından gerekli olanın üstünde ve ölçüsüz olduğu görülmektedir. Bu husus dikkate alınarak ölçülülük ilkesine uygun sınırlanma yapılması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

KARAR

Açıklanan sebeple;

1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2.İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin harcın istek halinde yatırana iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.