"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1522 E., 2023/1631 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gebze 4. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/196 E., 2022/410 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde; kadın ile erkeğin 30.08.2020 tarihinde evlendiklerini, tarafların bu evliliklerinden ortak çocuklarının bulunmadığını, evlilik süresinin başlangıcından itibaren erkeğin evlilik birliğinin gerekliliklerini yerine getirmemesi nedeniyle evlilik birliğinin kadın açısından çekilmez bir hal aldığını, erkeğin psikolojik ve fiziksel saldırılarına maruz kaldığını, erkeğin evlilik birliği içerisinde aile düzenine önem vermediğini ve aile olmanın gerekliliklerini de yerine getirmediğini, evlilik birliği devam ederken yükümlülüklerini yerine getirmediği gibi aynı zamanda eve geldiği zamanlarda da kadın ile ilgilenmediğini, erkeğin kusurlu davranışları nedeniyle tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun ( 4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi uyarınca boşanmalarına karar verilmesini, kadın lehine aylık 500,00 TL tedbir, yoksulluk nafakasına hükmedilmesini, 30.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı vekili karşı dava ve karşı davaya cevaba cevap dilekçesinde; davacı karşı davalının dava dilekçesinde ileri sürdüğü iddiaların gerçeği yansıtmadığını, erkeğin evliliğin ilk gününden fiili ayrılık tarihine kadar üzerine düşen yükümlülükleri eksiksiz ifa ettiğini, boşanmaya kadının sebebiyet verdiğini, evliliğin ilk gününden itibaren elinden telefonun düşmediğini, müşterek konutta yemek dahi yapmaktan imtina ettiğini, cinsel ilişkiye dahi girmekten kaçındığını, hatta özel hayatını herkese anlatma acziyetini gösterdiğini, erkeğin büyük hayaller kurarak ve istekle evlendiğini ancak büyük hayal kırıklığı yaşayarak adete dünyasının başına yıkıldığını, davacı karşı davalı kadının erkeğe hakaretler ederek erkeklik gururunu zedeleyecek davranışlarda bulunduğunu iddia ederek evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı karşı davanın kabulüne, asıl davanın ise reddine karar verilmesini, erkek lehine 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacı- davalı tanığının beyanlarının görgüye dayalı ve somut olmadığı, davalı tanıklarının ise; bazı iddialar yönünden duyuma dayalı beyanlarda bulunmakla birlikte tarafların mutlu olduğunu, aralarında sorun ya da geçimsizlik olmadığını beyan ettikleri anlaşılmakla görgüye dayalı olmayan beyanlara dayanılarak kusur yüklemesinin mümkün olmadığı gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi uyarınca açılan asıl ve karşı davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı- davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; tarafların arasındaki evlilik birliğinin kurtarılamayacak duruma geldiğini, kadının erkek tarafından fiziksel ve psikolojik şiddete maruz kaldığını, tarafların dilekçeleri ve talepleri incelendiğinde iki tarafın da evlilik birliğini devam ettirmek istemedikleri ve boşanmayı istediklerinin sabit olduğunu, buna rağmen davanın reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, tüm bu nedenlerle usul ve yasaya aykırı olan mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı- davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin evlilik birliği içerisinde tüm yükümlülüklerini eksiksiz olarak yerine getirdiğini, kadının evliliğin ilk gününden itibaren boşanmak istediğini, davacı karşı davalının ailesinin yanına gittiğini ve boşanmak istediğini belirterek bir daha eve dönmediğini, evlilik birliğinin sürdürmesinin imkansız hale geldiğini, bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılarak asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava, cevap-karşı dava ve cevaba cevap dilekçelerinde taraflarca ileri sürülen kusurlu davranışların gösterilen delillerle ispatlanamadığı, dilekçelerde dayanılmayan maddî vakıa ve delillerin kusur tespitinde dikkate alınamayacağı, özellikle kadın tarafından sonradan ve istinaf aşamasında erkek hakkında ileri sürülen "tehdit, hakaret" eylemlerine ve buna ilişkin delillerin HMK'nun 141.maddesi uyarınca iddia ve savunmanın genişletilmesi kapsamında olduğu dikkate alındığında, yerel mahkemece karşılıklı boşanma davalarının reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, tarafların istinaf başvurularının tüm yönlerden esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı- davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; tarafların arasındaki evlilik birliğinin kurtarılamayacak duruma geldiğini, kadının erkek tarafından fiziksel ve psikolojik şiddete maruz kaldığını, tarafların dilekçeleri ve talepleri incelendiğinde iki tarafın da evlilik birliğini devam ettirmek istemedikleri ve boşanmayı istediklerinin sabit olduğunu, buna rağmen davanın reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, tüm bu nedenlerle usul ve yasaya aykırı olan mahkeme kararının kaldırılarak kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı- davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin evlilik birliği içerisinde tüm yükümlülüklerini eksiksiz olarak yerine getirdiğini, kadının evliliğin ilk gününden itibaren boşanmak istediğini, davacı karşı davalının ailesinin yanına gittiğini ve boşanmak istediğini belirterek bir daha eve dönmediğini, evlilik birliğinin sürdürmesinin imkansız hale geldiğini, bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılarak asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun hangi eşten kaynaklandığı; davaların reddi kararının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası; 175 inci ve 176 ncı maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
15.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.