"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2260 E., 2023/1853 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Adana 5. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/199 E., 2021/347 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davacı-karşı davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı-karşı davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kabul edilen yönlerden kaldırılmasına ve bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davacı-karşı davalı kadın vekilinin diğer yönlere ilişkin istinaf itirazlarının ise esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2018 yılında evlendiğini, bu evliliklerinden ortak çocukları olmadığını, erkeğin, hakaret ettiğini, ilgisiz olduğunu, birlik görevlerini ihmal ettiğini, iftira attığını, psikolojik, fiziksel ve ekonomik şiddet uyguladığını, kadına ait ziynet eşyalarını bozdurduğunu iddia ederek davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir nafakası, 1.000,00 TL yoksulluk nafakası, 20.000,00 TL maddî tazminat, 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap, karşı dava dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, kadının, birlik görevlerini ihmal ettiğini, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, hastalığını gizlediğini, erkeğin rızası olmadan çocuk aldırdığını, erkekten gizli ortak konutun eşyalarını aldığını iddia ederek karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, asıl davanın reddine, erkek yararına 25.000,00 TL maddî tazminat, 25.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kadının, hakaret ettiği, aşağılayıcı davrandığı, erkeğin ailesini istemediği, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 250,00 TL tedbir nafakası, şartları oluşmadığından kadının tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının kusurlu olduğu, kusurlu davranışının erkeğin kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınarak erkek yararına 3.000,00 TL maddî tazminat, 2.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, asıl davanın kabulü ile karşı davanın reddine karar verilmesi gerektiği, erkek yararına tazminata hükmedilmesi ve kadının yoksulluk nafakası ile tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğu, erkek yararına vekâlet ücreti takdirinin hatalı olduğu belirtilerek; her iki dava ve fer'îleri yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesi tarafından asıl davanın reddi yönünde verilen kararın doğru olduğu, karşı dava yönünden yapılan incelemede ise erkeğin dinlenen tanıklarının bir kısmının beyanlarının, sebep ve saiki açıklanamayan, inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibaret olduğu, bir kısmının beyanın ise soyut olduğu, zaman içermediği, tanık ...'in beyanına konu olaydan sonra tarafların evlilik birliğinin devam ettiği, bu olayın affedildiği, en azından hoşgörü ile karşılandığı ve kadına kusur olarak yüklenemeyeceği, bu beyanların hükme esas alınamayacağı, taraflar arasında yaşanan son olaya dair bilgi ve beyanın olmadığı ve karşı davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle; davacı-karşı davalı kadın vekilinin istinaf itirazının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kabul edilen yönlerden kaldırılmasına ve bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm tesisine, karşı davanın reddine, erkeğin karşı davasının reddi sebebiyle yasal şartları oluşmadığından erkeğin tazminat taleplerinin reddine, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin erkek aleyhine hükmedilmesine, davacı-karşı davalı kadın vekilinin diğer yönlere ilişkin istinaf itirazlarının ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olduğu, bu hususun tüm dosya kapsamı ile ispatlandığı, karşı davanın fer'îleri ile birlikte kabulüne karar verilmesi gerektiği, vekâlet ücretine ilişkin düzenlemenin ise hatalı olduğu belirtilerek, karşı dava ve fer'îleri yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca karşılıklı olarak açılan boşanma davasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesi şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, erkek yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi için gerekli şartların gerçekleşip gerçekleşmediği ve vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 323 üncü ve devamı maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanun’un 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.