"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1506 E., 2023/1512 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 13. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/897 E., 2023/512 K.
Taraflar arasındaki kiralanan taşınmazın aile konutu olduğunun tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildi.
Davalı vekilince sunulan temyiz dilekçesi ile temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmiş ise de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası gereğince işin mahiyeti gereği duruşma isteğinin reddine ve incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların 16.12.2020 tarihinde evlendiklerini, bu evlilikten bir ortak çocuklarının olduğunu, kiraya verenin davalı olduğu kiracısının müvekkilin eşi ... olduğu kira sözleşmesi ile "... 2-5-6. ... Mah. ... Cad. No:11 İç Kapı No:8 ..., İstanbul" adresinde kiracı olarak ikamet ettiğini, taşınmazın ortak ikametgahları ve aile konutu olduğunu, davalı tarafından, Bakırköy 17. İcra Müdürlüğü 2022/10297 E. Sayılı dosyası ile müvekkil aleyhine tahliye talepli icra takibi başlatıldığını, taşınmazın kira sözleşmesinin başlangıcından bu yana aile konutu olarak kullanıldığını, müvekkilinin icra dosyasına itiraz ettiğini, taşınmazın aile konutu olduğunun tespitinin istendiğini belirterek müvekkilinin, müvekkilinin eşi ve çocuklarının aile konutu olarak kullandığı ".... 2-5-6. ... Mah. ... Cad. No:11 İç Kapı No:8 ..., İstanbul" taşınmazın aile konutu olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin mülkiyetinde bulunan dava konusu taşınmazın 01.10.2021 kira başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile davacının eşine kiralandığını, bu sözleşmede davacının kefil olarak yer aldığını, taşınmazın aile konu olarak kullanılacağının müvekkiline bildirilmediğini, kira sözleşmesi devam ederken davacının eşi tarafından verilen tahliye taahhütnamesine istinaden icra takibi başlatıldığını, takibe itiraz edildiğini, hiç bir şekilde taşınmazın aile konutu olduğunun bildirilmediğini, huzurdaki davaya konu olması için icra takibi başlatıldığını, davacının kötü niyetli olduğunu, takipten ve tahliye taahhütnamesi verilmesinden önce taşınmazın aile konutu olarak kullanıldığının bildirimi yapılmadığını, taşınmazda daha uzun süre kalabilmek için dava açıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalıya ait daire niteliğindeki dava konusu taşınmazın, davacının eşi tarafından ikamet yeri olarak kullanılmak üzere 01.10.2021 tarihinde kiralandığı, yapılan zabıta araştırması ve tanık beyanına göre davacının ve eşinin halen dava konusu taşınmazda oturduğu, bütün yaşam faaliyetlerini gerçekleştirdikleri yer olması nedeniyle dava konusu taşınmazın davacının ve eşinin aile konutu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın aile konutu olarak kullanıldığının tespiti ile davacı lehine yargılama gideri ve vekâlet ücretine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; asıl amaçlarının tahliyeyi geciktirmek olduğu, bu dava ile de davacının açıkça hakkı kötüye kullanmakta olduğu, davanın açılmasına sebebiyet verilmediğinden aleyhe vekâlet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesinin de hatalı olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı ile dava dışı ...'in 16.12.2020 tarihinde evlendikleri, dava konusu bağımsız bölümün 29.06.2018 tarihinde davalı tarafından satın alındığı ve halen adına kayıtlı olduğu ve mal sahibi davalı tarafından 01.10.2021 tarihinde davacının eşi Irmak'la 1 yıl süreli kira kontratı düzenlendiği, Bakırköy 17. İcra Müdürlüğünün 2022/10297 İcra Dosyası ile davalı tarafından 08.11.2021 tarihli tahliye taahhütnamesine istinaden davacının eşi ... aleyhine dava konusu taşınmazdan tahliye etmek için icra takibi başlatıldığı, tahliye taahütnamesinde kira sözleşmesini imzalayan dava dışı Irmak'ın eşi olan davacının bu taahhütnameye açık muvafakatinin bulunmadığı, Bakırköy İlçe Emniyet Müdürlüğünün 25.12.2022 tarihili yazısında; söz konusu taşınmazda davacı ve dava dışı kira kontratını ve tahliye taahhüdünü imzalayan eşinin 01.10.2021 tarihinden itibaren birlikte oturdukları, bütün yaşam faaliyetlerini gerçekleştirdikleri gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesince dava konusu taşınmazın davacının ve eşinin aile konutu olduğunun tespitine karar verilmesinin usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle davalının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesini tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın aile konutu olup olmadığı, davanın kabulünün gerekip gerekmediği, yargılama giderleri ve vekalet ücreti noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 194 üncü maddesi.
3.Değerlendirme
4721 sayılı Kanun'un 194 üncü maddesinin dördüncü fıkrasında, konutun eşlerden biri tarafından kira ile sağlanmış ise sözleşmenin tarafı olmayan eşin, kiralayana yapacağı bildirimle sözleşmenin tarafı haline geleceği düzenlenmiştir. Davacı eş, takip tarihine kadar, kiralayan davalı ...'e bir bildirimde bulunmadığından kira sözleşmesinin tarafı haline gelmemiştir.
Bir davada, hukuki yarar ilkesinin dava şartı olarak gözetilmesinin, yargılamanın amacına ve usul ekonomisi ilkesine uygun olarak yargılama yapılmasına yarar sağlayacağı, her türlü duraksamadan uzaktır. Davacının hukuki ilişkinin derhal tespitinde hukuki yararının varlığı için öncelikle, davacının bir hakkı veya hukuki durumu halihazır ve ciddi bir tehlike ile tehdit edilmelidir. Somut olayda davacı taraf kira sözleşmesine 4721 sayılı Kanun'un 194 üncü maddesinin dördüncü fıkrasına göre taraf olmadığından, davalı ev sahibine karşı açılan dava konusu taşınmazın aile konutu olduğunun tespitine ilişkin davada hukuki yararı bulunmamaktadır. Kaldı ki bu davada davalının pasif husumetinin de bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu halde davanın usulden reddine karar vermek gerekirken yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2.İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Temyiz peşin harcının istek halinde yatırana iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.