"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2186 E., 2023/1807 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Mersin 4. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/222 E., 2021/491 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek mirasçıları vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava dilekçesinde; her iki tarafın da ikinci evliliği olduğunu, erkeğin kadın ile evlendiğinde varlıklı bir kişi olduğunu, durumunun şu anda tamamen değiştiğini, kadının erkeğin mal varlığına göz koyduğunu, kadının baskıları sonucunda önce 2002 yılında oturdukları evini sattığını ve başka bir daire aldığını, bu dairenin kadının üzerine kaydedildiğini, kendi için de intifa hakkı tesis ettirdiğini, 2003 yılında ise Erdemli'deki yayla evinin tapusunu kadına devrettiğini, aracının satarak yerine başka araç alındığını, bu aracın komşu ... üzerine kaydedildiğini, 2016 yılında kadının sebepsiz olarak 6 ay evi terk ettiğini, erkeği bakıma muhtaç bıraktığını, bu nedenle erkeğin rahatsızlandığını, bu rahatsızlığın 2018 yılına kadar devam ettiğini, erkeğin bu durumundan istifade ederek 2017 yılında erkeğe ait limon bahçesini şiddet uygulayarak aldığı vekâletname ile devraldığını, sonra da burayı sattığını, kadının bundan sonra kendisine Erdemli'den bir ev ve yeni bir araba satın aldığını, uzun yıllardır erkeğin zilyetliğinde bulunan araziyi de erkek adına almak için vekâletname aldığını belirterek burayı kendi adına kaydettirdiğini, böylece erkeğin çocukları ile paylaşacak bir mirasının kalmadığını, erkeğin hasta olduğu dönemde banka kartına ek kart çıkartarak hesabındaki nakit parayı da çektiğini, son iki yılda evlilik birliğinin yükümlülüklerini yerine getirmediğini, en son 18.12.20218 tarihinde yine saygısız davranarak erkeği itip kaktığını, boğazını ve hayalarını sıktığını, erkeğin komşularına sığınmak zorunda kaldığını, erkeğin uzun süredir odasının kapısını kilitlemek zorunda kaldığını, bu olaydan sonra kadının evi terk ettiğini ve kendi evine yerleştiğini, kadının yıllarca erkeğin kendi çocukları ile görüşmesini engellediğini, bayramlarda dahi onların gelmesine izin vermediğini belirterek davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, yasal faizi ile birlikte 300.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde; iddiaların asılsız olduğunu, kadının erkek ile her bakımdan yakından ilgilendiğini, kadının kendisinin de hasta ve yaşlı olduğunu, bu nedenle erkeğe fiziksel şiddet uygulayamayacağını, erkeğin çocuklarının etkisi altında kaldığını, çocuklarının babalarının sağlığı ile ilgilenmediğini, erkeğin hastalandığı dönemde mirası düşündüklerini, çocuklarının mal varlığı endişesi ile bu davayı açtıklarını, çocuklarının etkisi ile kadının yalnız bırakanın erkek olduğunu, kadının boşanmak istemediğini belirterek davanın reddine, boşanmaya karar verilmesi halinde kadın yararına 5.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 250.000,00 TL maddî ve 250.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile devirler her nasıl yapılmış olursa olsun tanık ... P.'nin beyanı ve tapu kayıtları birlikte düşünüldüğünde kadının erkeğin çocuklarının kendisine hak vermeyeceğinden korktuğu için erkek üzerine kayıtlı taşınmazlar ve aracı kendi üzerine almak ya da satımını sağlamak suretiyle aile birliği içinde olması gereken karşılıklı güven duygusunu sarsan eylem ve davranışlarda bulunduğu, kadının tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, erkek yararına 15.000,00 TL maddî tazminata, erkeğin manevi tazminat talebi ile kadının tedbir ve yoksulluk nafakası ile tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı erkek vekili katılma yolu ile istinaf dilekçesinde özetle; hükmedilen maddî tazminatın miktarı, reddedilen manevî tazminat yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın kabulü, kusur belirlemesi, hükmedilen maddi tazminat, reddedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile tazminatlar yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
3.Davacı erkek istinaf dilekçesi sunduktan sonra 22.11.2021 tarihinde vefat etmiş, mirasçılar kusur yönünden davaya devam etmişlerdir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasındaki evlilik birliğinin erkeğin vefatı nedeniyle ölümle son bulduğunu, açılan boşanma davası ve tarafların fer'îlere ilişkin taleplerinin konusunun kalmadığı, bu neden ile erkek tarafından açılan boşanma davası ve tarafların fer'îlerine ilişkin talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği, sağ kalan eşin kusur durumunun incelenmesinde ise, taşınmazlar ve araçların devrine ilişkin yasal düzenlemeler, geçmiş yıllara ait devir tarihleri dikkate alındığında, hak sahibinin açıkça rızası ve onayı olmadan taşınmaz ve araç devir edilmesin günümüz yasal düzenlemelerine uygun düşmediği, boşanma gerekçesi olarak ileri sürülen diğer vakıaların da gösterilen tüm deliller ile ispat edilemediği, kadının kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle kadının ve erkek mirasçılarının istinaf başvurularının erkeğin istinaf aşamasında ölmesi nedeniyle usulden kabulü ile kararın tüm sonuçları ile birlikte kaldırılmasına, sağ kalan eşin kusursuz olduğunu tespitine, boşanma davası ve fer'î talepleri hakkında evlilik ölüm ile son bulması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı mirasçılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı mirasçılar vekili temyiz dilekçesinde; erkeğin hasta olmasından faydalanarak erkeğe ait taşınmaz devirlerinin gerçekleştirildiğinin sabit olduğunu, bu devirler ve sonrasında muvazaalı olarak yapılan devirler nedeniyle açılan davaların mevcut olduğunu, tüm dosya kapsamı ile kadının kusurunun ispatlandığını belirterek kusur belirlemesi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, sağ kalan kadın eşin kusurlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesi, 181 inci maddesinin ikinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı mirasçılar vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
19.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.