"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
SAYISI : 2023/358 E., 2023/868 K.
KARAR : Bozmaya uyularak hüküm tesisi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı boşanma davasında bozma sonrası verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda dairece, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; kadın yararına 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı- karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı- karşı davacı erkeğin müvekkilini küçümsediğini, hakaret ettiğini, fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, maaş kartını elinden almak sureti ile ekonomik şiddet uyguladığını, sosyal medya üzerinden sadakatsiz davranışlarda bulunduğunu, birlik görevlerini ihmal ettiğini, ortak konutu terk ettiğini, davalı-karşı davacı erkeğin ailesinin de müvekkilini küçümsediğini ve istemediğini, ailesinin evlilik birliğine sürekli müdahale ettiğini, davalı- karşı davacı erkeğin müvekkilinin ailesine küfür ettiğini iddia ederek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, müvekkili yararına 120.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
2. Davacı- karşı davalı kadın vekili cevaba cevap ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, dava dilekçesinde öne sürülen hususların tanık beyanları ile ispat edileceğini, davalı karşı davacı erkeğin iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davalı -karşı davacı erkeğin müvekkilinin ailesi ile olan ilişkisine müdahale ettiğini, ailesini öldürmekle tehdit ettiğini, müvekkilinin davalı- karşı davacı erkeğe karşı fiziksel şiddet uygulamadığını ancak erkeğin vuku bulunan fiziksel şiddetine karşı kendini savunmak üzere hareket ettiğinde davalı- karşı davacı erkeğin yüzünün çizildiğini beyan etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı- karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacı karşı davalı kadının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, müvekkilinin karşı tarafın iftiralarına maruz kalmamak için boşanma kararı alındıktan sonra ortak haneyi terk ettiğini, davacı- karşı davalı kadının müvekkiline hakaret ettiğini, tehdit ettiğini, baskı uyguladığını, anne ve babası ile görüşmesine engel olduğunu, savurgan olduğunu, aşırı kıskanç olduğunu, komşuları ile dahi kavga ettiğini, müvekkiline fiziksel şiddet uyguladığını davacı- karşı davalı kadının ailesinin de müvekkiline karşı tehdit ve hakaretlerde bulunduğunu iddia ederek, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, müvekkili yararına 50.000,00 maddî ve 50.000,00 manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
2. Davalı -karşı davacı erkek vekili ikinci cevap ve karşı davaya cevaba cevap dilekçesinde özetle; davacı karşı davalı kadının evlilik süresince müvekkilinin ailesi ile görüşmek istemediğini, davacı karşı davalı kadının müvekkilinin kredi kartını kullandığını ve halen bu borçların müvekkili tarafından ödendiğini, davacı- karşı davalı kadının ailesinin müvekkiline psikolojik baskı yaptığını, davacı- karşı davalı kadının müvekkilini ablasından dahi kıskandığını iddia etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı- karşı davacı erkeğin, davacı karşı davalı kadının maaş kartını alarak ekonomik şiddet uyguladığı, davacı- karşı davalı kadına fiziksel şiddet uyguladığı, hakaret ettiği buna karşın, davacı- karşı davalı kadının, aşırı kıskanç olduğu, eşini ailesinden dahi kıskandığı, davalı- karşı davacı erkeğe hakaret ettiği, fiziksel şiddet uyguladığı gerekçesi ile boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu belirtilerek, karşılıklı boşanma davalarının 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi birinci fıkrası uyarınca kabulü ile tarafların boşanmalarına, tarafların eşit kusurlu olmaları nedeni ile tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı karşı davalı kadın vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalı -karşı davacı erkeğin tamamen kusurlu olduğu, müvekkilinin kusurunun ispat edilemediği, davalı- karşı davacı erkeğin tanık beyanlarının aktarıma dayalı, mantık bütünlüğü olmayan anlatımlardan ibaret olup hükme esas alınma olanağı bulunmadığı, davalı- karşı davacı erkeğin sadakat yükümlülüğüne aykırı hareket ettiğinin, psikolojik şiddet uyguladığının, müvekkilinin ailesine küfür ve hakaret ettiğinin sabit olduğu, müvekkili yararına maddî ve manevî tazminat koşullarının oluştuğu belirtilerek, erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 22.09.2022 tarihli kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı- karşı davalı kadın tarafından erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairenin 09.02.2023 tarihli ve 2022/9850 Esas, 2023/523 Karar sayılı kararı ile; evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında tarafların eşit kusurlu olduğu kabul edilmiş ise de; tarafların kabul edilen ve gerçekleşen kusurları davranışlarına göre boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalı -karşı davacı erkeğin kadına nazaran daha ağır kusurlu olduğu, kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerekirken, reddinin doğru olmadığı gerekçesi ile hükmün bozulmasına, bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise onanmasına karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma ilamına uyularak, davacı-karşı davalı kadın yararına 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesini yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-karşı davalı kadın vekili temyiz dilekçesince özetle; maddî ve manevî tazminatın miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı- karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesince özetle; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, müvekkili aleyhine hükmedilen maddî ve manevî tazminat, müvekkilinin reddedilen tazminat talepleri yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatın miktarı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 4 üncü, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6098 sayılı Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraflar vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
26.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.