Logo

2. Hukuk Dairesi2024/5256 E. 2024/5806 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı erkeğin, davalı kadının Kürtçe konuşması ve hakaretleri nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını ileri sürerek açtığı boşanma davasının reddine ilişkin temyiz incelemesi.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı kadının Kürtçe konuşmasının ve iddia edilen hakaretlerinin, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olacak nitelikte kusurlu bir davranış olarak nitelendirilemeyeceği değerlendirilerek yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2015/398 E., 2016/953 K.

KARAR : Davanın reddi

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalı kadın ile aralarında farklılıklar olduğunu, davalı kadının Kürtçe konuştuğunu, davacı erkeğin davalı kadının konuşmasını anlamadığını, davalı kadının hakaret ettiğini belirterek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın davaya cevap vermemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davacı tarafın davalının Kürtçe konuşmayı ortak hayatı çekilmez hale getirmek için bir yöntem olarak kullandığını ve Kürtçe kendisine hakaretlerde bulunduğunu iddia ettiği, bu bağlamda delil olarak bildirilen davacı tanıklarının duruşmadaki beyanlarında davacının, davalının konuştuğu kelimeleri arama motoru olan Google'a yazdıklarında "sarı domuz, alman domuzu" gibi anlamlara ulaştığını beyan ettikleri, Kürtçe konuşmayı bilmeyen davacının, davalının konuştuğu kelimeleri doğru telafuz edip arama motorunda tam ve doğru kelimelerle aratıp aratmadığının şüphe içerdiği, davalının söylediği bir kelimenin davacı tarafça yanlış anlaşılması ihtimali de nazara alındığında bu yönde davalıya atfedilecek bir kusurun olmadığı, tanık beyanlarından ve tüm dosya kapsamından davalının boşanmayı gerektirir nitelikte kusurlu bir davranışının tespit edilemediği, tarafların ayrı yaşamasının da tek başına boşanma sebebi teşkil etmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı erkek vekili; davalı kadının tam kusurlu olduğunu, davacı erkeğe hakaret ettiğini, Kürtçe konuşup iletişim kuramadıklarını, 5 ay fiili birliktelikleri olduğunu, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı erkek tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, bu kapsamda davanın reddi kararının doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu`nun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Mahkeme kararının ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

12.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.