"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/197 E., 2024/433 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Diyarbakır 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/855 E., 2022/1136 K.
Taraflar arasındaki çocukla kişisel ilişki süresinin artırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile çocukla baba arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Diyarbakır 2. Aile Mahkemesinin 01.06.2021 tarih, 2021/618 Esas ve 2021/672 Karar sayılı kararı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, ortak çocuk ...'ın velayetinin davalı anneye verildiğini, davacı baba ile yatısız kişisel ilişki tesis edildiği ancak düzenlenen kişisel ilişkinin yetersiz olduğunu iddia ederek davasının kabulüne, çocukla baba arasında her ayın l. ve 3. haftasonu Cumartesi günü 09:00 ile takip eden Pazar günü 19:00 saatleri arasında, dini bayramların 2. günü 09.00 ile 3. günü 19.00 saatleri arasında, her yıl babalar günü 09.00 ile 19.00 saatleri arasında, yarıyıl tatilinin ilk günü saat 10.00'dan takip eden 7. günü saat 19.00 arasında, her yıl 1 Temmuz saat 10:00 ile 30 Temmuz saat 19:00 arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; boşanma kararının 5 ay önce kesinleştiğini, bu sürede kişisel ilişki süresinin yeniden düzenlenmesini gerektirecek yeni bir gelişmenin ortaya çıkmadığını, müşterek çocuğun baba ile yatılı kalmak istemediğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile boşanma kararı ile ortak çocuk ile baba arasında yatılı olmayacak şeklide kurulan kişisel ilişkinin, babalık duygularının tatmini ve çocuğun bedensel, fikri, ruhsal, eğitsel, kültürel gelişimi noktalarında yetersiz olduğu, sosyal hizmet uzmanınca düzenlenen 01.06.2022 tarihli . raporu içeriğinde çocuk ile baba arasında yatılı şekilde kişisel ilişki kurulmasına engel bir durumun bulunmadığının anlaşıldığı, davacı babanın aynı binada ikamet eden anne ve kız kardeşinden destek olduğu, ortak çocuğun, baba ile yatılı olacak şekilde görüşmek istediğine yönelik beyanı, çocuğun baba yanında yatılı olarak kaldığı zamanlarda, oldukça mutlu olduğun , baba, babaanne, hala ve kuzenleriyle keyifli vakit geçirdiği ve yatılı olarak kalmak istediği yönünde olan davacı tanıklarının beyanları bir bütün olarak değerlendirildiğinde, baba ile çocuk arasında babalık duygularını da tatmin edecek düzeyde yatılı şekilde şahsi ilişki kurulmasının, çocuğun yüksek menfaatlerine ve kişisel gelişimine uygun olacağı gerekçesi ile davanın kabulüne, tedbiren şahsi ilişki tesisine ilişkin ara karardan rücu edilerek, çocuk ile baba arasında her ayın 1. ve 3. Cumartesi günleri saat 10.00'dan Pazar günü saat 17.00'a kadar, her yıl Temmuz ayının 1. günü saat 10.00'dan 20. günü saat 17.00'a kadar, sömestr tatilinin ilk günü saat 10.00'dan 7. Günü saat 17.00'a kadar, Kasım ayındaki ara tatilin ilk günü saat 10.00'dan 3. Günü saat 17.00'a kadar, dini bayramların 2. günü saat 10.00'dan 3. günü saat 17.00'a kadar kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; aşamalardaki beyanlarını tekrarlamakla birlikte, kurulan kişisel ilişki süresinin çocuğun yüksek yararına uygun olmadığını, babalık duygularını tatmin içinde yetersiz olduğunu ileri sürerek kararın kişisel ilişkinin süresi yönünden kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; aşamalardaki beyanlarını tekrarlamakla birlikte davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın tümü yönünden kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı dosya içerisinde bulunan tüm bilgi ve belgelere göre, aradan geçen süre ve çocuğun yaşı da dikkate alındığında, çocuğun baba ile yatılı şekilde kişisel ilişki kurması halinde çocuğun bedeni fikri ve ruhsal gelişiminin olumsuz etkileneceğine ilişkin bir delil olmadığı, boşanma kararı ile düzenlenen kişisel ilişkinin yetersiz kaldığı da gözetilerek ayda iki kez hafta sonları, dini bayramlar, ara tatil, yarıyıl ve yaz tatillerinde olmak üzere çocukla kişisel ilişki kurulması usul ve yasaya uygun olduğu, Mahkemece tesis edilen kişisel ilişki süresinde bir isabetsizlik bulunmadığı; Mahkemece davanın kabulüne karar verildiği, yargılama aşamasında kendini vekille temsil ettiren davacı lehine hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekalet ücretine hükmedilmesinde ve yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamadığı gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin birinci alt bendi gereğince tarafların istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; istinaf başvuru dilekçesini tekrarlamakla birlikte, kişisel ilişki süresinin az olduğunu, baba ve çocuğun doğum günleri ile ara tatillerde de kurulmasının gerektiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar yönlerden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı vekili katılma yoluyla temyiz başvuru dilekçesinde özetle; istinaf başvuru dilekçesini tekrarlamakla birlikte, yatılı kişisel ilişkinin çocuğun yüksek yararına aykırı olduğunu, kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmesinin gerektiğini, boşanma kararından sonra koşullarda bir değişiklik olmadığını, talep aşılarak karar verildiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının tümü yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kişiseli ilişki davasında verilen kararın çocuğun yüksek yararına uygun olup olmadığı ile talep aşılarak karar verilmesinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesi, 174 üncü ve 175 inci maddeleri, 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Kişisel ilişki düzenlenirken, çocuğun üstün yararının yanında analık ve babalık duygularının tatmin edilmesine ve geliştirilmesine de özen gösterilmelidir. Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden; ortak çocuğun inceleme tarihi itibariyle 6 yaşını doldurduğu dikkate alındığında, çocuk için anlamlı olacak ve duygu bağının güçlenmesine katkı sağlayacak şekilde çocuğun doğum günü ve babalar gününde de baba ile görüşme sağlanmasının çocuğun üstün yararına uygun olacağı anlaşılmaktadır. Bu husus gözetilerek baba ile ortak çocuk arasında daha uygun sürelerde kişisel ilişki tesisi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine,
2.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının kişisel ilişki düzenlemesi yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA, davacı vekilinin kişisel ilişkinin süresine yönelik temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (1) numaralı bendinin çıkarılarak yerine "velayeti davalı anneye bırakılan müşterek çocuk 07.03.2018 doğumlu ... ile davalı babanın her ayın 1. ve 3. Cumartesi günleri saat 10.00 dan Pazar günü saat 17.00'a kadar, her yıl Temmuz ayının 1. günü saat 10.00 dan 20. günü saat 17.00 a kadar, sömestır tatillerinin ilk günü saat 10.00'dan 7. Günü saat 17.00'a kadar, birinci dönem ara tatili Kasım ayında tatilin ilk günü saat 10.00'dan 3. Günü saat 17.00'a kadar, dini bayramların 2. günü saat 10.00 dan 3. günü saat 17.00'a, çocuğun tekli yıllarda doğum gününde sabah 10.00 dan, aynı gün akşam 17.00' a kadar, her yıl babalar gününde sabah 10.00 dan, aynı gün akşam 17.00' a kadar kişisel ilişki kurulmasına” ibaresinin yazılması suretiyle kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine,
Peşin harcın istek halinde yatıran davacıya iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
01.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.