Logo

2. Hukuk Dairesi2024/538 E. 2024/8722 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında yetki, kusur, velayet, kişisel ilişki, nafaka ve tazminat konularında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Çocuk ile baba arasında hafta sonu kişisel ilişkisinin cuma gününden başlatılmasının annenin velayet görevini engellediği gözetilerek, kişisel ilişki başlangıcının düzeltilmesi suretiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/925 E., 2023/1615 K.

DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 7. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/198 E., 2023/145 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince kadının başvurusunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, erkeğin başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde; tarafların İstanbul'da oturduklarını, kadının evliliğin başından beri ailesinin yaşadığı yer olan İzmir’e yerleşmek konusunda baskı yaptığını, ortak çocuk ile birlikte İzmir'e gidip geldiğini, yaz aylarının tamamını İzmir'de geçirdiğini, bu nedenle ortak yaşamın kurulamadığını, erkeğin ailesine gitmek konusunda zorluklar çıkardığını, aile, akraba ve ortak arkadaş davetlerine katılmayarak erkeği yalnız bıraktığını, erkeğin ve ailesinin yaşam tarzına karşı aşağılayıcı ifadeler kullandığını, erkeğe tekme attığını, erkeğe hafta sonları ve tatil zamanları yanlarına gelmesini söylediğini, erkeğin kabul etmemesi üzerine 13.05.2019 günü tarafların ortak çocuğunu da alarak İstanbul’daki ortak evlerini terk ettiğini, ailesinin bulunduğu yerde ticarete başladığını, buna ilişkin verdiği bir röportajda kendi soyadını kullandığını belirterek davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, 3.000.000,00 TL maddî, 1.000.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; taraflar evlenmeden önce kadın İzmir'e ailesinin yanına gitmesi gerektiğini erkek ile konuştuğunu, erkeğin de itirazda bulunmadığını, sonradan boşanma konusu yapılmasının haksız olduğunu, erkek ve ailesinin yaşam tarzına müdahale eder şekilde telkinlerde bulunduğunu, baskı uygulandığını, ortak çocuğun ismi konulurken bile kadının görüşü alınmadığını, erkeğin kadının yetersiz olduğunu, bakıcıdan farksız olduğunu, cahil ve vasıfsız olduğunu belirttiğini, hakaretler ettiğini, kadının bu nedenle evden ayrılmak zorunda kaldığını, erkeğin bu aşamada başka bir kadınla ilişkisi olduğunu öğrendiğini belirterek karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 30.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, aylık 20.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 3.000.000,00 TL maddî ve 1.000.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının sık sık İzmir'e ailesinin yanına gidip uzun süre kaldığı, eşini sosyal ortamlarda yalnız bıraktığı, ailesinin yaşam tarzını küçümsediği, haklı bir sebep olmaksızın aynı ortamlarda bulunmak istemediği, ailesine soğuk ve ilgisiz davrandığı, İzmir'de yaşamaları konusunda baskıda bulunduğu; erkeğin eşine "cahilsin, yetersizsin, sen sadece bakıcısın, onu beceremezsin, yapamazsın" şeklinde hakaret içeren mesajlar gönderdiği, "Allah nefesini saydırsın, belanı versin" şeklinde beddua ettiği, çocuğun ismi konusunda baskıcı davrandığı, boşanmaya neden olan olaylarda kadının ağır, erkeğin az kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile çocuk arasında her ayın 1.ve 3. Cuma günleri saat 15.30' dan Pazar günü saat 17.00 ye kadar, dini bayramların 2. günü saat 10.00 dan 3. günü saat 17.00 ye kadar, sömestır tatilinin 1. günü saat 10.00 dan 7. günü saat 17.00 ye kadar, her yıl Temmuz ayının 1. günü saat 10.00 dan 31. günü saat 17.00 ye kadar kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk yararına aylık 10.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 5.000,00 TL tedbir nafakasına, erkek yararına 15.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata, kadının yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; kusur belirlemesi, velâyet, kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası, hükmedilen tazminatların miktarı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; yetki itirazı, asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ile tazminatların reddi, hükmedilen tazminatlar, iştirak nafakasının miktarı, kişisel ilişki yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflara yüklenen kusurlar sabit olmakla birlikte tarafların eşit kusurlu kabul edilmesi gerektiği, erkeğin tazminat taleplerinin reddi gerektiği gerekçesiyle kadının kusur belirlemesi ve hükmedilen tazminatlara yönelik istinaf taleplerinin kabulü ile kararın hüküm kısmının ilgili bentlerinin kaldırılmasına, yerlerine yeniden hüküm kurulmasına, kararın gerekçesinin açıklandığı şekilde düzeltilmesine, erkeğin tazminat taleplerinin reddine, erkeğin tüm, kadının sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; alınan uzman raporlarının yerinde olmadığını, baba ile görüşmenin eksik olduğunu, çocuğun velâyetinin babaya verilmesi gerektiğini, hükmedilen tazminatların kaldırılmasının haksız olduğunu, kadının kusurlu olduğunu, kadın yararına hükmedilen tedbir nafakasının kaldırılması gerektiğini, kadının ekonomik durumunun dikkate alınmadığını belirterek kusur belirlemesi, velâyet, kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası, reddedilen tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; yetki itirazında bulunduklarını, kişisel ilişki süresinin genel uygulamayı aşar şekilde olduğunu, bunun gerekçesinin açıklanmadığını, kadının işe girip 3 ay sonra işten ayrıldığını ancak yine de gerekçeli kararda halen çalışmakta olduğunun belirtildiğini, bu nedenle lehe yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerektiğini, yaz tatilinde baba ile uzun kişisel ilişki kurulduğunu, erkeğin kusurlu olduğunu, lehe tazminata hükmedilmesi gerektiğini belirterek yetki itirazı, asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, kişisel ilişki süreleri, reddedilen yoksulluk nafakası ile tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, yetki itirazı, asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, velâyet, kişisel ilişki süreleri, tedbir, yoksulluk ve iştirak nafakaları ile tazminatlar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci, 323 üncü, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı-davalı erkek vekilinin tüm, davalı-davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragraf kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Velâyeti, davalı-davacı anneye bırakılan ortak çocuk ile davacı-davalı baba arasında hafta sonu kurulan kişisel ilişkinin cumartesi gününden başlatılması gerekirken cuma gününden başlatılması suretiyle annenin velâyet görevini engeller şekilde kişisel ilişki düzenlenmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.

Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 6100 sayılı Kanunu’nun 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davacı-davalı erkek vekilinin tüm, davalı-davacı kadın vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine,

2.Davalı-davacı kadın vekilinin temyiz itirazının "kişisel ilişki süreleri" yönünden kabulü ile bu yönden Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının ortadan kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 3 üncü bendinde geçen "Cuma günleri saat 15:30'dan" ibaresinin hükümden tamamen çıkarılmasına, yerine "Cumartesi günleri sabah saat 10.00'dan" ibaresi yazılmak suretiyle hükmün bu bölümünün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, temyize konu diğer yönlerden ise temyiz itirazlarının reddi ile ONANMASINA,

Aşağıdaki temyiz giderinin ...'e yükletilmesine,

Peşin alınan harcın istek halinde yatıran ...'e iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.