Logo

2. Hukuk Dairesi2024/5395 E. 2025/2437 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının yeterliliği.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü ve kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatler gözetilerek hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının yetersiz olduğu gerekçesiyle, davacı kadın vekilinin temyiz itirazları kabul edilerek, mahkeme kararının tazminat miktarları yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/536 E., 2024/600 K.

DAVA TÜRÜ : Boşanma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Sakarya 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/183 E., 2022/890 K.

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın vekili tarafından tazminat miktarları yönünden, davalı erkek vekili tarafından kusur belirlemesi, kabul edilen tazminatlar yönünden temyiz edilmiş olup, kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda :

1.Temyiz dilekçesinin verilme usulü 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 364 üncü ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Anılan düzenlemeye göre; temyiz, dilekçe ile yapılır. Temyiz dilekçesi, kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi hukuk dairesine veya Yargıtay'ın bozması üzerine hüküm veren İlk Derece Mahkemesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine veya İlk Derece Mahkemesine kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde verilebilir. Temyiz dilekçesi, kanuni süre geçtikten sonra verilir veya kesin olan bir karara ilişkin olursa, kararı veren mahkeme temyiz dilekçesinin reddine karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün, 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da temyiz isteminin reddine karar verilebilir.

Somut olayda, temyize konu karar 02.04.2024 tarihinde, kadın vekilinin temyiz başvuru dilekçesi ise 08.04.2024 tarihinde davalı erkek vekiline usulüne uygun bir biçimde tebliğ edilmiş olup, temyize başvuru dilekçesinin erkek vekili tarafından iki haftalık yasal süre geçtikten sonra 10.05.2024 tarihinde verildiği anlaşılmıştır. Bu nedenle davalı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.

2.Davacı kadın vekilinin temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi hükmü dikkate alınarak 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir.

KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davalı erkek vekilinin temyiz dilekçesinin süreden REDDİNE,

2.Davacı kadın vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesin gelince;

a.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat miktarı yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA,

b.İlk Derece Mahkemesi kararının davacı kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat miktarı yönlerinden BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine

06.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.