Logo

2. Hukuk Dairesi2024/544 E. 2024/7971 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların kusur oranlarının belirlenmesi ve hükmedilen manevi tazminatın miktarına itiraz.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı-davacı erkeğin, kadına yönelik şiddet uygulamasının boşanmaya sebep olan esas kusur olduğu ve manevi tazminat miktarının da bu kusurla orantılı olarak belirlendiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/408 E., 2023/955 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 5. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/1094 E., 2020/604 K.

Taraflar arasındaki boşanma ve birleşen velâyet davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin birleşen velâyet davasının reddine, kadının asıl davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile kararın velayete ilişkin kısmının kaldırılarak bu konuda rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, boşanma hükmünün tarafların açık kimlik bilgileri yazılmak suretiyle düzeltilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde; erkeğin sürekli fiziksel şiddet uyguladığını ve hakaret ettiğini, son olayda kadına tokat attığını, tokadın şiddeti ile kadının kafasını çarptığını, evden kovduğunu, kadının darp raporu aldığını ve şikayette bulunduğunu belirterek davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocukların her biri yararına aylık 400,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 200,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili birleşen dava dilekçesinde; kadının çocukları alıp gittiği tarihten beri çocukları göremediğini, kadının iddialarının asılsız olduğunu belirterek ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine, mümkün olmaması halinde kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin eşini darp ettiği, çocukları ve eşi ile ilgilenmediği, ağır kusurlu olduğu, kadının ise evi terk ettiği, az kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocukların her biri yararına aylık 250,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 200,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 8.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin birleşen velayet davasının reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde; asıl davanın kabulü, birleşen davanın reddi, kusur belirlemesi, hükmedilen manevî tazminat yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kurulan boşanma hükmünde tarafların açık kimlik bilgilerinin yazılmamasının hatalı olduğunu, bu hususun düzeltilmesi gerektiğini, tarafların en son olayında erkeğin fiziksel şiddeti nedeniyle kadının evden ayrıldığı anlaşılmakla kadınındarp sonucu evden ayrılması nedeniyle evi terk ettiğinden bahsedilemeyeceği ancak kadının istinafa başvurmaması nedeniyle kusurunun kesinleştiği, erkeğe yüklenen kusurun sabit olduğu, erkeğin istinaf aşamasında kadının çocuklara fiziksel şiddet uygulaması nedeniyle ceza aldığını belirttiği, bu nedenle velayet yönünden tekrar rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle erkeğin erkeğin velâyete yönelik istinaf taleplerinin kabulü ile kararın hüküm kısmının velâyet ve bağlı hükümleri (tedbir, iştirak nafakası ve kişisel ilişki) kaldırılarak bu hususta yeniden rapor alınıp karar verilmek üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, boşanma hükmünün tarafların açık kimlik bilgileri yazılarak düzeltilmesine, erkeğin diğer istinaf taleplerinin esastan reddine, istinafa konu boşanma ve fer'îleri yönünden Yargıtay temyiz yolu açık, velâyet ve buna bağlı (tedbir, iştirak nafakası ve kişisel ilişki) yönünden kesin olmak üzere karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının tam kusurlu olduğunu, hükmedilen manevi tazminatın haksız olduğunu belirterek asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, hükmedilen manevî tazminat yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, hükmedilen manevî tazminat noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.