Logo

2. Hukuk Dairesi2024/5451 E. 2024/4706 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı banka tarafından aile konutu niteliğindeki taşınmaz üzerine konulan ipoteğin, eşin rızası olmadan tesis edildiği iddiasıyla ipoteğin kaldırılması talebinin kabul edilip edilmeyeceği noktasında toplanmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın aile konutu niteliğinde olduğu ve davalı bankanın, ipotek tesisine ilişkin davacının rızasını içeren muvafakatnamedeki imzanın davacıya ait olduğunu ispatlayamaması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1242 E., 2023/797 K.

KARAR : İstinaf başvurunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 30. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/122 E., 2022/328 K.

Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı banka vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı banka vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava, cevaba cevap dilekçelerinde özetle; dava konusu .. Mahallesi ... Sokak No:27/5 ... Ankara adresinde bulunan taşınmazın aile konutu niteliğinde olduğunu, davalı eş tarafından 12.01.2015 tarihinde aile konutunu eşinin rızasını almadan üçüncü kişinin kullandığı kredi nedeniyle davalı bankaya ipotek verdiğini, Ankara Gayrimenkul Satış İcra Müdürlüğü'nün 2020/619 E. sayılı ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibin başladığını, ipotek işlemine davacının rızasının alınmadığını, bu nedenle işlemin geçersiz olduğunu, muvafakatnamede bulunan imzanın davacıya ait olmadığını ileri sürerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 194 üncü maddesi gereğince davasının kabulüne, satışın tedbiren durdurulmasına ve ipoteğin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı banka vekili cevap ve ikinci cevap dilekçelerinde özetle; davanın zamanaşımına uğradığını, ipotek tesis tarihi itibariyle bir yıl içinde dava açılması gerektiğini, eksik harcın tamamlatılması gerektiğini, taşınmazın tapu kaydında aile konutu olduğuna dair şerh bulunmadığını, 4721 sayılı Kanun’un 1023 üncü maddesi uyarınca iyi niyetli üçüncü kişi olan bankanın kazandığı hakkın korunması gerektiğini, davacının ipotek işlemine muvafakatının bulunduğunu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı Akbank T.A.Ş tarafından ibraz edilen kredi teminatına ilişkin ipotek işlemine dayanak ipotek belgelerin, dosya içerisinde bulunan muvafakatnamedeki imzanın davacının eli ürünü olmadığının bilirkişi tarafından tespit edildiği, böylece davacının açık rızasını içerir muvafakatnamenin bulunmadığı, dinlenen tanık beyanları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre dava konusu taşınmaz üzerine kredi teminatı olarak 12.01.2015 tarihinde ipotek tesis edildiği, davacı ve davalı eşin adres bilgilerinin dava konusu taşınmazın adresi olduğu, tarafların uzun yıllardır dava konusu taşınmazda birlikte ikamet ettikleri, bu haliyle taşınmazın aile konutu niteliğinde olduğu gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 194 üncü maddesi gereğince davanın kabulüne, dava dilekçesinde belirtilen taşınmaz üzerinde bulunan ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı banka vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı banka vekili istinaf dilekçesinde özetle; aşamalardaki beyanlarının tekrarlamakla birlikte, zamanaşımının dolduğunu, davacının muvafakatinin olduğunu, tapuda aile konutu olarak görünmediğini, bankanın iyi niyetli olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın davalı eş tarafından 26.11.1998 tarihinde edinildiği, 12.01.2015 tarihinde davalı banka lehine taşınmaz üzerine ipotek tesis edildiği, dava konusu taşınmazın adresine adres kayıt sistemi uyarınca tarafların 03.03.2007 tarihinde taşındığı, davacı tanıkları tarafından da tarafların ipotek tarihinde dava konusu taşınmazın adresinde ikamet ettiklerinin belirtildiği, sunulan muvafakatnamedeki imzanın davacıya ait olduğu iddiasında olan ve bu husustaki ispat yükünü üzerinde bulunduran davalı bankanın muvafakatname altındaki imzanın davacıya ait olduğunu ispatlayamadığı, İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukukî değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile davalı banka vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin birinci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı banka vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı banka vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; istinaf başvuru dilekçesini tekrarlamakla birlikte, ipotek tarihinden sonra 1 yıl içinde açılmasının gerektiğini, zamanaşımına uğradığını, davacının muvafakati olduğunu, tapuda aile konutu şerhinin bulunmadığını, bankanın iyi niyetli olarak ediniminin korunmasının gerektiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının tümü yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava; ipoteğin kaldırılması istemine ilişkin olup uyuşmazlık, davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 2 inci maddesi, 6 ncı maddesi, 194 üncü maddesi, 1023 üncü maddesi; 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı banka vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,06.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.