"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/676 E., 2023/1309 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/433 E., 2021/116 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin, hakaretler ettiğini, aşağıladığını, bencil ve kıskanç davranışlar sergilediğini, eşi ve çocuklarının hastalıklarında ilgilenmediğini, çocuk ...'a ve kadına fiziksel şiddet uyguladığını, 3-4 yıl önce boşanma davası açıldığını, ayrılık kararı verildiğini, biraraya gelmediklerini, davayı takip etmediklerini, davanın düştüğünü, boşanamadıklarını, davacı kadının son 2 yıldır İstanbul'da annesinin yanında yaşadığını, ondan önceki 5 yılda ise aynı evde farklı odalarda yaşadıklarını, cinsel birliktelik yaşamadıklarını, iki yabancı gibi aynı evi paylaştıklarını, davacı kadın İstanbul'a gelince boşanmak istediğini, kadının 2 yıldır çocuklarını göremediğini, çocukları görme isteğinin erkek ve ailesi tarafından engellendiğini, erkeğin annesinin davacı kadına "boşanırsan çocukları senden alıp göstermeyiz" dediğini, erkek ve ailesinin kadının hayatında başka biri olduğu gibi çirkin iftiralarda bulunduğunu iddia ederek tarafların tarafların haysiyetsiz hayat sürme ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocukların her biri yararına aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 10 adet Adana burma bileziğin aynen iadesine, aynen iadesi mümkün değil ise 50.000,00 TL'nin yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Dava dilekçesi davalı erkeğe usulüne uygun olarak dava dilekçesi tebliğ edilmiş, davalı erkek davaya cevap vermemiştir. Yargılama sırasında alınan beyanında, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkek eşin davacı kadına ve çocuklara bakmadığı, geçimlerini sağlamadığı ve onlarla ilgilenmediği, ihtiyaçlarının ailesinin yardımı ile karşılandığını, evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde erkek eşin tam kusurlu olduğu, ortak çocukların annenin yanında kalıyor olması, davalı erkek eşin de velâyet talebinin bulunmaması dikkate alınarak ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesinin çocukların üstün yararına olduğu, kadının boşanma ile yoksulluğa düşeceğinden hakkında yoksulluk nafakası şartlarının oluştuğu ve velâyet kendisine verilmeyen eşin çocukların bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmakla yükümlü olduğu, ziynet eşyalarının ise, davalı erkek eşin, takı parasını kadın tarafından iade edilmemek üzere kendisine verildiğini ispatlayamadığı gerekçesi ile; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocukların her biri yararına aylık 250,00 TL tedbir 300,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 250,00 TL tedbir nafakasına, 600,00 TL yoksulluk nafakasına, ziynet eşyası talebinin kısmen kabulü ile 15.471.00 TL'nin ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle;yoksulluk nafakası ve ziynet yönünden eksik inceleme ile karar verildiğini, kusur belirlemesinin ve ziynet davasının kabulünün yanlış olduğunu, ziynet davasının reddedilen kısmı için erkeğe vekâlet ücreti verilmediğini, velâyet için rapor ve çocukların beyanlarının alınmadığını, eksik inceleme ile karar verildiğini, dava aşamasında ve halen çocukların davalı baba ile yaşadığını, inceleme yapılmadan velâyet ve iştirak nafakası verilmesinin ve kadına yoksulluk nafakası verilmesi ve miktarının yanlış olduğunu belirterek; yoksulluk nafakası, ziynet eşyası, kusur belirlemesi, vekâlet ücreti, velâyet, nafakaların kabulü ve miktarı yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı kadının, dava dilekçesindeki iddiaları kapsamında görgüye dayalı olmayan tanık beyanı ile özellikle tarafların fiilen iki yıldır ayrı yaşadıkları da gözetilerek iddialarını ispatlayamadığı, tanık beyanı kapsamında davalı erkeğe kusur verilmesi ve boşanma davasının kabulüne karar verilmesi doğru olmadığı, dosya kapsamında yapılan kolluk araştırması kapsamında çocukların dava başından itibaren baba yanında oldukları, yargılama sırasında geçici velâyetin hiçbir zaman anneye verilmediği, fiilen anne yanında yaşamadıkları hususları dikkate alındığında çocuklar lehine tedbir nafakasına hükmedilmesinin doğru olmadığı, kadının ziynet eşyası davasının kısmen kabulüne karar verilmiş ise de dosya kapsamında alınan tanık beyanının görgüye dayalı olmadığı, davacı kadının ziynetlerini erkeğin aldığı ve geri vermediğine ilişkin iddiasına somut, görgüye dayalı delille ispatlayamadığından ziynet davasının reddine karar verilmesi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmadığı ve istinafa konu sair yönlerden kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile; erkeğin kusur ve boşanma davasının kabulü, çocuklar için verilen tedbir nafakası, ziynet eşyası alacağı davası yönünden istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle erkek eşin kusuru ispatlanamadığından davacının ispatlanamayan boşanma davasının reddine, davacı kadının çocuklar için talep ettiği tedbir nafakası talebinin reddine, İlk Derece Mahkemesinin 12.11.2019 tarihli ara kararı ile çocukların herbiri için hükmedilen tedbir nafakasının kaldırılmasına, kadın yararına aylık 250,00 TL tedbir nafakasına, davacı kadının ispatlanamayan ziynet eşyası alacağı davasının reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; reddedilen boşanma davası, çocuklar yararına hükmedilen tedbir nafakasının reddi yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, boşanma davası ve tedbir nafakası noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.