Logo

2. Hukuk Dairesi2024/5478 E. 2024/6765 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kadına hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarının fazla olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay'ın önceki bozma ilamında belirlenen tazminat miktarının belirlenmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, ayrıca kesinleşen hususların tekrar incelenemeyeceği gözetilerek, yerel mahkemenin bozmaya uyarak verdiği karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

SAYISI : 2023/1107 E., 2024/55 K.

KARAR : Kısmen kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının esastan ret kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının maddî ve manevî tazminat miktarları yönünden bozulmasına, sair yönlerin onanmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı- karşı davacı erkek vekil tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin evliliğinin ilk yıllarından itibaren davalı- karşı davacının psikolojik ve mali şiddetine her geçen gün artacak şekilde maruz kaldığını, davalı- karşı davacının en ufak olayda küfürler ve hakaretler ettiğini, başka erkeklerle cinsel ilişki yaşadığını, en basit durumda dahi öfke patlaması yaşadığını, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, müvekkili için aylık 1.000.000,00 TL maddî ve 1.500.000,00 TL manevî tazminatın yasal faiziyle birlikte tahsiline, müvekkili lehine aylık 3.000,00 TL tedbir nafakası taktirine, boşandıktan sonra yoksulluk nafakası olarak devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı- karşı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde belirtilen iddiaların gerçek dışı olduğunu, hakaret ettiğini, kadının birlik görevlerini yerine getirmediğini, lükse düşkün olduğunu, cinsel birliktelikten kaçınan tarafın davacı- karşı davalı olduğunu, davacı- karşı davalının çocuklu ev kadını olmak istemediğini, bol bol gezmek istediğini, rutin sıkıcı bir hayat istemediğini belirterek asıl davanın reddine, karşı davalarının kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine aylık 1.000,00 TL tedbir, dava sonunda yoksulluk nafakasına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 16.03.2021 tarihli ve 2018/813 Esas, 2021/244 Karar sayılı kararıyla; hemcinsleriyle cinsel ilişki yaşayan, eşine "öküz, embesil, kafası çalışmıyor, gerizekalı" demek suretiyle hakaret eden, psikolojik baskı kuran ve birlik yükümlülüklerini yerine getirmeyen davalı- karşı davacı erkeğin tam kusurlu olduğu, kadının kusurunun ispatlanamadığı, davacı- karşı davalı kadın tarafından açılan boşanma davasının kabulü ile, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın lehine 600,00 TL tedbir/yoksulluk nafakası ile davacı- karşı davalı kadın lehine 40.000,00 TL maddî, 35.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, erkeğin karşı davasının reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı karşı davacı erkek vekili; her iki dava ve ferileri yönünden, davacı karşı davalı kadın vekili; nafakalar ve tazminat miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 30.06.2022 tarihli ve 2021/1748 Esas, 2022/1168 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karş davalı karşı davacı erkek vekili; her iki dava ve ferileri yönünden, davacı karşı davalı kadın vekili; nafakalar ve tazminat miktarları yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 04.05.2023 tarihli 2022/10706 Esas 2023/2176 Karar sayılı ilamı ile; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı karşı davalı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminatın az olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat yönlerinden ortadan kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının davacı karşı davalı kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarları yönlerinden davacı karşı davalı kadın yararına bozulmasına, davalı karşı davacı erkeğin tüm, davacı karşı davalı kadının diğer temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin onanmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tarafların ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü davalının tam kusurlu bulunması sebebi ile kusur oranları ve hakkaniyet ilkesi gözetilerek boşanma nedeniyle mevcut ve beklenen hakların zarar görmesi nedeniyle 200.000,00 TL maddî tazminat ile 150.000,00 TL manevî tazminatın davalı karşı davacıdan alınarak davacı karşı davalıya verilmesine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı karşı davacı erkek vekili; her iki dava ve ferileri yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatın fazla olup olmadığı, kesinleşen yönlerin incelenip incelenmeyeceği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun`un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu`nun 50 ve 51 inci maddeleri

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı erkek vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

03.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.