Logo

2. Hukuk Dairesi2024/5584 E. 2024/6066 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Ölüm nedeniyle boşanma davası konusuz kalmış ancak mirasçıları kusur belirlenmesi için davaya devam etmiş olan davada, kusur belirlemesinin doğru yapılıp yapılmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Sağ kalan eşin boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olduğunun mahkemece tespit edilmiş olması ve kararın usul ve yasaya uygun olması gözetilerek, temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2044 E., 2024/481 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 14. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/35 E., 2023/681 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davalının vefatı nedeni ile asıl ve karşı boşanma davasında karar verilmesine yer olmadığına, sağ kalan davacı kadının geçimsizlikte eşit kusurlu olduğunun tespitine karar verilmiştir.

Kararın davalı-karşı davacı erkek mirasçısı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı- karşı davacı erkek mirasçısı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı- karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin ilgisiz olduğunu, kadın ile iletişim kurmadığını, küfür ve hakaret ettiğini, kadının ihtiyaçlarını karşılamadığını, kadını evden kovduğunu iddia ederek, evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile tarafların boyanmalarına, aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve ayrıca 50.000,00 TL maddî, 60.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı- karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin önceki evliliğinden olan engelli çocuğuna kadın baskı yaptığından çocuğun alt kattaki erkeğin annesinin evinde kaldığını, kadının aşırı kıskanç ve takıntılı olduğunu, erkeğe fiziki saldırıda bulunduğunu, küfür ve hakaret ettiğini, tehditte bulunduğunu, kadının intihar girişiminde bulunduğunu ve tedaviyi reddettiğini iddia ederek, evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile tarafların boyanmalarına, 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 28.11.2018 tarih ve 2018/183 Esas, 2018/219 Karar sayılı kararı ile Dinlenen tanık beyanları, tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde her iki taraf karşılıklı olarak boşanma davası açmış iseler de her iki tarafta davasını kanıtlayamadığı, geçimsizliğe yönelik tanıkların beyanlarında bir olaydan bahsedilmediği, bu haliyle her iki davanın da reddine karar vermek gerektiği gerekçesi ile açılan asıl ve karşı boşanma davasının ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde, kadın vekili tarafından kusur belirlemesi, asıl davanın reddi yönünden, erkek vekili tarafından kusur belirlemesi, karşı davanın reddi ve kabul edilen tedbir nafakası yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

2.Bölge Adliye Mahkemesinin 19.10.2023 tarih ve 2021/35 Esas, 2023/681 Karar sayılı kararı ile erkeğin istinaf incelemesinden önce 11.10.2020 tarihinde vefat ettiği, evlilik birliği, henüz tarafların boşanmalarına dair bir karar verilmeden eşlerden erkeğin ölümü ile sona erdiğine göre, her iki boşanma davasının konusuz kaldığı, o halde, erkeğin ölümü nedeniyle boşanma davasının konusu kalmadığından bu yönde hüküm tesis edilmek ve ölenin mirasçısı ..., davaya kusur tespiti bakımından devam ettiğini (TMK md. 181/2) bildirdiğine göre, kusur tespiti bakımından davaya devam edilip, sonucu uyarında karar vermek gerektiği gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesi'nin kararının tamamının kaldırılmasına ve dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; vefat eden eşin evlilik birliği sırasında eşine gereken ilgi ve özeni göstermediği, iki kez eşini evden kovduğu ve kadının bu nedenle bir müddet ablasının yanında yaşamak zorunda kaldığı, sağ kalan eş kadının ise vefat eden eşi erkeğin önceki evliliğinden olan çocuğa karşı olumsuz tutum ve davranışlarının olduğu, çocuğu müşterek konutta istemediği, erkeğin babasının hastalığı ile ilgilenmesi hususunda sorunlar çıkardığı, babasının vefatında dahi üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmediği ve cenaze günü tartışma çıkardığı, kadının aşırı kıskanç tutumlarının olduğu, bu durumların tanık beyanları ile sabit olduğu, bu şekilde sağ kalan eş kadının boşanmaya sebebiyet verecek şeklide eşit kusurunun bulunduğu gerekçesi ile konusuz kalan boşanma davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, erkeğin vefatı ile mirasçıların davaya devam ettiği anlaşıldığında sağ kalan eş olan davacı kadının boşanmaya sebebiyet verecek şekilde eşit kusurlu olduğunun tespitine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek mirasçısı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-karşı davacı erkek mirasçısı vekili isitnaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin hatalı olduğunu belirterek, kusur tespiti yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davalı mirasçısı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek mirasçısı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-karşı davacı mirasçısı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, kusur tespiti yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasındaki boşanma davasında evlilik ölümle sona ermiş ve boşanma davası konusuz kalmış ise de, mirasçının davaya kusur tespiti yönünden devam etmesi nedeniyle müteveffa erkek eşin ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte kusurlu bir davranışının ispatlanıp ispatlanmadığı, kusur belirlemesinin doğru yapılıp yapılmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 181 inci maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle sağ kalan eş davacı-karşı davalı kadının İlk Derece Mahkemesince tespit edildiği şekilde boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı erkek mirasçısı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Tarafların yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.