Logo

2. Hukuk Dairesi2024/5639 E. 2024/8369 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanmış eşler arasında çocuğun babası ile kişisel ilişkisinin kaldırılması veya yeniden düzenlenmesi talebiyle açılan davada, çocuğun görüşünün aksine verilen ret kararının çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin çocuğun babasıyla olan ilişkisinin devamının çocuğun üstün yararına olacağı yönündeki değerlendirmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/67 E., 2024/1017 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bursa 10. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/558 E., 2023/419 K.

Taraflar arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılması olmadığı takdirde yeniden düzenlenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; tarafların Bursa 7.Aile Mahkemesinin 2013/663 Esas, 2013/1085 Karar sayılı kararı ile boşandıklarını, velâyetin anneye verildiğini, davalı baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulduğunu, davalının çocuğunu arayıp sormadığını, çocuk yararına ödenmesine karar verilen nafakayı ödemediğini, bu nedenle icra takibi başlatılınca oğluyla kişisel ilişki kurmak istediğini, çocuğun babası ile görüşmek istemediğini, davalının çocuğun fikir ve görüşlerini hiç önemsemeden hareket ettiğini iddia ederek davasının kabulüne, boşanma kararı ile kurulan kişisel ilişkinin kaldırılmasına, aksi halde yatısız olarak ve refakat eşliğinde kurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap ve ikinci cevap dilekçesinde özetle; çocuğun babası ile görüşmesine engel olduğunu, çocuğu babasından soğuttuğunu bildirerek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı babanın boşandıktan sonra çocuğu hemen hemen hiç arayıp sormadığı, nafakasını düzenli ödemediği, babaannenin 20 günde ayda bir görüşmesi ile çocuğundan dolaylı şekilde haber aldığı, bu yönlerden kusurlu olduğu, davacının da davalı ile boşanma davası nedeniyle olan husumeti halen devam ettirdiği, baba nadiren görüşmek istediğinde de çocuğu babayla görüştürmediği, sadece babaannenin o da Korupark AVM'nde 1-2 saat kendi nezaretinde torununu görmesine müsaade ettiği, en son görüşmede alışveriş merkezine annesiyle giden davalı babanın çocukla görüşmek istemesi üzerine davacı annenin tepki gösterdiği, sonrasında da babaanneyle de çocuğun görüşmesine engel olduğu, her ne kadar ortak çocuk uzman görüşmesinde ve Mahkememiz huzurunda babasıyla görüşmek istemediğini beyan etmiş ise de; küçüğün kendisini pek arayıp sormayan babasına kırgın olduğu, ancak küçük ile davalı arasında duygusal bağın oluşturulması, baba-çocuk ilişki ve iletişiminin başlamasının çocuğun gelişimini olumlu etkileyeceği, çocuğun üstün menfaatleri gözetilerek, baba ve çocuğun anayasal hakkı olan birbirlerini tanıma, iyi ilişki kurma ve manevî bağlarının olumlu bir şekilde devamını sağlayacak, babalık duygusunu da tatmine yeterli yatılı ve uzun süreli şekilde görüşmeleri gerektiği, eski eşler arasındaki husumet nedeniyle küçüğün baba sevgisinden mahrum bırakılmasının üstün yararına olmayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; aşamalardaki beyanlarını tekrarlamakla birlikte, uluslararası sözleşmeler gereği çocuğun görüşüne üstünlük verilmesinin gerektiğini ileri sürerek kararın tümü yönünden kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı dosyadaki yazılar, kararın dayandığı deliller ve delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri ile re'sen bakılacak kamu düzenini ilgilendiren hususlar dikkate alındığında, İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin birinci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; istinaf başvuru dilekçesini tekrarlamakla birlikte, çocuğun görüşüne üstünlük tanınmasının gerektiğini, kararın çocuğun yüksek yararına aykırı olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının tümü yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan davada çocuğun görüşünün aksine karar verilmesinin çocuğun yüksek yararına uygun olup olmadığı , davanın reddi kararının yerinde olup olmadığı

noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 6 ncı ve 324 üncü maddesi, 6100 sayılı Kanun’un 190 ıncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.