Logo

2. Hukuk Dairesi2024/564 E. 2024/8086 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında hükmedilen maddi ve manevi tazminat ile iştirak nafakası miktarlarının azlığı iddiası.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller, uygulanması gereken hukuk kuralları ve Bölge Adliye Mahkemesi karar gerekçeleri dikkate alınarak, temyiz itirazlarının kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemesi nedeniyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1344 E., 2023/1645 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara Batı 4. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/401 E., 2022/479 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı olarak açılan boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı- davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı erkek ve davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek vekili asıl dava ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının birlik görevlerini yerine getirmediğini, müvekkiline ilgi göstermediğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına müvekkili lehine 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; erkeğin müvekkiline ekonomik şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, aşağıladığını, müvekkiline ilgi göstermediğini, sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını, ortak çocuğa baskı yaptığını ve aşağıladığını, tehdit edip şiddet uyguladığını iddia ederek; erkeğin davasının reddini istemiş, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocukların her biri yararına aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde; asıl davaya cevap dilekçesindeki iddialarını tekrar ederek erkeğin davasının reddini istemiş, birleşen davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk yararına aylık 3.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 2.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile yasal faizi ile birlikte 300.000,00 TL maddî, 400.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların bir süredir ayrı yaşadıkları, aynı evin içinde evlilik hayatı yaşamadıkları, birbirlerine karşı saygılarının kalmadığı, bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün olmadığı, olayların akışı karşısında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabit olduğu evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan hadiselerde; davalı- davacı kadının ispatlanan kusurunun bulunmadığı, davacı davalı erkek eşin kadına karşı ekonomik şiddet uyguladığı, hakaret ettiği, aşağıladığı bu nedenle tam kusurlu olduğu boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesinin üstün yararlarına olacağı ve velâyet kendisine verilmeyen eşin çocukların bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmakla yükümlü olduğu gerekçesi ile; erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk yararına aylık 1.500,00 TL tedbir 1.750,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile yasal faizi ile birlikte 25.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; çocuğa fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, hükmedilen nafaka ve tazminat miktarlarının çok az olduğunu, tazminatlara karar tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiğini, yeterli araştırma ile inceleme yapılmaksızın karar verildiğini, erkeğin borsadan da kazanç sağladığını, gittiği görevlerden de ücret aldığını belirterek, kusur belirlemesi, nafakaların ve tazminatların miktarları yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri ile tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü tarafların yaşları, evliliğin süresi, beklenen menfaatlerin kapsamı, tazminata esas olan fiilin ağırlığı, günün ekonomik koşulları, ortak çocukların zorunlu ihtiyaçları ve hakkaniyet kuralları birlikte değerlendirildiğinde kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakasının az olduğu ve istinafa konu sair yönlerden kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile; istinaf edilmeyerek kesinleşen yönlerden karar verilmesine yer olmadığına, kadının istinaf başvurusunun tazminatlar ile iştirak nafakasının miktarı yönlerinden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bentleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle ortak çocuk yararına aylık 3.500,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte 150.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminata, kadının sair yönlere ilişkin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek ve davalı-davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-davalı erkek temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, tazminatlar ve iştirak nafakası yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı-davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; tarafların boşanmaya sebebiyet veren olaylardaki kusur durumu dikkate alındığında tedbir iştirak yoksulluk nafakalarının ve maddi-manevi tazminat miktarları yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, tazminatlar ve nafakaların miktarları noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü, ve 182 nci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

31.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.