Logo

2. Hukuk Dairesi2024/5664 E. 2024/5482 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Aile konutu üzerindeki ipoteğin, eşin rızası olmadan tesis edilmesi nedeniyle kaldırılması talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Aile konutu üzerine eşin açık rızası olmadan ipotek tesis edilemeyeceği ve davacı eşin ipotek işlemine açık rızasının ispatlanamadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/601 E., 2023/761 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 23. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/42 E., 2022/363 K.

Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan ipoteğin kaldırılmasına, taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulmasına karar verilmiştir.

Kararın davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ve davalı ... ile 1980 yılında evlendiklerini, bu evliliklerinden üç tane reşit çocuklarının olduğunu, davaya konu Ankara İli, Mamak İlçesi, ... Mahallesi, 9210 ada, 12 parsel ve 4 nolu bağımsız bölümün aile konutu olduğunu, ancak bu taşınmaza müvekkilinin haberi ve rızası olmadan ipotek konulduğunu, müvekkilinin haberi olmadığı için hukuken geçersiz olan ipoteğin terkin edilmesi gerektiğini, Ankara 14. İcra Müdürlüğü'nün 2018/11879 Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını iddia ederek dava konusu taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına ve taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ... vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde ileri sürülen iddiaların doğru olmadığını, müvekkilinin davacının ve davalının oğluyla evli olduğunu, daha sonra boşandıklarını, boşanma protokolünde dava konusu taşınmazın müvekkile bırakıldığını, bu taşınmaz 170.000,00 TL miktarlı olarak müvekkil yararına ipotek tesis edildiğini ancak davalının ve davacının oğlu Ahmet Yılmaz'ın protokol gereğini yerine getirmediğini, borçları yüzünden dava konusu taşınmazın haciz tehdidi altında olduğunu, bağlanan nafakaları da ödemediğini, bu yüzden icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin alacakları yüzünden tarafların oğlu Ahmet Yılmaz'ın üzerindeki malları devrettiğini, tarafların da bundan haberlerinin olduğunu, ipoteğe razı olduklarını belirterek açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

2.Diğer davalı, davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın aile konutu niteliğinde olduğu, davacının yazılı ve imzalı olarak ipotek işlemine onay vermediği, taraflar arasında işleme sözlü olarak açık şekilde onay verdiğinin de tam olarak ispatlanamadığı, davalı ...'un da 2006 yılında davacı ve davalı ...'ın oğlu Ahmet Fatih Yılmaz ile evlendiği, 2018 yılında boşandığı ve bu haliyle davacı ve diğer davalının 2009 yılından bu yana oturdukları taşınmazın aile konutu olduğunu bilmemesinin mümkün olmadığı gerekçesi ile davanın kabulü ile davaya konu taşınmaz Ankara ili, Mamak İlçesi, ... Mahallesi 9210 ada, 12 parsel ve 4 nolu bağımsız bölüm üzerinde bulunan 170.000,00 TL bedelli, 2. dereceden, 20.03.2018 tarihli, 13733 yevmiye numaralı ipoteğin kaldırılmasına, taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı ... vekili, müvekkiline bırakılan ancak kalan kredi ödemesi bulunan malların ödenmesinin temini bakımından dava konusu taşınmazın tapu kaydı üzerine müvekkili lehine ipotek tesis edildiğini, davacının bu ipoteğe rızasının olduğunu, davacının, müvekkilinin alacağına kavuşmasını engellemek istediğini, davacının ipotekten haberdar olmamasının mümkün olmadığını, davacının banka ipoteği nedeniyle meskeniyet iddiasında bulunamayacağını, davacının dava konusu taşınmaz üzerinde 1. Dereceden banka ipoteğine rıza göstermiş olmasının aile konutu iddiasını ortadan kaldırdığını, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile aile konutu şerhi konulması davasında, ipoteğin kaldırılması davasının davalılarından olan ...'a husumet düşmeyeceği, bu nedenle davalı ...'un taşınmaza aile konutu şerhi konulması hükmünü istinaf etmesinde hukuki yararı bulunmamakta ise de, İlk Derece Mahkemesince aile konutu şerhi konulması davasında vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınmasına karar verildiği, aile konutu şerhi konulması davasında kendisine husumet düşmeyen davalı ... aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmesinin doğru olmadığı, ipoteğin kaldırılması davasında ise, 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 194 üncü hükmü ile eşlerin fiil ehliyetine getirilen sınırlama aile konutuna şerhin konulması ya da konulmaması koşuluna bağlanmadığı gibi işlem tarafı olan üçüncü kişinin iyiniyetli olup olmamasının da herhangi bir önemi bulunmadığı, bu haktan önceden feragat edilemeyeceği gibi eşlerin anlaşmasıyla da ortadan kaldırılamayacağı ve açık rızanın ancak “belirli olan” bir işlem için verilebileceği, dosya kapsamından; Ankara ili, Mamak İlçesi, ... Mahallesi 9210 ada, 12 parsel ve 4 nolu bağımsız bölümün davacı ile davalı ...'ın aile konutu olduğu, davalı ...'un aile konutu üzerine dava dışı eski eşi Ahmet Fatih Yılmaz'ın boşanma aşamasındaki anlaşmalarının teminatı için 170.000,00 TL bedelli, 2. dereceden, 20.03.2018 tarihli, 13733 yevmiye numaralı ipotek tesis edildiği, 4721 sayılı Kanun'un 194 üncü maddesi gereğince aile konutu üzerine tapu maliki olmayan eşin açık rızası alınmadan ipotek tesis edilemeyeceği, davacı eşin ipotek işlemine açık rızasının olduğunun ispat edilemediği, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle, aile konutu şerhi konulması davasında vekâlet ücretinin davalı ...'a yükletilmesine, diğer istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... vekili, istinaf dilekçesini tekrarla, davacının ipotek konulmasına rıza gösterdiğini, anlaşmalı boşanma protokolü düzenlenirken bizzat katıldığını, davanın reddi gerektiğini, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, ipoteğin kaldırılması davası olup, uyuşmazlık davanın kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 6 ncı ve 194 üncü maddeleri; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı ... vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.