"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/520 E., 2023/1649 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında hüküm kurulması
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 16. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/868 E., 2020/771 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulüyle kararın kaldırılarak yeniden kısmen esas hakkında hüküm kurulmasına, tarafların sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının ailesinin müdahalesine sessiz kaldığını, ailesi ile birlikte erkeğe şiddet uyguladıklarını, kök ailesini eşinden üstün tuttuğunu, erkeğin ailesini istemediğini, onlarla görüşmediğini, bayramda onları ziyaret etmediğini, eşini küçük düşürdüğünü, onu suçladığını, şikayet ettiğini, ailesinin erkeğe karşı olumsuz hareketlerine sessiz kaldığını, evin geçimini tamamen erkeğin üzerinde bıraktığını, çalıştığı halde eve katkı sağlamadığını ileri sürerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, erkek yararına 50.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin kadına şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, sürekli alkol kullandığını, alkol etkisiyle olumsuz hareketler sergilediğini, birlik görevlerini yerine getirmediğini, kadını ailesinden para almaya zorladığını, kadının ailesini küçümsediğini, aşağıladığını, aynı sofraya dahi oturmadığını, ailesine hakaret ettiğini, kadına ve kardeşlerine fiziksel şiddet uyguladığını, annesine küfür ettiğini, kadını ve kadının kardeşlerini evden kovduğunu ileri sürerek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüyle 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın yararına 100.000,00 TL maddî, 250.000,00 TL manevî tazminat ile aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin karısına şiddet uygulayıp ağır hakarette bulunduğu, kadının ise ailesinin eylemlerine müdahale etmeyip kocasının yaralanmasına sebep olduğu, böylece evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl ve karşı davanın kabulüyle 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye bırakılmasına, baba ile aralarında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk yararına aylık 400,00 TL tedbir, 600,00 TL iştirak nafakası ödenmesine, nafakaya ÜFE oranında artış uygulanmasına, kadının tedbir ve yoksulluk nafakası talepleri ile erkeğin manevî tazminat talebinin reddine, kadın yararına 15.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı erkek vekili istinaf dilekeçesiyle; İlk Derece Mahkemesi kararının kadının boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, maddî ve manevî tazminatlar ile kendi manevî tazminat talebinin reddi yönünden kaldırılmasına karar verilmiştir.
2.Davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesiyle; İlk Derece Mahkemesi kararının erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, tedbir ve yoksulluk nafakası talebinin reddi, maddî ve manevî tazminatların miktarı, kişisel ilişki ile tedbir ve iştirak nafakasının miktarı yönünden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin İlk Derece Mahkemesince kabul edilen kusurunun yanında ayrıca sosyal içiciliğin ötesinde alkol kullandığı, kadını ailesinden maddî destek almaya zorladığı, kadının ailesiyle aynı sofraya oturmadığı, kadına ve ailesine küfür ettiği, kadına ve kardeşlerine fiziksel şiddet uyguladığı, kadının annesine küfür ettiği, yaşanan son olayda kadını ve kardeşlerini evden attığı, kadının ise İlk Derece Mahkemesince kabul edilen kusurunun yanında ayrıca kendi ailesini üstün tuttuğu, erkeğin ailesi ile görüşmediği, erkeğin ailesini ortak eve istemediği, ailesine bayram ziyaretine gitmediği, çalışmasına rağmen eve katkıda bulunmadığı, eski olayları gündeme getirerek sorun çıkardığı, başkalarının yanında eşini suçladığı, erkeğin ablasına eşini şikayet ettiği, ailesinin erkeğe olan olumsuz davranışlarına sessiz kaldığının anlaşıldığı, gerçekleşen kusur durumlarına göre yine de erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu, ortak çocuğun ihtiyaçlarına nazaran çocuk yararına hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası ile kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarlarının az olduğu gerekçesiyle tarafların kusur belirlemesi ile kadının tedbir, iştirak nafakası ile maddî ve manevî tazminatların miktarına yönelik istinaf itirazının kabulüyle İlk Derece Mahkemesi kararının bu yönlere ilişkin hüküm fıkralarının kaldırılmasına, yeniden kısmen esas hakkında hüküm kurulması suretiyle kusur gerekçesinin belirtilen şekilde düzeltilmesine, ortak çocuk yararına aylık 600,00 TL tedbir, 1.250,00 TL iştirak nafakası ödenmesine, nafakaya ÜFE oranında artış uygulanmasına, kadın yararına 70.000,00 TL maddî, 60.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine, tarafların sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; tarafların eşit kusurlu kabul edilmeleri gerektiğini, böylelikle kadının tazminatlara hak kazanamadığı, manevî tazminat talebinin reddinin hatalı olduğunu, tazminat miktarlarının fahiş olduğunu ileri sürerek kararın kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar ile miktarları ve manevî tazminat talebinin reddi yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kusur belirlemesinin isabetli yapılıp yapılmadığı, tarafların kusurlarına göre kadın yararına tazminat ödenmesine ve erkeğin tazminat taleplerinin reddine ilişkin koşulların oluşup oluşmadığı ile tazminat miktarlarının fahiş olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-karşı davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.