Logo

2. Hukuk Dairesi2024/5687 E. 2024/6477 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kadına hükmedilen maddi tazminat miktarının fazla olduğu iddiası.

Gerekçe ve Sonuç: Bozma ilamına uygun hüküm verildiği ve tazminat miktarının belirlenmesinde herhangi bir hukuki isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/338 E., 2024/619 K.

KARAR : Bozmaya uyulmak suretiyle yeniden hüküm kurma

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının maddî tazminat miktarı yönünden bozulmasına, sair yönlerden onanmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; kadın yararına artırılarak maddî tazminata karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; daha önce reddedilen boşanma davasından sonra tarafların bir araya gelmediklerini belirterek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin son fıkrası uyarınca fiili ayrılık nedeniyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın cevap dilekçesinde özetle; davacının 2011 yılında ... adlı kadın ile ilişki yaşamaya başladığını, davacının müvekkili ve çocukları üzerinde baskı kurarak gayrimeşru ilişkisini meşrulaştırmaya çalıştığını, davacının defalarca resmi nikahlı ve imam nikahlı olarak ikisiyle de yaşamayı teklif ettiğini, müvekkilinin davacının boşanma istemi üzerine bu ilişkiyi öğrendiğini, davacının daha önce açtığı boşanma davasının erkek tam kusurlu olduğu için reddedildiğini belirterek davanın reddini savunmuş, davanın kabul edilmesi halinde kadın lehine 100.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yasal faiziyle birlikte 50.000.000,00 TL maddî ve 50.000.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla,davacı tarafından açılan Ankara 7. Aile Mahkemesi'nin 2013/945 Esas 2015/199 Karar sayılı ve 23.04.2016 tarihinde kesinleşen kararından sonra tarafların bir araya gelmediği, dava tarihi itibariyle 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin son fıkrasında yer alan üç yıllık sürenin dolduğu, davalı tarafın bir araya geldik iddialarının kanıtlanmadığı, dosya içeriği, tanık beyanı, nüfus kaydı, önceki reddedilen boşanma ilamı içeriği ile davacının başka kadınla ve halen ilişkisinin sabit olduğu, ayrıca davacının bu kadından bir çocuğunun da olduğu, evlilik birliğinin sarsıldığı, bunda davacının tam kusurlu, davalının ise kusursuz olduğu belirtilerek davanın kabulüne, 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin son fıkrası uyarınca fiili ayrılık nedeniyle tarafların boşanmalarına, davalı kadın yararına dava tarihinden karar tarihine kadar aylık 1.000,00 TL, karar tarihinden itibaren 6.000,00 TL tedbir nafakasına, aynı miktarın kararın kesinleşmesinden itibaren yoksulluk nafakası olarak devamına, kadın yararına yasal faizi ile birlikte 200.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminata,davalının erkeğin soyadını kullanmaya dayalı talebi hakkında usulüne uygun harcı ödenerek açılmış bir davası bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına kararı verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili tarafından kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatlar yönünden; davalı kadın vekili tarafından davanın kabulü, nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 10.03.2023 tarihli, 2022/1698 E., 2023/343 K. sayılı kararıyla; davalı kadının yoksulluk nafakası ve tazminatların miktarına yönelik istinaf taleplerinin hükmedilen tutarların az olduğu gerekçesiyle kısmen kabulüne, davalı kadın yararına boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren geçerli olmak üzere aylık 10.000,00 TL yoksulluk nafakasının davacı erkekten alınarak, davalı kadına verilmesine, davalı kadının maddî tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 2.000.000,00 TL maddî tazminata, davalı kadının manevî tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 2.000.000,00 TL manevî tazminatın boşanma hükmünün kesinleşme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davacı erkekten alınarak davalı kadına verilmesine, davalı kadının sair, davacı erkeğin ise tüm istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatlar yönünden; davalı kadın vekili davalı- karşı davacı kadın vekili davanın kabulü, nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairenin 06.12.2023 tarihli kararı ile; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı kadın yararına hükmolunan maddî tazminatı az olduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına, erkek vekilinin tüm, kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile kararın bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin onanmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bozmaya uyan Bölge Adliye Mahkemesince yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadın lehine yasal faiziyle birlikte 5.000.000,00 TL maddî tazminata karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; karar gerekçesinin yetersiz olduğunu ve tazminat miktarının fahiş olduğunu ileri sürerek; maddî tazminatın miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadın yararına hükmedilen maddî tazminatın miktarı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun’un 174 üncü maddesinin birinci fıkrası; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu, anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı erkek vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.